Sedat AKDAĞ

Günümüz Sorunsalı Topluma Hitap

Sedat AKDAĞ

  • 2234

Heyyy!!! Oradaki, bir dakika buraya bakar mısın? Dikkatinizi çekebildiysek hitabın en büyük özelleri arasında yer alan dikkat çekmeyi başarmışız demektir. O halde yazımıza devam edelim…
Her toplumun değer yargısı ve kültürünün farklı olduğu, bunun da dile yansıyarak hitap şeklini etkilediği bilinen bir gerçektir. Siyasetçiler, öğretmenler ve vaizler gibi pek çok meslekte, konferanslar, sempozyumlar ve toplantılar gibi toplumun belirli bir kesiminin yer aldığı pek çok alanda hitabın etkisinden bahsedebilmek mümkündür. Peki, nedir topluma hitabı bu kadar önemli kılan? 
Dikkatleri üzerine çekmek isteyen birçok siyasetçi, ikna edici konuşmalarının yanı sıra çeşitli düzeyde tonlama ve vurgular ile birlikte de bir çağrı yaklaşımı sergilemektedir. Bu yaklaşımlara baktığımızda, günümüz siyasetçileri tarafından sıkça "Eeyyy", "Bay X", “Adı lazım değil X’in" ve "Gel buraya X" gibi nezaketten uzak yanlış hitapların da kullanıldığını görebilmekteyiz. Ancak bu hitaplar çokça eleştirilse de, akılda kalıcılığı ile bizlere hitabın, odağı kendine çekme noktasında gösterilen büyük birer örnekleridir.
Kendini kanıtlamak, düşüncesini benimsetmek ve doğruları aktarmak isteyen birçok kişi topluma karşı ikna edici ve etkileyici bir şekilde hitap etmeye çalışmaktadır. Ülkemiz değer yargısı ve kültürü göz önünde bulundurulduğunda, günümüzde kullanılan hitap şeklinin ne kadar doğru olduğu tartışılır ise de, hitap şeklinin nezaketli, tutarlı ve etkin bir şekilde yapılması gerektiğini söyleyelim. 
Yine öğretici özelliği bulunan başta öğretmenler ve vaizler olmak üzere birçok meslekte; “Burası Çok Önemli", "Aman Dikkat", "Bakınız!" gibi pek çok odak noktasını üzerine toplayan çağrının vurgulu bir şekilde söylediğini görebilmek mümkündür. Yazımızın başında belirttiğimiz gibi dikkat çekmek hitabın en önemli özeliklerinden birisidir. Bu özellik etkili bir hitapla dinleyicinin konuşmacıya odaklanmasını sağlar. 
Ayrıca topluma karşı hitap ederken göz teması, jest ve mimikler, ses tonu ve vurgusu başta olmak üzere pek çok etkeni de göz önünde bulundurmanız gerekmektedir. Misal bir pazarlama uzmanını özellikle sokak pazarlamacılarını örnek verebiliriz.
Doğal bir hitaba ne dersiniz? Bunların en büyük örneğini bizlere sokak satıcıları vermektedir. Öyle ki, bir biber satıcısının “En az hayat kadar acı!” ve bir kıyafet satıcısının “Hadise de buradan aldı 5 milyon borcu kaldı. Alan aldı bizim hanıma kalmadı!” seslenişleri tabiri caizse haykırışları bize hitabın kısa ve akılda kalıcı cümleler üzerindeki önemini göstermekte…
Çarşıda pazarda hiç limon sıkacağı ya da gırgır satan bir işportacıya denk geldiniz mi? İşte, aslında öğrenilmesi gereken tüm hitap çeşitlerini ve özelliklerini onların büyüleyici satış tekniklerinde görebilirsiniz. Geçen günlerde sosyal medya ve TV kanallarında bolca bir işportacının limon sıkacağı sattığı esnada çekilen görüntüler yayınlanmıştı... Bu satıştaki hitaba dikkat ettiniz mi?
“Portakal sıkar, limon sıkar, gıreyfurt sıkar adamın canını sıkmazzz” diye başlayan bir cümle ile satışa giriş, “Sezonun ve meysimin, en güzel yolcusu meyve sıkma makinesi...” ile satışta gelişme ve “Limonu kesiyoruz, yarısını kullanıp yarısını atıyoruz, yalan mı efendi?. İşte bu makineyle, limon israfına son...” ile satışta sonuç. 
Jest desen var, mimik desen var, tonlama desen var, vurgu desen var, dikkat çekme desen var yalan mı efendim?
Almayacağınızı düşündüğünüz bir ürün karşısında; jest ve mimikleri ile kendisine odaklayan, vurgu ve tonlamaları ile kendisini dinleten, akılda kalıcı cümleler ile düşüncesini benimseten, göz teması kurduğu son vurucu darbesiyle de kendini ikna eden ve ürünü almanızı sağlayan bir hitaptan bahsediyoruz. 
İşportacı ve hitap deyince sizlerinde aklınıza Şener Şen’in o muhteşem repliğini geliyor mu? 
 “İngiltere kralı, rahmetli Başkan Kennedy, taçsız kral Pele, Beckenbauer, kaleci Mayer, Nadia Komanaçi, Brigitte Bardot, Fenerbahçeli Cemil...” hepsi şöhretlerini sanırım Şener Şen’in o meşhur repliğine borçludurlar. 
Hatta usta oyuncu “taçsız kral pele” vurgusu ile birlikte hitapta tonlamanın ve vurgunun akılda kalıcılık yönündeki önemini bizzat göstermiştir. 
Tabi, hitap şeklinin kesimlere ve elde edilmeye çalışana göre de değişiklik gösterdiğini söyleyebiliriz. Hemen bunu açıklayalım; bir siyasetçi için hitap kendini kanıtlayıcı olurken, bir öğretmene ya da vaize göre bilgi verici, bir satış temsilcisine göre ise ikna edici olmalıdır. Tüm bu meslek kümelerinin kesişim noktasında ise “Etkileyici” kavramı yer almaktadır.  Öyle ki, güzel bir konuşma ya da iyi bir hitap yapılması için etkileyici iletişim tekniklerinden faydalanılması gerekir. 
Ayrıca hitapta “Biz bu işin ustasıyız” dercesine konuya hâkimiyetiniz olması gerektiğini de ekleyelim. 
Diksiyon, nezaket ve etkili iletişim teknikleri hitabın başlıca özelliklerini oluşturmaktadır. Rahatsız etmeyen bir göz teması, dikkat dağıtmayan jest ve mimikler, yerinde kullanılan ses tonlaması ve vurgusu, akılda kalıcı cümleler ve farklı düşünceler sizlerin daima etkili bir şekilde hitap etmenizi ve dinleyiciyi etkilemenizi sağlayacaktır. Konu hakkında tam ve donanımlı olmanız, gelebilecek herhangi bir soru karşısında afallamamanızı sağlayarak dinleyici üzerinde hâkimiyet kurmanızı kolaylaştıracaktır. 
Bunun aksi bir durumda sürekli olarak “ıııı”, “şöyle ki” ve “bunu geçelim” gibi baştan savıcı kelime ve cümleleri sarf etmenize neden olacağı gibi sizleri dinleyicilerin karşısında da gülünç bir duruma düşürecektir. Bundan dolayı kendinize güvenerek tam hâkim olduğunuz konuda kesime hitap edin. Eğer tüm bu hususları sağlarsanız bir dakika buraya bakar mısın? Sözüyle başlayan bir hitaba kendinizi kaptırarak hafif bir gülümseme ile 10 dakika bakarsınız. 

 

Yazarın Diğer Yazıları