FETHİYE DE TURİZM'İN KÜLTÜREL DEĞERLERE ETKİSİ
ATİLLA DUYAR
- 743
Turizm sadece ekonomik bir olay değil aynı zamanda TOPLUMSAL, ÇEVRESEL VE POLİTİK yönlere de sahip olan toplumu ve toplum yapısını etkileyen çok önemli bir harekettir.
BU NEDENLE TURİZMİN ETKİLERİNİ DEĞERLENDİRİLİRKEN SADECE DÖVİZ VE GELİR GETİRİCİ BİR HAREKET (PARA KAYNAĞI )OLARAK GÖRMEMEK GEREKİR.
Turizm toplumsal ve kültürel yansımalar gibi ekonomik olmayan konuları da kapsar.
Özellikle , son zamanlarda Turizmde ki ekonomik koşulların güçlüğü dışa açılma eğilimini büyük oranda artırmakta , bu eğilim ise beraberinde birçok sorunu da getirmektedir.
BU EĞİLİMLER ; TURİZM’İN DEĞER SİSTEMLERİNDE, KİŞİSEL DAVRANIŞLARDA, AİLE İLİŞKİLERİN DE, ORTAK HAYAT TARZLARINDA, GÜVENLİK DÜZEYİNDE, AHLAK KURALLARINDA, GELENEKSEL TÖRENLERDE VE TOPLUM ÖRGÜTLENMESİNDE ORTAYA ÇIKMAKTADIR.
Bir ülkede ,Turizm’in gelişmesiyle birlikte TURİST-YERLİ HALK beraberliği , turistlerin davranışları ve her iki tarafın birbirleriyle olan ilişkileri önemli toplumsal olayları beraberinde getirmekte ve toplumsal değişim sürecinin başlamasında en önemli motive edici unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dünyada yapılan pek çok araştırmada, Turizm’in çeşitli SOSYO-KÜLTÜREL etkileri olduğu ortaya çıkmıştır. BUNUN EN BAŞTA GELEN NEDENİ DE TURİZM’İN, TURİST KABUL EDEN ÜLKEDE YAŞANMASI VE DOLAYISIYLA DA BU ÜLKELERDE Kİ TOPLUMLAR ÜZERİNDE ÇOK ÖNEMLİ ETKİDE BULUNMASIDIR.
Turizm’in, toplumsal etkileri iki yönde incelemektedir. BUNLARDAN ilki TURİZM’İN OLUMLU TOPLUMSAL ETKİLERİ , DİĞERİ DE OLUMSUZ ETKİLERİDİR .
TURİZM’İN FETHİYEDE Kİ OLUMLU TOPLUMSAL ETKİLERİ EN ÇOK ; hoşgörü ortamını geliştirilmiş, kırsal bölgelerin kentleşmesini hızlandırmış , KADIN HAKLARI konusunda ilerlemeye neden olmuş , boş zaman kullanma alışkanlığını geliştirmiş, temizlik bilincinin oluşmasına katkı sunmuş ve yeni toplumsal kurumların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bölgedeki İŞSİZLİK sorununu büyük ölçüde ortadan kaldırmıştır. Yani , asli olarak bir numaralandırma yapar isek;
BİRİNCİSİ , toplumumuz ulusal miras olarak gördüğü tarihi, kültürel ve doğal alanlarını koruma görevini üstlenmiştir.
İKİNCİSİ, yerel halk ve turistler bölgenin tarihi ve kültürü hakkında daha fazla bilgilendirilmiş ve yerel halk edindiği bilgileri turistlerle daha sık paylaşabilmiştir.
YANİ ; YEREL FETHİYE HALKINDA ÖNEMLİ BİR TARİH BİLİNCİ GELİŞMİŞTİR.
ÜÇÜNCÜSÜ, Turizm’in sürekliliğinin sağlaması neticesinde daha güçlü toplum bilincini geliştirmesidir.
DÖRDÜNCÜ ve son olarak da Turizm, bölgenin ekonomik ve sivil canlılığını büyük oranda artırmıştır.
FAKAT ;TOPLUM SADECE TURİZM ENDÜSTRİSİNE BAĞLI OLARAK YAŞAMAYA BAŞLAR İSE , BAZI OLUMSUZLUKLAR DA ORTAYA ÇIKACAKTIR.
Toplumumuz geleneksel faaliyetlerini ve kendilerine olan öz güveni kaybedebilecektir. Bir zaman sonra , bölgemize gelen turistler VURDUM - DUYMAZ ve aldırmaz bir tavır içine girerek, yerel halkın geleneklerine nezaket göstermeyerek, kuralları yok sayarak , yerel kültürümüz üzerinde ÇOK OLUMSUZ ETKİDE bulunabileceklerdir .
Tarihsel doku, Fethiye ilçesini dünya üzerinde başka örneği bulunmayan bir konuma sokmaktadır. Bu nedenle Fethiye’nin turizm potansiyeli ve çeşitliliği bakımından Dünyanın önemli şehirlerinden biri olduğu da aşikardır.
Muğla ili Turizm’in hem bütün bir yıla yayılma özelliği hem de Turizm çeşitliliği bakımından büyük bir potansiyeli de barındırmaktadır . Fethiye halkı, kültürel geçmişini yüzyıllardır yaşatmakla birlikte şehrin kültürel dokusunu da bozmamak için önemli bir gayret de sarf etmelidir.
SONUÇ OLARAK;
Fethiye halkı, ahlaki ve kültürel değerlerine önem veren bir topluluk olmasından dolayı Turizm’in daha da gelişmesi AHLAKİ VE KÜLTÜREL YOZLAŞMAYA SEBEBİYET VERİR Mİ ? Sorusunu akla getirmektedir.
Son zamanlar da konuyla ilgili olarak Fethiye de çeşitli olumsuz örnekler görülse bile bu durum Türkiye’nin diğer turizm bölgelerine göre yadsınamayacak kadar azdır.
Fakat ,gerekli çabayı göstermez isek , bu nadir örnekler çoğalabilir ve bölgemizi son derece büyük açmazlara ve yanlış propaganda faaliyetlerine açık hale getirebilir.
BU MAKSATLA ; VAKİT GEÇİRMEDEN FETHİYE İLÇEMİZDEKİ STK LAR ,İLGİLİ KURULUŞLAR VE HALKIMIZ YENİ STRATEJİK PLANLAMALAR YAPARAK ÖN ALMALIDIR.