
DİJİTAL OBEZİTE
Prof. Dr. Şule AYCAN
- 606
Obezite, biriken fazla vücut yağının sağlık üzerinde olumsuz bir etkisi olabilecek seviyede çok olması nedeniyle oluşan tıbbi bir durumdur. Dijital obezite, dijital araçların aşırı kullanımı ve/veya dijital veri kaynaklarının aşırı tüketimi olarak tanımlanabilir.
Fiziki obez kişiler, vücutları için gerekli besinleri fazla miktarda tüketirler. Benzer şekilde; dijital obezler de teknolojiyi gereğinden fazla miktarda kullanırlar. Fiziksel obezlerin yedikleri, içtikleri sağlıksız ve kalitesiz olup yüksek kalorilidir. Dijital obezler de veri kaynakları konusunda yeterince seçici davranmadan kalitesiz bilgi kaynakların kullanırlar. Tüketim şekilleri açısından bu iki obezite birbirine benziyor. Örneğin; fiziksel obezitenin nedenlerinden biri olan tıkınırcasına yeme bozukluğundaki kişi, tıkınma atakları yaşar. Klasik bir tıkınma atağında bol miktarda yiyecek çok hızlı bir şekilde, adeta çiğnemeden, mide bir çöpmüşçesine mideye gönderilir. Dijital obezitenin alt türlerinden biri olan seri izleme bağımlılığında da bir program veya dizinin bölümleri hemen hemen hiç ara vermeden peş peşe izlenir ya da sosyal medyada kişi saatlerini geçirebilir. Bazen bilgisayarda bir konu araştırırken kişi açılan diğer sayfaların, kenarda çıkan reklamların etkisine kapılarak saatlerce internette sörf yapabilir. Hem tıkınma atağı sonrasında hem de dijital platformlarda geçirilen saatler sonrasında genellikle yaşanılan duygu aynıdır: suçluluk ve pişmanlık. Üstelik dijital platformların uzun süreli ve kontrolsüzce kullanımı en yaygın kullanılan erteleme aktivitelerinden biridir: Kişi asıl yapması gereken işi yapmak yerine “Biraz internette takılayım sonra yaparım” diyerek sosyal medyada veya haber sitelerinde saatler geçirilebilir. Fiziksel obezitenin ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlaması gibi, dijital obezite de birçok soruna neden olur. Başka bir deyişle; dijital obezite, bir kişinin gereğinden fazla dijital tüketimi sonucu ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Bir kişi tüm gün teknolojiye bağlı olarak yaşıyorsa, bu durum fiziksel ve psikolojik açıdan kişiyi olumsuz yönde etkiler. Dijital tüketimin sürekli ve aşırı olması, zaman içinde kişilerde dijital obeziteye dönüşür.
Araştırmalar uzun süreli internet ve teknolojik aletlerin kullanımının uyku sorunlarına, kronik yorgunluğa, bağışıklık sisteminde zayıflamaya, iştah değişikliklerine, öz bakımda azalmaya, baş ağrılarına, görme problemlerine, sırt ağrılarına yol açabileceğini söylemektedir. Bilindiği gibi, sosyal medyanın uzun süreli kullanımı gençlerde depresyon, kaygı ve uyku bozuklukları gibi psikiyatrik hastalıkların yanında özgüvende düşüklük, sosyal yalnızlık, yalnızlığın artması gibi birçok psikolojik soruna yol açmaktadır. Fiziksel obezite ile dijital obezitenin önemli bir benzer yönü de, kişinin bu durumun sağlığı ve hayatı üzerinde yarattığı olumsuz etkinin farkında olmasına rağmen sorunlu olan davranışını sınırlamakta zorluk çekmesidir.
Pandemi süreci, dijital obeziteyi hızlandırdı. Bu sürecin bitmiş olmasına karşın, çoğu kurumsal firma evden, çalışmayı sürdürmektedir.
