PSİKOLOG SAADET ELEVLİ

ÖFKE VE ÖFKEYLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI

PSİKOLOG SAADET ELEVLİ

  • 679

Her şeyden önce bilinmelidir ki, öfke normal ve sağlıklı bir duygudur. Sağlıksız olan öfkenin saldırganlığa dönüşmesidir. Engellemeler karşısında duyulan öfke sağlıklı bir şekilde dışarıya yansıtılabilir. 
Aşağıda belirtilen dört basamaklı yaklaşım, öfkenizle nasıl daha iyi biçimde başa çıkabileceğiniz konusunda size ışık tutacaktır:
1.    Öfkenizi kabul edin: Öfkeyle başa çıkmanın ilk şartı, öfkeli olduğunuzu kabul etmek ve bunu kendi kendinize itiraf etmektir. Çünkü kabul edilmeyen öfke, dolaylı yollardan ortaya çıkar. 
2.    Öfkenin kaynağını bulun: İkinci adım öfkenin nereden geldiğini bulmaktır. Bazen öfkenin sebebi çok güçlü ya da bize zarar verebilecek kişiler olabilir. Bu durumda öfkemizi o kişiye yöneltemeyiz, karşımızdakini suçlar ve öfkemizi yöneltecek başka bir kaynak (başka bir kişi) ararız. Çok kere biz bunu farkında olmadan yaparız. Bazı durumlarda yaşadığımız suçluluk duygusu öfkenin kaynağını bulmayı zorlaştırabilir. Örneğin suçluluk duygusu nedeniyle anne-babasına kızamayan kişi, öfkesini başka bir kişiden, örneğin eşinden çıkartabilir.
Öfkeyle sağlıklı biçimde başa çıkmanın diğer adımı;
3.    Neden öfkeli olduğumuzu anlamaktır: Öfkeli olduğumuzu kabul edip kaynağını da bulduktan sonra, gerçekte sizi öfkelendirenin ne olduğunu anlamaya çalışın. Öfke buz dağının suyun üzerinde kalan bölümü gibidir. Dışarıya yansıyan öfkedir, ancak gerçek sebebini bulmak isteyen derinlere inmek zorundadır. Bu da öfkeyi yaşayan için de, öfkeye maruz kalan için de kolay değildir. Olaya verdiğiniz tepkiye sebep olan gerçek düşüncenizi yakalayabilirseniz öfkenin kaynağını bulmak için önemli bir adım atmış olursunuz. Ancak öfkenin kayağının çok açık gözüktüğü bazı durumlarda bile, öfkenin gerçek sebebini bulmak kolay olmaz. Örneğin, insanların polise duydukları kızgınlığın arkasında, çocukluklarından başlayarak otoriteye karşı biriktirdikleri öfke saklıdır. 
Öfkenin sebebini anlamadaki en önemli nokta, öfkenin gerçekçi bir temele dayanıp dayanmadığıdır. Örneğin, asgari ücret 5.000 tl iken, patronunuz size 4.000 tl veriyorsa öfkeniz gerçekçidir. Ancak patronunuzdan özel sorunlarınıza çözüm bulmadığı için kızıyorsanız, öfkeniz gerçekçi değildir. Çünkü kişisel olmayan bir durumu kişiselleştirmek öfkeye neden olur. 
4.    Öfkeyle gerçekçi bir biçimde mücadele edin; Eğer öfkeli olduğunuzu kabul ettiyseniz, öfkenizin kaynağını biliyorsanız ve sebebinin gerçekçi bir temele dayandığına karar verdiyseniz, o zaman öfkenizle gerçekçi biçimde mücadele etmeniz zor olmayacaktır. Bir kuyrukta beklerken birisi önünüze geçerse, makul olan bu kişiye sıranın sonuna gitmesi gerektiğini hatırlatmaktır. Ne susup içinizde kabaran öfkeyi dizginlemeye çalışmak, ne de kavga etmeye hazır olmaktır. 
Öfkenin doğrudan ifade edilmesi her zaman en doğru yol olmayabilir. Örneğin, öfkenizin sebebinin “size az para verdiği için”  patronunuz olduğunuzu bulursanız, yapılacak olan, eve gidip bunlardan eşinize şikayet etmek değildir. Yapılacak iş, uygun ortamda, uygun bir dille patronunuzla bu konuyu konuşmaktır. Eğer bu mümkün değilse, öfke nedeniyle kişide biriken enerji mutlaka boşatılması gerekir. Bu durumda yapmaktan hoşlandığınız bir aktivite yapabilir ya da bir uzamandan yardım alabilirsiniz.
    Ancak öfkenin sebebi bazen gerçekçi nedenler olmayabilir. Örneğin, Ahmet eşine kızgınlık duyabilir. Bunun temel sebebi, annesinden görmeye alıştığı ilgiyi eşinden görmemekse; durumu çözmek çoğu zaman güçleşir. Bu durumda Ahmet’in yapması gereken, eşinin annesi olmadığını kabul etmek ve bunu içine sindirmektir. Ayrıca böyle bir ilişkide Ahmet’in eşi Ayşe’de bu durumdan şikayetçi olacak, bu da ilişkide sorunların yaşanmasına neden olacaktır. İlişkilerde yaşanan sorunlar zamanında çözümlenmediğinde, zamanla sorunlar birikir ve çözmek güçleşir. Aynı şekilde bütün gün ev işlerinden ve çocuklardan bunalan Fatma, öfkesini akşam işten yorgun gelen eşinden çıkarmak isteyebilir. 
    İnsan hayatında bu durumlar her zaman yaşanır. Bu tür problemlerin çözülmesinde temel ilke, karşılıklı ve sağlıklı ilişkidir. Öfkenin doğrudan ifade dilmesi çok kere problemin çözümünü güçleştirebilir. Öfkenin bastırılması da aynı ölçüde zararlı olabilir. Önemi olan öfkenin uygun zamanda, uygun koşullarda, uygun bir biçimde dışarıya çıkarılması ve ifade edilmesidir. 


    
 

Yazarın Diğer Yazıları