PSİKOLOG SAADET ELEVLİ

AFET SONRASI ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN PSİKOLOJİK SORUNLAR VE OKULLARIN İŞLEVİ 

PSİKOLOG SAADET ELEVLİ

  • 1405

UNESCO (2016) verilerine göre, dünya çapında her dört çocuktan biri savaşlar ve afetlerden etkilenen bölgelerde yaşamaktadır. Bu bölgelerde yaşayan çocuklar, ölü bedenler veya vücut parçaları görerek, birçok insanın aynı anda öldürülmesine şahit olarak veya evlerin tahrip edildiğini ve yağmalandığını görerek travmatize olabilmektedirler. Aynı şekilde doğal afete maruz kalmış çocuklar ve ergenler etrafta ölü bedenler görerek, afet sonrası yağmalamaya tanık olarak veya kendilerinin veya başkalarının yaralanmasıyla travmatize olabilmektedirler. İstatistiksel olarak örnek vermek gerekirse, süregelen savaş şiddetinin içinde yaşayan 83 Filistinli çocukla çalışan Barron, Abdallah ve Smith (2013), bu çocuklardan %83’ünün yakın bombalamaya şahit olduğunu, %78.3’ünün ölü bir bedenle karşılaştığını, %77.1’inin aile üyelerinden birinin yaralandığını ve %74’ünün birinin öldürüldüğünü gördüğünü ortaya koymuştur. Diğer taraftan, tsunamiye maruz kalmış 166 çocukla yapılan çalışmada çocukların %82’sinin tsunami anında orada bulunduğunu ve yaralandığını, %66.7’sinin yakından tanıdıkları birinin öldüğünü raporlamışlardır. 
Savaşlar ya da afetler nedeniyle yüksek seviyelerde travmaya maruz kalmış olan çocuk ve ergenlerde travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), depresyon, anksiyete ve hiperaktivite gibi zihinsel, davranışsal ve duygusal problemlerin arttığı görülmüştür (Dimitry, 2012). Doğal afete maruz kalmış çocuklarla yapılmış çalışmalar, doğal afete maruz kalmanın da travma sonrası stres, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik semptomların yaşanma riskini artırdığını ortaya koymuştur (Liu ve ark., 2011). Savaş ve doğal afet sonrasında yapılmış çalışmalarda en çok incelenen ruhsal bozukluğun travma sonrası stres bozukluğu olduğu görülmektedir. Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), travmatik bir olayın neticesinde görülen, olay hakkındaki detayların sürekli hatırlanması, aşırı uyarılma, kaçınma ve duygusal hissizleşme ile karakterize bir ruhsal bozukluktur (American Psychiatric Association (APA), 2000). Filistin’deki süregelen savaşa maruz kalan çocuk ve ergenlerle yapılan bir çalışmada TSSB prevalansı %70.1 olarak kaydedilmiştir. Macksoud ve Aber’in (2016) savaşa maruz kalmış 224 Lübnanlı çocukla yapılan araştırması daha çok sayıda travmaya maruz kalan çocukların, diğer çocuklara göre daha fazla TSSB semptomu gösterdiğini ortaya koymuştur. Katılımcıların doğal afete maruz kalmış kişiler olduğu araştırmalar da benzer sonuçlara ulaşmıştır. Şili depremine maruz kalmış 119 ilkokul öğrencisiyle yapılmış çalışmaya göre, çocukların %55.56’sında DSM-IV kriterlerine göre TSSB bulgularına rastlanmış ve geri kalan pek çok çocuk da travma sonrası stres (TSS) belirtileri taşıdığı görülmüştür. Buradan hareketle, savaş ve doğal afetlerden kaynaklı yaşanan travmaların sayısı ve tiplerinin TSSB seviyesi ile yakından ilişkili olduğu görülmektedir. 
