PSİKOLOG SAADET ELEVLİ

TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU

PSİKOLOG SAADET ELEVLİ

  • 994

Travma sonrası stres bozukluğu, kişiyi aşırı korkutan, dehşete düşüren, çaresizlik duygusu yaşatan, çoğunlukla olağan dışı ve beklenmedik bir şekilde gerçekleşen olaylar sonrasında görülen ruhsal travmadır. Deprem, sel, yangın gibi doğal afetler, işkence, tecavüz, savaş gibi insan kaynaklı olaylar, kazalar, ciddi ve ölümcül hastalıklar ya da beklenmedik ölümler gibi olaylar bireyde ruhsal bir travmaya neden olmaktadır. Bireyler genellikle zaman içinde ve kendine yapılacak iyi bakımla daha iyi hale gelirler. Ancak travmatik olayın etkisi bazı bireylerde aylarca, hatta bazen yıllarca sürebilir. Bu durum bireyin güncel hayatını, günlük işlevselliğini bozan bir duruma gelirse, travma sonrası stres bozukluğundan söz edilebilir.  
Bazı faktörler bireylerde travma sonrası stres bozukluğunun gelişmesine neden olan risk faktörleri; çocukluk dönemi ihmal ve istismar yaşantıları, geçmiş dönemde yaşanan ya da tanık olunan olumsuz olaylar, daha öncesinde anksiyete ya da depresyon gibi ruhsal bir rahatsızlığın varlığı, aşırı alkol ve madde kullanımı, sosyal destek ağının yeterince olmaması olarak sıralanabilir. Bireylerde travma sonrası stres bozukluğunun  gelişmesine yol açan en yayın faktörler cinsel şiddet, çocuklukta fiziksel istismar, fiziksel saldırıya maruz kalma ve silah tehdidi olduğu gözlenmiştir. 
Travmatik olaya maruz kalan bireyler, olaydan sonra ilk aşamada travmatik olayın olduğunu görüntüler, sesleri, kokuları, yani travmatik olayla ilgili hatırlatıcıları zihninden uzaklaştırmakta güçlük çekerler. Sık sık olay ile ilgili sahneler aklına gelir ve bireylerde korku, kaygı, depresyon, suçluluk gibi belirtiler görülmektedir. Tüm bunların hepsi bireyler tarafından travmaya karşı verilen yaygın tepkilerdir. Bununla birlikte travmaya maruz kalan kişilerin çoğunluğu uzun süreli travma sonrası stres bozukluğu geliştirmezler. Zamanında yardım ve destek olmak, normal stres tepkilerinin ağırlaşmasını ve travma sonrası stres bozukluğunun gelişmesini önlemektedir Burada önemli olan nokta, travmaya maruz kalan kişinin zamanında desteklenmesi, sosyal destek sağlanması, ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. 
Travma sonrası stres bozukluğunun belirtileri yaygın olarak travmatik bir olaydan sonraki bir ay içinde başlasa da, bazılarında belirtiler yıllar sonrasında da ortaya çıkabilmektedir. Travma sonrası stres bozukluğu belirtileri;
Yeniden yaşama; travmatik olay ile ilgili rüyalar ve kabuslar görme, olay ile ilgili sahnelerin kişinin sık sık aklına gelmesi ve bunları kişinin zihninden uzaklaştıramaması, bireyin travmatik olayı hatırlatan şeylerle karşılaştığında duygusal ve fiziksel rahatsızlık duyması, travmatik olay yeniden oluyormuş gibi yaşama hissi ya da olayın istenmeyen ve üzücü anlarını hatırladığında şiddetli duygusal tepki vermesi
Kaçınma; bireyin travmatik olayı hatırlatan faaliyetlerden, kişilerden veya yerlerden kaçınması ya da travmatik olay hakkında düşünmekten veya konuşmaktan kaçınması
Aşırı uyarılma; bireyin kendisi, diğerleri, gelecek ve dünya ile ilgili olumsuz düşüncelere sahip olması, travmatik olayın önemli kısımlarını hatırlamak da dahil olmak üzere hafıza sorunları, başka bireylerle yakın ilişkileri sürdürmede zorluk, umutsuzluk, sosyal çevreden uzaklaşma, geçmişte keyif aldığı şeylerden keyif almama, olumsuz duygu durumu
Bireylerde genellikle aşırı uyarılmaya bağlı olarak fiziksel ve duygusal tepkilerdeki değişikliklerin belirtileri arasında kolayca ürkme ya da korkma, tehlikeye karşı tetikte olmak, fazla madde ve alkol tüketimi ya da hızlı araç kullanmak gibi bireyin kendisine zarar verici davranışlar sergilediği, uyku bozuklukları, dikkat güçlükleri, öfke ve sinirlilik hali, öfke patlamaları, şiddetli suçluluk ve utanç duyguları gözlenmektedir.
Belirtilerin şiddeti zaman içinde değişebilmektedir. Birey genelde daha stresli olduğunda, travmatik olayı tetikleyen şeylere maruz kaldığında daha fazla travma sonrası stres bozukluğu belirtileri gösterebilmektedir. Örneğin küçük bir sallanma, ani bir ses ya da gürültü birey için deprem anını tetikleyebilir ve birey kendini tehlikede hissedebilir. 
Travmatik olay yaşandıktan bir aydan daha uzun süre sora, rahatsız edici düşünceleri ve  hisleri aynı şiddette devam eden bireyler mutlaka psikolojik yönden desteklenmelidir. Mümkün olan en kısa sürede psikolojik destek sürecinin başlaması travma sonrası stres belirtilerinin ağırlaşmasını önlemeye yardımcı olmaktadır.
Travma sonrası stres bozukluğu tedavisi, bireyin hayatı üzerinde kontrol duygusu kazanmasına yardımcı olmayı hedefler. Öncelikli olarak tedavide psikoterapi yöntemi kullanılmakta, bireyin semptomları ile başa çıkma becerisinin geliştirilmesi, kendisi, başkaları, gelecek ve dünya hakkında daha iyi düşünceler edinmesine, belirtilerin tekrar ortaya çıkması durumunda, bununla baş etme yollarını öğrenmesine yardımcı olmak amaçlanmaktadır. Psikoterapi yöntemlerinden EMDR terapisi (Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) travma sonrası stres bozukluğu tedavisi için etkin ve güçlü bir psikoterapi yaklaşımıdır. 
Huzurlu ve güvenli bir hafta geçirmenizi dilerim… 
 

Yazarın Diğer Yazıları