İnternet kullanıcılarının sayısı nüfusun yarısından fazla iken sosyal medya kullanıcılarının oranı da neredeyse nüfusun yarısı kadardır. Bilginin anlık olarak sunulmasında hız önemli bir faktördür. Ancak bu noktada hayatımızda büyük kolaylıklar sağlayan teknoloji, aşırı ve bilinçsiz kullanım sonucu bazı olumsuzlar da barındırmaktadır. Dijital obezite, gereğinden fazla şekilde dijital tüketim sonucu ortaya çıkan bir durum olarak ifade edilmektedir. Teknolojinin aşırı kullanımına bağlı olarak, gün boyu teknolojiden kopamaz hale gelen bireyler, sunulan içerikleri tüketmeye devam ettikçe psikolojik ve fiziksel açıdan sorun yaşayabilmekte ve giderek “dijital obezlere” dönüşmektedir.
Yinelemek gerekirse; teknolojinin pek çok yararı olsa da aşırı kullanım, sosyal izolasyon, kaygı ve depresyon gibi bir dizi olumsuz sonuca yol açabilmektedir. Bunlardan birisi de “Teknoloji bağımlılığı” dır. Teknoloji bağımlılığı, günümüzün dijital dünyasında büyüyen bir sorun olarak görülmektedir. Bu bağımlılık yüzünden bireyler, psikososyal problemler ve fiziksel açıdan da duruş bozukluğu, el ve boyun ağrıları gibi sorunlar yaşamaktadırlar.
Teknoloji Bağımlılığı Türleri
1. İnternet bağımlılığı, genellikle internet kullanımı üzerinde kontrol kaybı, internet ile uğraşma ve internet kullanımının bir sonucu olarak olumsuz sonuçlarla karakterize edilmektedir.
2. Sosyal medya bağımlılığı, genellikle sosyal medya kullanımı üzerinde kontrol kaybı, sosyal medya ile meşgul olma ve sosyal medya kullanımının bir sonucu olarak olumsuz sonuçlarla karakterize edilir. Facebook, Instagram, Twitter, TikTok ve diğer sosyal medya platformlarının aşırı kullanımı dâhil olmak üzere birçok şekilde oluşabilmektedir.
3. Akıllı telefon bağımlılığı. Sosyal medya ve diğer mobil uygulamalar dâhil olmak üzere akıllı telefonların aşırı kullanımını kapsamaktadır.
4. Dijital Oyun bağımlılığı. Hem çevrimiçi hem de çevrimdışı video oyunlarının aşırı ve problemli kullanımını içeren bir bağımlılık türüdür.
5. Pornografi bağımlılığı. Bu durum, genellikle ilişkiler ve zihinsel sağlık üzerinde olumsuz etkilere yol açan pornografinin zorunlu kullanımını içermektedir.
6. Nomofobi, kişinin cep telefonundan veya diğer mobil cihazlarından ayrıldığında yaşadığı panik ya da endişe durumu olarak tanımlanmaktadır.
7. Gelişmeleri Kaçırma korkusu(FoMO). FoMO olarak adlandırılan bir şeyi kaçırma korkusu, bir kişinin başkalarının yaşadığı bir deneyimi, olayı veya fırsatı kaçırdığına inandığında ortaya çıkan bir endişe ya da huzursuzluk duyusudur.
Teknoloji Bağımlılığının Etkileri
Teknoloji bağımlısı bireyin hayatındaki olumsuz değişiklikler şöyle sıralanabilir.
1. Anksiyete ve depresyon,
2.Yetersiz uyku,
3. Fiziksel sağlık sorunları,
4. İlişki sorunları,
5. Akademik açıdan sorunlar.
Teknoloji Bağımlılığı ile Mücadele Yolları
Teknoloji bağımlılığı, diğer bağımlılıklarda olduğu gibi süreçle ortaya çıkan bir sorundur. Bir kişi ister teknoloji bağımlısı olsun ister yoğun bir şekilde teknoloji kullansın, bu aşırı ve problemli süreci durdurmak ya da yönetmek için birçok strateji bulunmaktadır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
1. Teknoloji kullanımına sınır koymak: Teknoloji kullanımı için günün belirli zamanlarını ayrılmalı, sosyal medya, oyun oynama ve diğer çevrimiçi etkinliklerde harcanan süre sınırlanmalıdır.
