Merhabalar, gündem yoğun, siyasiler ve çanaklıçıları halkı kandırmanın peşindeler…
Samimiyetten mahrum kalan propagandaları halkta karşılık bulmuyor…
Kimse kemiğe dayanan sorunlardan dem vurmuyor. Huzurun halkta değil, genel merkezde olduğu hülyasına kapılmışlar, vaatlerde doğal olarak buna göre şekilleniyor…
Benim gözümde en utanç verici vaadler arasında yol yapacağız, imar sorununu çözeceğiz, metro hattı falan filan gibi görevleri olan şeyleri halka hizmet olarak tanımlamaları..
Belediyelerin işi nedir ?
Bu tür işleri tek bir elden sırası ile yapmak değil mi?
Ülkelerin iç ve dış politikaları siyasilerin eline bırakıldığında kaçınılmaz olumsuz sonuçları olacağını son yirmi yılda hepimiz canlı birer şahit olarak gördük…
Bize vizyon lazım stratejik atılımlar ve bunların gereksinim duyduğu altyapıların kendilerinden sonra ki iktidara devredilmesi…
Belediyelerde aynı durum da adaylar artık görevlerini lutüfmüş gibi sunmaktan vazgeçmeliler…
Misal, Fethiye 30 yıl sonra nasıl bir yer olacak, hangi surete birünmüş olacak…
Konuşulması gereken konular bunlar olmalı…
Tatil belgelerimiz dış dünyaya açılan penceremiz olarak nasıl bir dış politika izleyecek hem yurt içi, hem yurt dışı vizyonunda, sonra yerel politikaları neye göre şekillenecek… Bunlardan bahseden pek kimse yok…
Deniz, tarih, kültür, doğa turizminin buluştuğu ender kentlerden birisi olan Fethiye kırsallığa mı mahkum edilecek..
Tanıtım ve finansmanı bir kaç siyasi ve kodamanın keyfine bırakılacak…
Benim kendi şahsi fikrim vaadler şunlara benzer olmalı ki fayda ve faydasızlığını konuşabilelim..
Liman ihtiyacımız var, kravözör gemilerinin yanaşabileceği, koy ve sahillerin belediyenin kendi bünyesinde tüm halka hizmet etmesi sağlanmalı, yerli bir kaç ailenin keyfine değil, ya da para bakımından zengin olan ve daha fazla zengin olmak için çabalayan yerli yabancı şirketlere değil, buralardaki ekonomik ve kültürel bolluk belediyeler tarafından kontrol edilmeli…
Halk evleri dikiş nakış kursları değil, güncel ve sürecin gerekliliklerine önem vermeli, gençlere youtuberlık, fenomenlik, veyahut sosyal içerik üreticiliği kursları açılmalı, bu dal da profesyonelleşmek adına gerekli girişimleri desteklenmeli… onlara bir altarnetif gelecek sunabilmeyi hedeflemeli…
Paraşüt, dalma, gibi konularda Türkiye'nin bir değer oluşturma fabrikası haline gelebilmeli, yerli ve yabancı sporcuların kurs ve yarışmalarının düzenlendiği bir kent haline getirilmeli…
Kent yapılaşması büyük bir dikkatle ele alınmalı ve 100 yıllık bir imar planı dahilinde hareket edilmeli halkın ya da siyasilerin keyfine bırakılmamalı, kim gelirse gelsin bu planı devam ettirmek zorunda olmalı…
Örnekler uzayıp gidecek lakin adayların artık iktidarlarını ve genel merkezlerin isteklerini yerine getirme hevesinden vazgeçerek Fethiye ve diğer aday oldukları il ve ilçelerde kente ve halka kulak vermeleri gerekiyor…
Benim oyum vazifesi olanları yapmak için çırpınanlara değil, kente ve çocuklarımıza vizyon sunup bunu gerçekleştirebilecek kadar yürekli olan idralistlere olacak …
Hepinize keyifli haftalar dilerim… Kalın sağlıcakla…
Haftaya görüşmek üzere…
