Afi Can

Selam olsun Köroğlu'na…

Afi Can

  • 786

Yarın ülkemiz yeni bir döneme uyanacak. Umarım dünyaya yayılmış olan tüm milletimiz için hayırlı uğurlu olur. 

Seçimler sadece bir ülkeyi hangi isimlerin yöneteceğinin belirlendiği bir süreç değildir.Daha çok geleceğimizi şekillendirecek zihniyetin seçimidir. 

Kişiler şahsi olarak ün,zenginlik ve benzeri çıkarımlar elde edebilir ancak ülke tüm zenginliklerini kaybedebilir yanlış bir kesimin zihniyeti hakimiyeti eline alırsa bunun örnekleri günümüzde ve geçmişte oldukça boldur. Kişiler kötü niyetli olmasa bile zihniyet faydasız verimsiz ise yine yavaş ve  içten bir çürüme önce devlete sonrada topluma hızla yayılacaktır. Akabinde ülke varolmanın eşiğine hızla sürüklenecektir. Halkın bizden ve bizden değil diye kamplaşmaya başlaması ülkeyi yöneten zihniyetin yanlışlığının ilk belirtisi sayılır.

Akabinde ulusal değerler dışarıdan getirilen değerlerle yer değiştirilir. Batılı değerleri, Arap değerleri gibi cilalanmış ve halkın meyilli olduğu düşüncelere benzetilerek servis edilir.  Halk zokayı yuttuğunda ise yönetime seçilen kişinin ihtirasları halkın menfaatleri ile çelişeceği için bir muhalif kesim filizlenir ve zamanla serpilerek halkarasında duyulur seviye de ses çıkartmaya başlar.

Hızlı yol almak ve ihtiraslarının  sınırlarını test etmeye niyetli  olan siyasetçi yasakların yetersiz kalacağını bildiğinden hayali bir düşman yaratır ve halka hedeflerin önünde ki en büyük engelin bu olduğu yalanı benimsetilir. Ve akabinde işbirlikçisi olarak muhalifleri gösterir ve onları devletin egemenlik haklarını kullanarak zapturat altına almaya çabalar bir çoğu başarılı da olur. Yıllar boyunca oluşturdukları argümanlar geçmiş zihniyetin açıkları üzerinden olgunlaşmış haldedir. Ve süistimale geniş bir alan sağlar öyle ki en temel insan haklarını dahi zararlı ve kötü niyetli gösterebilir. Burada cümlemin hava da kalmaması için açıklama çabasına girişeceğim.

İfade özgürlüğü sanki öcüymüş gibi yada sadece kendi propaganlarıymış gibi gösterebilir. Bunun da en bariz örneği olarak kendi ülkemizden bir örnek vereceğim. Metin Akpınar, Haluk Levent, Türkan Saylan, Levent Kırca, Zeki Müren, gibi asli vazifesi muhalefet olan sanatın temsilcilerini hedef alır. Bilim ve sanat onların ilk hedefleri olur düşünce özgürlüğü kapsamında getirecekleri yasaklara zemin hazırlamak için bu konuda  sayısız örnek verilerek konu çeşitlendirilebilir.

Ordu ve emniyet zayıflatılarak ülkede hakimetin iktidarların da tekelleşmesi sağlanır. Akabinde geçmiş zihniyetin yönetim kadroları çeşitli ithamlarla tasviye edilir, korkutmak ve caydırmak için cezalar verilir. Halka olası bir ayaklanma da sahipsiz kalacağı fikri ve korkusu empoze edilir. Ülkesine ömrünü vermiş devlet adamları ibreti alem olsun maksadı ile aşırı ve tutarsız bir takım yıldırma ve cezalandırma politikalarına maruz bırakılır. 

En güvenilir kurumların sindirilmesi halkında sindirilmesi anlamana gelir ve iktidar sahipleri isteklerini geçici bir süre elde etmiş olur bu süre zarfında yasal ve anayasal düzenlemeler ile iktidarlarını perçinleme uğraşına girerler. Akla mantığa hatta hayale sığmayacak düzenlemeler getirirler. 

Mahkemeler siyasileştirilir. Artık cezalar suça göre değil, kim olduğuna göre verilir. Halk artık tamamen çaresizdir ve iktidar sahipleri gönüllerince at koşturabilir.

Taa ki. Bir Köroğlu, Bolu beyine karşı çıkıncaya dek.

Bu seçimler Bolu Beyi ve Köroğlu arasında geçecek. Umarım ülkemiz adına Köroğlunun zihniyeti kazanır.

Herkese keyifli haftalar dilerim. Sağlıcakla kalın, sevgiyle kalın….
 

Yazarın Diğer Yazıları