2. Diğer faaliyetlerle ilgilenmek: Egzersiz, hobiler ve sosyalleşme gibi alternatif etkinliklerde bulmak, teknolojiye harcanan süreyi azaltmaya yardımcı olmaktadır.
3. Sağlıklı alışkanlıklar geliştirmek: Genel sağlığı iyileştirmeye ve teknoloji bağımlılığı riskini azaltmaya yardımcı olabilecek, yeterli uyku almak, dengeli beslenmek ve düzenli fiziksel aktivite yapmak gibi sağlıklı alışkanlıkları kapsamaktadır.
4. Profesyonel yardım almak: Teknoloji bağımlılığı günlük yaşamı etkiliyorsa, profesyonel yardım almak gerekmektedir.
5. Dijital okuryazarlık ve farkındalık seviyesini geliştirmek: Teknoloji ve sosyal medya kullanımı açısından dijital okuryazarlık seviyesi geliştirilmelidir. Ancak bazı durumlarda, dijital okuryazarlık seviyesinin artması kimi kişilerde teknoloji yeterliliğini arttırarak daha fazla teknoloji kullanımını da tetikleyebilmektedir.
Dijital teknoloji kullanımı, okul öncesi ve okul çağındaki çocukları da etkilemektedir. Çocuklarda dikkat sorunları, saldıran davranışlar, fiziksel inaktivite, obezite ve uyku sorunları yaşanmaktadır. Toplum tabanlı araştırmalar, erken çocukluk döneminde aşırı teknolojik cihaz kullanımının çocuklarda bilişsel, dilsel, sosyal, duygusal ve motor gelişimde gecikmelere neden olduğunu göstermiştir. Çeşitli araştırmalara göre, teknolojik cihazların aşırı kullanımı çocukların işbirliği ve paylaşma becerilerinin gelişimini engellemekte, motivasyonlarını azaltmakta ve sorumluluk alma becerilerini etkilemekte, böylece çocukların duygusal gelişimleri risk altına girmektedir.
Çocuklarda obezite oranı son 20 yılda 3 kat artmıştır. Televizyon izleme, çocuklarda kilo ve obezite ile ilişkili önemli bir davranış olarak tanımlanmıştır. Aşırı düzeyde teknoloji kullanımının hayat boyu obezite ve kardiyovasküler riskle bağlantılı olduğu ve bu ilişkinin günümüzde artık erken çocukluk döneminden itibaren başladığı ileri sürülmüştür. Televizyon izleme süresinin artmasının, çocuklukta obezite ile doğru orantılı olduğu belirtilmiştir. Dört yaş altı çocukların teknolojik cihazlarla uğraşması yerine yalnız başına oyun oynaması, o çocuğun yaratıcı düşünme ve bireysel problem çözme becerileri geliştirmesine yardımcı olacaktır. Gün içerisinde toplam teknoloji kullanım süresi (televizyon, bilgisayar, tablet ve cep telefonu) 1-2 saat arasında sınırlanmalıdır. İki yaş ve altındaki çocukların ekran karşısına geçmemesine özen gösterilmelidir. Çocukların ziyaret ettikleri internet siteleri ve sosyal medya kullanımı da dâhil olmak üzere, kullandıkları teknolojik cihazlar mutlaka izlenmelidir.
Obezite özellikle adölesan dönemde beslenmeye bağlı olarak en sık yaşanan sağlık sorunlarından biridir. Obezite, vücutta aşırı yağ depolanmasına bağlı olarak gelişen adölesanları fiziksel ve ruhsal olarak olumsuz etkileyen bir sağlık sorunudur. Adölesanlarda sağlıksız besin tüketiminin obezite riskini arttırdığı belirtilmektedir. Fast food tüketimindeki artış̧, bilgisayarla ilgili faaliyetleri obezite ile ilişkilendirmek için önerilen başka bir etmendir.
Bilgisayar oyunlarının da zararlı etkileri hakkında çalışmalar bulunmaktadır.
Her konuda olduğu gibi teknoloji kullanımında da DENGELİ olmak gereklidir