Ekrem Özden (MYK Belgeli Koç)

Puzzle'ın bir parçası eksik kalırsa ne olur?

Ekrem Özden (MYK Belgeli Koç)

  • 1509

Zeigarnik Etkisi, insanların bölünmüş/kesilmiş eylemleri, tamamlanmış eylemlere göre daha net hatırlamasıdır. Tek ısırık alabildiğin güzel bir hamburgeri, çözemediğin bir bulmacayı, yarım kalmış bir flörtü, tatili düşün. Sonucuna ulaşsaydın, muhtemelen aklına bile gelmeyecekti.

Benzer bir şekilde, bizi üzen insanları, bizi mutlu eden insanlara kıyasla daha çok anımsıyoruz. Çünkü bunlar, arzu ettiğimiz şekilde ‘tamamlanmış’ deneyimler değil.

Bu kavramı psikoloji literatürüne kazandıran Zeigarnik isimli psikiyatr, keşfini restoranda yapıyor. Bakıyor ki garsonlar aldığı siparişleri çok iyi hatırlayıp, not bile tutmadan getirip götürüyorlar. Ama müşteriler kalktıktan sonra, siparişleri hafızalarından tamamen siliyorlar.

Böylece yemeğini bitiren psikiyatr, şu iki sonuca varıyor:

1) Tamamlanmamış her şey zihni meşgul eder.

2) Tamamlanmış her şeyden, zihin kendi kendini kurtarır.

Etkinin isim sahibi olan Zeigarnik, restoranda yaşadığı olaydan sonra bu fenomeni incelemek ve hipotezini test etmek için bazı deneyler geliştirdi. Deneye katılan insanlardan, laboratuvarda boncuk dizmek, bulmaca çözmek, matematik problemini tamamlamak gibi ortalama 20 basit küçük görevleri tamamlamalarını istedi. Deney boyunca katılımcılar, bazı görevleri yaparken kesintiye uğratıldılar ve bazı görevleri kesintiye uğratılmadan tamamlamaları izin verildi. Zeigarnik’in bu deneydeki amacı, katılımcıların hatırlama becerisi açısından tamamlanan görevler ile kesintiye uğrayan görevler arasında fark olup olmadığını görmekti. Daha sonrasında katılımcılara, deney sırasında tam olarak hangi etkinlikleri yaptıkları soruldu. Katılımcıların, yarıda kesilen görevleri, tamamladıkları görevlere göre yaklaşık %90 daha fazla hatırladığı sonucuna ulaşıldı. 

Zeigarnik, yaptığı deney ve incelemeleri sonucunda; yetişkinlerin kesintiye uğrayan görevler için bir çeşit "bellek avantajı"na sahip olduğunu buldu ve çocuklarda yapılan deneyler sonucunda, çocukların da tamamlanmamış görevleri, tamamladıkları görevlere göre ortalamada 2 kat daha sık hatırladığını raporladı. 

Zeigarnik’in bu etki ile ilgili olarak açıklaması, bir göreve başlayan kişinin, onu tamamlama ihtiyacı hissetmesiydi. Eğer tamamlanması engellenirse, zihin gergin bir durumda kalmaktaydı ve bu durum, stres yaratarak tamamlanmamış görevin bellekte yer tutmasına neden oluyordu. Bu sayede, tamamlamadan önce görevin kesintiye uğraması, göreve özgü gerilim nedeniyle, tekrar aklımıza gelen bilginin aktif bir şekilde prova edildiğini ve böylece bilginin daha uzun süre bellekte tutulmasına yol açtığını ileri sürdü.

Zeigarnik Etkisi'ni desteklemek için, bağımsız bilim insanlarınca farklı araştırmalar da yapıldı. Bir bellek araştırmacısı olan John Baddeley, 1960’larda katılımcıların bir dizi anagramı çözmeleri üzerine bir çalışma gerçekleştirdi. Yapılan deneyde, katılımcıların bitiremedikleri anagramların cevapları verildi ve hatırladıkları kelimeleri söylemeleri istendi. Araştırmanın sonucunda, katılımcıların başarıyla bitirdikleri anagramlara göre tamamlayamadıkları anagramların kelimelerini daha iyi hatırladığı gözlemlendi. 

Kenneth McGraw ve Jirina Fiala tarafından 1982 yılında yapılan bir çalışmada, katılımcılara uzamsal bir muhakeme görevi verildi. Katılımcılar görevlerini tamamlayamadan, yarıda kesildiler. Deneye katılmaları için herhangi bir teşvik verilmeyen katılımcıların %85’i, deney bittikten sonra bile görevlere devam edip bitirmek istediklerini söylediler.

Ben bu durumu bin-2 bin parçalık puzzle’lara (yap-boz) benzetiyorum. Bir parçası kaybolduğunda bile yokluğu hemen fark edilen ve büyük resmin içerisinde hemen göze çarpan o detaya. 

Sizin de 1 parçası eksik olduğu için tamamlayamadığınız puzzle’larınız var mı?
 

Yazarın Diğer Yazıları