PSİKOLOG SAADET ELEVLİ

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB)

PSİKOLOG SAADET ELEVLİ

  • 805

Her insan zaman zaman bazı konularda endişe, korku, kaygı duygusu yaşayabilir. Ancak gün içinde ortaya çıkan bu duygularla, yaşamsal işlevselliğin bozulmasına izin vermeden çoğunlukla baş edebiliriz Ancak yaşanan endişe ve korku duygusunun, takıntılı düşüncelerin günlük hayatı olumsuz yönde etkileyecek, gün içinde bireyin hareket alanını kısıtlayacak düzeye ulaşması durumunda obsesif kompulsif bozukluk akla gelmektedir. 
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), bireyin mantık dışı olduğunu bildiği halde tekrarlı şekilde zihnini meşgul eden, kontrol edemediği düşünceler ve bu düşüncelerin sebep olduğu sıkıntıdan kurtulmak amacıyla bazı hareketleri tekrarlaması şeklinde seyreden psikiyatrik bir bozukluktur. 
Obsesyon, kişinin zihnine girmesine engel olamadığı, zihninden uzaklaştırmayı başaramadığı düşünce, fikir ve dürtülerdir. Kişinin isteği ve kontrolü dışında zihnini meşgul ederek, yoğun sıkıntı ve huzursuzluk duygusu yaşamasına neden olmaktadır.
Kompulsiyon, Obsesyonların neden olduğu yoğun sıkıntı ve huzursuzluğu azaltmak ya da ortadan kaldırmak için kişinin yaptığı tekrarlı, yineleyici davranışlar ve zihinsel eylemlerdir. 
Kendiliğinden ve istemsizce akla gelen takıntılar ve zorlantılar (tekrarlayıcı dabvranışlar) kişinin yaşam kalitesini önemli oranda olumsuz etkilemektedir. Kişinin sosyal çevresi ile uyumunu bozmakta, eğitim ve iş hayatını, özel hayatını önemli oranda sekteye uğratabilmektedir. En yaygın görülen belirtileri kısaca şu şekilde özetlenebilir;
•    Kir veya mikrop bulaşmasından korkma; kapı kollarına, çöp tenekesine dokunamama, kirlenme korkusu (Ellerini defalarca yıkama davranışı),
•    Giysilerine pis bir madde bulaşmış olabileceği kaygısından dolayı bunları sık sık değiştirme,
•    Hata yapmaktan korkma,
•    Başkalarının dokunduğu nesnelere dokunamamak
•    Abartılı biçimde düzen merakı, simetri takıntısı, kusursuzluk ihtiyacı, mükemmeliyetçilik, düzen ve simetri takıntısı, nesneler düzenli olmadığında yoğun huzursuzluk duygusu yaşama
•    Başkasına isteyerek veya yanlışlıkla zarar vermekten korkma,
•    Duş almak, ellerini yıkamak gibi kişisel temizlik için çok uzun zaman (saatler) harcamak ve temizlenmek için aşırı düzeyde temizlik maddeleri kullanmak (bir kutu şampuanı ya da bir kalıp sabunu bir banyo için tüketmek…)
•    Sosyal çevrede uygunsuz şekilde davranmaktan korkma,
•    Cinsel veya dinsel konuları düşünmekten korkma,
•    Tekrar tekrar bir şeyleri kontrol etme isteği (Ocak, kapı, prizler, şofben gibi aletleri sürekli kontrol etmek..),
•    Rutin işleri sırasında yüksek sesli veya içinden sürekli sayı sayma,
•    İşleri belirli bir sayıda yapma ihtiyacı,
•    Kişinin zihninden uzaklaştıramadığı dini içerikli düşünceler. Kişinin kendini inanç ve görüşlerine tam karşıt bir biçimde ve çok yoğun sıkıntı yaratacak şekilde dini içerikli takıntılı düşünceleri düşünmekten kendini alıkoyamaması,
•    Eşyaları nesneleri sürekli bir biçimde düzenleme,
•    Akıldan çıkmayan görüntülere veya düşüncelere takılıp kalma,
•    Belirli kelimeleri cümleleri tekrarlama, Sıkıntıların, problemlerin artacağından endişe edilen durumlardan ve yerlerden kaçınma.
Başkalarınca gereksiz görülen eşyaların ‘bir gün lazım olur’ düşüncesiyle biriktirildiği ve atılmadığı biçiminde bir davranış bozukluğu olarak nitelendirilen ‘istifleme hastalığı’ ayrı bir bozukluk olarak tanımlansa da obsesif kompulsif bozukluk ile bağlantısı olduğu söylenmektedir. ‘İstifleme hastalığı’ obsesif kompulsif bozukluğun bir görünümü olduğu gibi, OKB depresyon ve kaygı bozukluğu ile bir arada da görülebilmektedir.
Nedeni tam olarak bilinememesine karşın, biyolojik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Çevresel faktörler arasında, kişinin geçmişte yaşadığı taciz, tecavüz, ciddi yaşamsal tehdit içeren yaşantılar, önemli yaşamsal değişiklikler, ciddi hastalıklar ve hastalık süreci, sevilen birinin kaybı, iş, eğitim ya da özel hayatta yaşanan baş etmesi güç sorunlar ve yaşantıların etkili olduğu düşünülmektedir. 
Obsessif kompulsif bozukluğa sahip bireyler, takıntılı düşüncelerden kaynaklı endişe duygusunu kontrol etmeye yardımcı olacak kurallar ya da ritüeller oluşturabilmektedirler. İstenmeyen düşünceler, yoğun endişe ve sıkıntı veren dürtülerdir. Belirtilerin genellikle kişinin stres altında kaldığında daha da kötüleştiği gözlenmektedir. 
Obsesif kompulsif bozukluk tedavi edilmediği taktirde daha da ilerleyerek kişinin yaşamsal işlevselliğine, güncel hayatına önemli oranda zarar verebilmektedir. Tedavi için psikiyatrik tedaviye ek olarak psikoterapi önerilmektedir. 
Keyifli bir hafta dileğiyle….

[email protected]
 

Yazarın Diğer Yazıları