Depresyon, savaş ve doğal afet sonrası yapılan çalışmalarda en çok raporlanan ruh sağlığı problemlerinden bir diğeridir. Depresyon, üzgün, kasvetli ve kötümser bir ruh hali olarak tanımlanabilecek; normalde zevk alınan şeylerden artık zevk alınmaması, uykusuzluk, kilo kaybı, suçluluk ve değersizlik hissi ve konsantrasyon kaybı ile karakterize bir rahatsızlıktır. Ebeveynlerinden uzakta yaşayan ve evleri yıkılmış Bosnalı çocukların yaşadığı savaş travmasının depresyon ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Bu çocukların %43’ü depresyon belirtileri göstermiştir ve yaşı büyük olan çocukların ve daha fazla travmaya maruz kalmış çocukların daha yüksek düzeyde depresyon  belirtileri gösterdikleri görülmüştür. Aynı şekilde başka bir çalışmada ağır şekilde kasırgadan etkilenmiş şehirlerde yaşayan çocuk ve ergenlerde şiddetli depresyon seviyeleri görülmüştür. Savaşlar ve doğal afet travmaları depresyonda önemli artışlara sebep olmaktadır. Bununla birlikte, bu artışların travmanın şiddetinden, yaş gibi demografik faktörlerden ve başka ruhsal bozuklukların varlığından yakından etkilendiği söylenebilir.
Afetler sonrasında görülen bir başka yaygın semptom da anksiyetedir.  Genellikle hoşnutsuzluk, huzursuzluk hali ve somatik semptomlarla kendini göstermektedir. Şiddetli savaşın ortasında yaşamış ve şimdi mülteci kamplarında olan ergenlerde anksiyete oranı %94.9 olarak saptanmıştır. Şiddetli deprem yaşamış çocukların %22.7’sinin yapılan ilk değerlendirmede, %23.3’ünün de depremden 6 ay sonra anksiyete semptomları gösterdiği görülmüştür. Bu çalışma ayrıca yaşı büyük olan çocukların daha yüksek seviyede anksiyete yaşadığını raporlamıştır. Bu örneklerden hareketle, savaş ve doğal afet olaylarının çocuk ve ergenlerde belirgin şekilde anksiyete seviyesini artırdığı, bu artışın TSSB ile beraber olabileceği ve anksiyetenin yaşı büyük olan çocuk ve ergenlerde görülme riskinin daha yüksek olabileceği sonucuna varılabilir. Savaşlar ve doğal afetler, çocuk ve ergenlerin pek çok farklı psikolojik ve davranışsal problem yaşama risklerini artırsa da, TSSB, depresyon ve anksiyete bu durumlardan sonra en çok gözlemlenen ruhsal bozukluklardır.
Araştırmalara göre çocuk ve ergenlerin çoğu travmatik olaylardan sonra iyileşip olağan işlevselliklerine geri dönebilmektedir. Ancak bazıları da yukarıda açıklanan problemleri yapabilmekte ve ruh sağlığı hizmetlerine ihtiyaç duyabilmektedir. Okullar, özellikle kriz durumlarında, çocuk ve ergenlere ruh sağlığı hizmetlerinin aktarılmasında en önemli kurumlardan biridir. Okul, çocuk için aileden sonra en önemli sosyal bileşenlerden biri olarak, toplum fiziksel ve duygusal olarak yaralayıcı olduğunda güvenlik ve emniyet hissini sağlayan önemli bir ortam haline gelmektedir. Bu sebeple özellikle büyük afetler sonrasında çocukların mümkün olduğunda güvenlik ve temel ihtiyaçları sağlandıktan sonra okul ortamında, akranları ile bir arada ve yaşanan süreci eğitimcilerin önderliğinde üstesinden gelmelerini sağlama yönünde fırsatlar destelenmelidir. 

Kaynaklar: 
Barron, I. G., Abdallah, G., & Smith, P. (2013). Randomized Control Trial of a CBT Trauma Recovery Program in Palestinian Schools. Journal of Loss and Trauma, 18(4), 306–321. https:// doi.org/10.1080/15325024.2012.688712.
Dimitry, L. (2012). A systematic review on the mental health of children and adolescents in areas of armed conflict in the Middle East. Child: Care, Health and Development, 38(2), 153–161. https://doi.org/10.1111/j.1365-2214.2011.01246.x
Liu, M., Wang, L., Shi, Z., Zhang, Z., Zhang, K., & Shen, J. (2011). Mental health problems among children one-year after Sichuan earthquake in China: A follow-up study. PLoS ONE, 6(2), 8–13. https://doi.org/10.1371/journal.pone.0014706.
Macksoud, M. S., & Aber, J. L. (2016). The War Experiences and Psychosocial Development of Children in Lebanon. Wiley on behalf of the Society for Research in Child Development Stabil URL : http://www.jstor.org/stable/1131687 , 67(1), 70–8
 

Yazarın Diğer Yazıları