Mustafa Saatcı / Mavi Köşe

DİL

Mustafa Saatcı / Mavi Köşe

  • 1519

Kıymetli okurlarım, bu hafta dil konusuna eğileceğiz. Dil kelimesi, Türk Dil Kurumu’nun Büyük Türkçe Sözlük’ünde , ‘’İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan, zeban.’’ olarak tanımlanmıştır.
Dil, bir canlıdır. Doğar, büyür ve ölür. Kimileri çok uzun, kimileri ise çok kısa yaşar. İşte bu her bir dil canlısının da ailesi vardır beraber yaşadıkları. Bir göz atacak olursak: Ural - Altay dil ailesi, Afrika - Asya dil ailesi, Hint - Avrupa dil ailesi başlıca ailelerdendir. Türkçemiz, Ural-Altay dil ailesine mensuptur.
Hint - Avrupa dil ailesinin grupları, günümüzde öğrenilmeye en çok rağbet gören yabancı dillerdir. Germen (Almanca, Felemenkçe, İngilizce ve diğerleri), Roman (Fransızca, İtalyanca, İspanyolca ve diğerleri) ve Slav (Lehçe, Çekçe, Rusça ve diğerleri) gruplarını örnek olarak gösterebiliriz.
Her insan bir dil ile doğar; o da ana dilidir. Dünyaya ilk defa ana dilimizle sesleniriz. Ana dilimizle ilk defa ‘’anne’’, ilk defa ‘’baba’’ deriz. Ana dilimiz, Türkçemiz, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın deyimiyle ‘’ses bayrağımızdır.’’  Yahya Kemal Beyatlı’nın deyimiyle ‘’ağzımızda annemizin ak sütü gibidir.’’ Dilimiz, aynı zamanda namustur Cemil Meriç’e göre: ‘’Kamusa (sözlüğe) uzanan el, namusa uzanmıştır.’’ Ünlü şair Fuzuli Allah’a en güzel şiirlerini Türkçe yazabilmesi için dua etmiştir. Bütün bunların ışığı altında rahatça söyleyebilirim ki Türkçemize ne dokunuruz ne de dokundururuz.
Fakat küreselleşen dünyamızda, ne yazık ki, sadece ana dilimizi konuşmak bizim için asla yeterli değildir. Artık, birçok sektörde ve alanda ana dili yeterliliğini kaybetmiştir. Eskiden İngilizce bilmek fark yaratabiliyordu; ama rekabetin dörtnala koştuğu 21. yüzyılda, ‘’lingua franca*’’ haline gelen İngilizce pek de önem arz etmiyor. Nitelik çemberi genişliyor ve İngilizce’nin yanında ikinci, üçüncü yabancı diller ön plana çıkmaya başlıyor. Zaten en az bir yabancı dile, özellikle İngilizce’ye, hakim olamayan bir kişi, hangi meslekle uğraşırsa uğraşsın, potansiyeline ulaşamayacaktır. Ünlü filozof John Dewey, ‘’Dil araçların aracıdır; dil olmadan hiçbir bilgiyi kullanmak, onu başkaları için faydalı kılmak mümkün değildir.’’ der. Yani dünyamızın gerekliliklerini yerine getirmeden iyi bir iş bulmak, parlak bir kariyer yaratmak ve başarılı bir geleceğin temellerini atmak artık imkânsız. O yüzden geleceğimiz olan öğrencilerime hep “Edirne’den ötede çalışabilecek şekilde kendinizi yetiştirmelisiniz.” derim.
Yabancı dil bilmeyen insan, uçmayı öğrenememiş bir şahin gibidir. Ömrünü, çamurdan ve yapraktan yuvasında geçirmeye mahkûm olur. Ulu ve karlı dağları göremeyen, engin ve masmavi sularıyla bir denizin üzerinden süzülemeyen, yemyeşil ve uçsuz bucaksız ovaları aşamayan, çeşit çeşit avlarıyla karnını doyuramayan bir şahin… 
Ülkemizde Avrupa ile gelişen ilişkiler ve Türkiye'nin dışa açılması ile yabancı dil ihtiyacı da artmaktadır. İletişim ağlarının gelişmesi ve ticarî ilişkilerin artması, Türkiye'de de yabancı dil öğreniminin gelişmesine zemin hazırlamaktadır. Burada Türk gencine düşen, önce ana diline iyi bir şekilde hâkim olmak, sonra ise yabancı dil konusunda kendisini geliştirmektir. Bu arada her Türk gencinin Nihat Sami Banarlı’nın “Türkçenin Sırları “ adlı kitabını okumasını şiddetle tavsiye ederim. Bunun üzerine, Bernard Shaw’a kulak vermekte fayda var: ‘’Kendi dilini bilmeyen başka dil öğrenemez.’’
Anadilimizi, güzelim Türkçemizi, bir bülbül gibi şakıyalım. Ardından yabancı dilimizi geliştirerek küreselleşen dünyaya açılalım. Bizi kurtaracak olan budur. Öğrenilen her bir yabancı kelime, sizi başarı merdivenlerinde bir basamak daha yukarı çıkaracaktır ve aynı zamanda, ülkemize daha iyi hizmet edebilmenin kapısını aralayacaktır.
Yazımıza rahmetli şair ve ressam, aynı zamanda da koyu bir Fenerbahçeli Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun güzel bir şiiriyle noktayı koyalım:
ÜÇ DİL
 
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
düz gideceksin
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin
En azından üç dil
Birisi ana dilin
Elin ayağın kadar senin
Ana sütü gibi tatlı
Ana sütü gibi bedava
Nenniler, masallar, küfürler de caba
Ötekiler yedi kat yabancı
Her kelime arslan ağzında
Her kelimeyi bir bir dişinle tırnağınla
Kök sökercesine söküp çıkartacaksın
Her kelimede bir tuğla boyu yükselecek
Her kelimede bir kat daha artacaksın
 
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Canımın içi demesini
Kırmızı gülün alı var demesini
Nerden ince ise ordan kopsun demesini
Atın ölümü arpadan olsun demesini
Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini
İnsanın insanı sömürmesi
Rezilliğin dik alası demesini
Ne demesi be
Gümbür gümbür gümbür demesini becereceksin
 
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
………… dümdüz gideceksin
En azından üç dil
Çünkü sen ne tarih ne coğrafya
Ne şu ne busun
Oğlum Mernus
Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.
*Ortak dil. Farklı dillerinde insanlar arasındaki etkili iletişim sağlamak için kullanılan bir dili tanımlamak için kullanılan Latince bir terimdir. Lingua Franca, insanlık tarihinde ticari, dini ve diplomatik amaçlar için kullanılmıştır.
[email protected]

Yazarın Diğer Yazıları