Mustafa Saatcı / Mavi Köşe

Deprem Öğretileri

Mustafa Saatcı / Mavi Köşe

  • 706

6 Şubat 2023 tarihinde Maraş kaynaklı olup 11 ilimizle birlikte milletimizin her bir ferdini de yıkan depremin ardından bir ay geçti. On binlerce vatandaşımızın hayatı çalındı, hatta gasp edildi. Ortada, üstlenilmeyen sorumluluklar ve veballer kaldı. İçimiz hala yanıyor, yaramız hala kanıyor. Diğer taraftan da hayat devam ediyor. Nasihat çıkarmak için, çok ağır bedel ödenen bir musibet olsa da kulağımıza küpe olması gereken bazı çıkarımları değerlendirelim.
-    Artık hepimiz kabul edelim ki Türkiye’nin en önemli beka sorunlarından biri depremdir. Çünkü bir anda eğitimi, ekonomiyi, güvenliği, günümüzü, geleceğimizi, planlarımızı, yatırımlarımızı, kültürümüzü, kimliğimizi etkileyebilir. O yüzden taviz verilmeyen ciddi önlemler alınmalıdır.
-    Deprem adına dün alınması gereken her önlem için geç kaldığımızı ama bugün başlamazsak yarın daha da geç kalacağımızı anlamamız lazım. O yüzden hemen milat belirlenip, tavizsiz uygulamalara başlanmalıdır.
-     Depremin en çok sevdiği şey olan cehalet ve onun yancısı doyumsuzlukla mücadele etmek için en önemli silah olan eğitimden vaz geçilmemelidir. Her şart altında eğitimin devamı için bütün imkânlar zorlanmalıdır. Eğitim hiçbir zaman ilk feda edilecekler listesine alınmamalıdır. Yaşadığımız deprem sonrasında, öğrenci yurtlarının depremzedelere verilmesinden dolayı üniversitelerimiz uzaktan eğitime yönelmişlerdir. Bu durum tekrar değerlendirilmeli ve üniversitelerimiz bir an önce örgün eğitime geçmelidir. 
-    Her kuruma, her mahalleye, kişi sayısına göre oransal olarak afete müdahale ve kurtarma ekipleri kurulmalı, periyodik olarak bütün topluma depreme karşı bilinçlenme eğitimi verilmelidir. 
-    Gençlik ve Spor Bakanlığınca, her yıl en az bir defa ulusal ve uluslararası boyutta Arama, Kurtarma ve İtfaiye Oyunları düzenlenmelidir. Böylece bu alanlarla ilgili sportif müsabakalarla rekabet oluşturularak ekipler aktif tutulmalıdır. Konuyla ilgi en yeni teknik ve teknolojiler bu organizasyonlarda tanıtılmalı ve kullanılmalıdır. 
-    Zemin etüdüne göre inşaat tipi ve bina planı belirlenmeli. Büyük, geniş, rahat ve çok katlı bina yerine “güvenli ve az katlı bina” inşa edilmeli. Bina inşasının her aşamasında ciddi değerlendirme ve onay aşamaları yer almalıdır.
-    Tarım alanları kesinlikle imara açılmamalıdır. Yoğun yerleşim, ovalara değil, yamaçlara ve tepelere yapılmalıdır.  
-    Bilhassa okullar olmak üzere, bütün kamu binaları “az katlı ve kesinlikle yıkılmaz” şekilde inşa edilmeli ve bu binalara depremde de kullanılabilecek şekilde ayrıntılar eklenmelidir.
-    İnşaat ruhsatı gösterilmeden, büyük miktarlarda kum, beton, çimento, demir satışı yapılmamalı. Bunu yapan ticarethanelere ciddi ceza kesilmelidir. 
-    Afet anında üç taraflı denizlerle çevrili ülkemizin bu avantajı kullanılarak, denizin sunacağı imkânlar değerlendirilmelidir. Deniz ulaşımının kullanılması, bu ulaşıma deniz uçaklarının da dâhil edilmesi, deniz hastaneleri, deniz mutfakları, deniz okulları üzerinde düşünülmelidir. Her çeşit deniz aracının konaklama maksadıyla kullanılabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. 
-    Dronlar gözlem, tespit ve nakliye amacıyla bu sisteme mutlaka entegre edilmelidir.
-    Endüstriyel alanların ve sanayi tesislerinin belli bölgelerdeki yoğunlukları azaltılmalı, en kısa zamanda deprem yönünden daha güvenli yerlere taşınmalıdır.
-    İptal edilen EMASYA protokolünden daha geniş bir sivil savunma koordinasyon sistemiyle afet anında bütün kamu, özel sektör ve STK’ların elindeki tüm imkânların kullanılmaları sağlanmalıdır. Bu koordinasyonun birimleri, afetin olmasıyla birlikte hiç zaman kaybetmeden üzerlerine tanımlı görevi yerine getirmek için sahadaki yerini almalıdır.  
Bu sıralanan teknik önerilerden daha önemli olarak, bütün kamu görevlendirmelerinde ilgi, bilgi ve liyakat aranmalıdır. Görevlendirilen yöneticiler de yaptıkları hatadan ar duymalı, utanmalı, gerektiğinde hatanın bedelini ödemeli ve başarısız olduklarında daha iyisini yapabilecek olana emaneti teslim etmelidir. Çünkü hatasını kabullenmeyen ve hatasının bedelini ödemeyen kişilerin topluma verebileceği zararlar depremden çok daha büyüktür. 

Yazarın Diğer Yazıları