Başka oda yok. Dört kişiyiz, iki minnak kedi.bir geçimsiz kadın ve boşvermiş bir adam. Kuş kafesinden hallice bir yer. Sıkılmak burada tek çare. Gidecek başka yer yok. Ev bu kadar. Ufak,yalıtımsız ve sevimsiz bir odaya tıkılmış halde.. Diğer evcil ya da besi hayvanları gibi çaresiz ve korunmasız bir deliğe atılmış. Dış dünya ya da diğer insanlarla iletişim kurmanın tek yolu dışarı çıkmak ve aynı akıbeti paylaşan insanlarla ahırların konfor ve rahatlığını tartışmak. Otomatik su yalakları olan ahırlardan bahsediyor kimileri kimileri ufak ama daha bol bölmesi olan geniş ahırların sağladığı kolaylıktan… Gittiği spor salonunu, yeni aldığı evi, almayı düşündüğü arabayı, sevgilisinin sıradan olmadığını düşündüğü özellikleri anlatan insanların adına sohbet dedikleri bu tek yönlü kısır iletişimin adı medenileşmek…
Asilerin,
kaybedenlerin,
hayalperestlerin,
küfürbazların,
günahkarların,
beyaz zencilerin,
aşağı tırmananların,
yola çıkmaktan çekinmeyenlerin,
uçurumdan atlayanların,
dili, sesi,
yeraltı edebiyatı….
Günümüz yazarlarının yeraltı peygamberlerinden birisi, hiç umudumun olmadığı amerikan edebiyatının Bukowski ile birlikte yeraltı şövalyesi. Jack Kerouac Henry Miller, Chuck Palahniuk, Charles Bukowski… Ama yine de itiraf etmeliyim Rus edebiyatının yeraltı peygamberlerinin aksine her biri kalıplardan, kurallardan kurtulmuş, kalemle yazar arasındaki farkın kaybolduğu, bir yerde kalemin yazar yazarın kalem olduğu bir edebiyatı kaf dağının altına dört şeritli otoban açarak yeraltı edebiyatının belini kırmış usta kalemler. İnsanın ve toplumun acizliğini, kokuşmuşluğunu en net biçimde dışa haykıran kalemler. . Bu muhteşem yazarlarla tanışmakta geç kalmış kimseler, hayıflanacakları bir dünyayı ıskaladıklarını söyleyebilirim. Çiçek ve böceğin, gül ile kediye indirgendiği edebiyatta, hamamböceklerinin, farelerin, kaktüslerin ön plana konulduğu bir dünya... Eğer hazırsanız sarsıcı gerçeklerle yüzleşmeye buyrun içeri alalım sizleri…
Herkesin bildiği bir film olan Brad Pitt’in başrol oynadığı “Dövüş Kulübü” kitabının yazarını, en genç yeraltı edebiyatı kalemi Chuck Palahniuk ve muazzam eserlerinden bahsetmek isterim.
Benim tek geçtiğim yapıtı “gösteri peygamberi” ve “tekinsiz” olacaktır. Gösteri Peygamberi kitabında bir uçağı kaçıran dibe vurmuş ve her şeyle ve herkesle iflah olmaz bir biçimde dalga geçtiği bu kitabı okumanız için ilk tavsiyem olacak. Yazarı yakından tanımak isteyenler için diğer eserlerini de belirtmek isterim.
• Dövüş Kulübü (Fight Club, 1996)
• Gösteri Peygamberi (Survivor, 1999)
• Görünmez Canavarlar (Invisible Monsters, 1999)
• Tıkanma (Choke, 2001)
• Ninni (Lullaby, 2002)
• Günce (Diary, 2003)
• Tekinsiz (Haunted, 2005)
• Çarpışma Partisi (Rant, 2007)
• Ölüm Pornosu (Snuff, 2008)
• Pigme (Pygmy, 2009)
• Anlat Bakalım (Tell-All, 2010)
• Lanetli (Damned, 2011)
• Çevrilmedi (Invisible Monsters Remix, 2012)
• Cehennem Azabı (Damned 2 Doomed, 2013)
• Bir Haz Markası (Beautiful You, 2014)
• Bekleniyor (Make Something Up, 2015)
• Dovüş Kulübü 2:Dönüş. (Fight Club 2, 2015)
yaşadığımız sistem içerisinde karşılaştığı haksızlıklara gıkını çıkaramayanların,
gıkını çıkarıp da kolaylıkla susturulanların,
koyun sürüsünde otlayanların,
salon aktivistlerinin,
sistemden bunalıp zihinsel mastürbasyona ihtiyaç duyanların,
suya sabuna dokunmayıp sığınacak bir liman arayanların...
dili, sesi. yeraltı edebiyatı
Dağınıklığı seven, umursamadan sona giden, okumaktan, sorgulamaktan keyif alan herkese tavsiye ederim.
Sevgiyle kalın, sağlıcakla kalın, edebiyatla kalın, herkese keyifli haftalar dilerim.
