PSİKOLOG SAADET ELEVLİ

BİBLİYOTERAPİ (OKUMA YOLUYLA İYİLEŞME)

PSİKOLOG SAADET ELEVLİ

  • 781

Bibliyoterapi, yani okuma yoluyla iyileşme, kişinin kendi duygu düşünce ve davranışlarını edebi bir eserdeki, şiir ya da filmdeki kahramanın yaşantıları üzerinden değerlendirmesi ve eserin kahramanı üzerinden, kişinin kendiyle ve sorunlarıyla yüzleşmesinin hedeflendiği bir terapi tekniğidir. 
Bibliyoterapi ilk kez, 1800’lü yıllarda Benjamin Rush’ın önerisiyle hastanede tedavi gören hastaların sağaltımında kitap okuma sürecinin uygulanması ile hayatımıza girmiştir. Daha sonra, 1916’da  ilk kez bibliyoterapi, bir terapi yöntemi olarak ruh sağlığı alanına girmiştir. O zamandan bu yana, okuma terapisi, edebiyat terapisi gibi farklı isimlerle anılan bibliyoterapi günümüzde terapi sürecini destekleyici bir terapi tekniği olarak kullanılmaktadır. 
Klinik alanda, kişinin geliştirdiği patolojiden kurtulması amacıyla okuma sürecinden faydalanılmaktadır. Bireyin, dünyanın çok uzak bir yerinde bulunan, başka bireylerle benzer sorunları yaşayan insanların olduğunu anlaması, kişinin başkalarıyla ortak sorunları olduğunu görmesi, yalnız olmadığını fark etmesi kişi üzerinden önemli iyileştirici bir etkiye sahiptir. 
Bibliyoterapi, bireyin yalnız olmadığını, sorunlarla başa çıkmanın mümkün olduğunu fark etmesi açısından, sorunları nasıl çözeceğine dair bir farkındalık ve baş açısı kazandırması açısından terapi sürecine ve iyileşme sürecine önemli katkı sağlamaktadır. 
Pardek’in (1995) bibliyoterapi modeline göre; okuma yoluyla iyileşmede ilk evre özdeşim kurmadır. Kişi kendi sorunlarına benzer başka bireylerle, kitabın kahramanı ile kendini özdeşleştirir. Sonraki evre, katarsistir. Bu aşamada birey duygularını tanımaya başlar ve yavaş yavaş onlarla yüzleşir. Okuyucunun iç dünyasına açılması, neler hissettiğini açığa çıkarması kişide rahatlama sağlar. Son aşama, iç görü ve bütünleşme aşamasıdır. Bu aşamada kişi, kendi yaşamına, kendi sorununa ve çözümüne odaklanır. 
Okuma yoluyla iyileşmede kişi kendi içinde bir yolculuğa çıkar. Özellikle kendi iç dünyasının kapılarını dışarıya açmaktan çekinen bireyler, bu yöntemden oldukça fayda görmektedirler. Depresyonun tedavisinde, özellikle hafif ve orta şiddette depresyonun tedavisinde destekleyici olarak bibliyoterapinin oldukça faydalı olduğu görülmektedir. 2005’te Anderson ve arkadaşlarının yaptığı meta-analiz çalışmasında okuyarak iyileşmenin depresyon tedavisinde etkili olduğu ortaya konulmuştur. Marrs’ın 1995’te yaptığı meta-analiz çalışmasında hafif ve orta şiddetli anksiyete bozukluğu görülen vakalarda okuyarak iyileşmenin etkili olduğu görülmüştür. 
Bulut (2010), bibliyoterapinin birey üzerindeki etkisini incelediği çalışmasında, bibliyoterapinin anksiyete bozuklularında, yaşlılarda görülen depresyonda, kronik uyku sorunları yaşayan mahkumlarda, tıbbi rahatsızlığı olan hastalarda kullanılmasının etkili olduğunu gösteren sonuçlar elde etmiştir. 
Paulo Coelho’nun Simyacı kitabı incelendiğinde, çoban Santiago’nun yüreğinin derinliklerinden gelen sesi takip ederek yaşadığı serüveni konu alırken, kitabın aslında Kabul ve Kararlılık Terapisinin temel süreçleri ile örtüştüğü görülmektedir. Kabul ve Kararlılık Terapisinde bireyin değerlerine yönelik farkındalık kazandırmanın, gerekirse yaşanası bir ömür için diğerlerinin kişiden beklediği değerlere göre değil, kişinin kendi için önemli olan değerlere göre kararlı ve adanmış bir şekilde harekete geçmenin, bu uğurda göze alınan risklerin anlamlı olduğu savunulmaktadır. Simyacı kitabında,  Santiago’nun kendi için önemli olan değerleri için gerçekleştirdiği bir yaşam yolculuğunu anlatmaktadır. Aynı şekilde Kabul ve Kararlılık Terapisinin de amacı, zengin, dolu dolu ve anlamlı bir hayat için bireyin düşünceleri ile mücadele etmeyi bırakıp, değerleri doğrultusunda harekete geçmesini sağlamaktır. Kitabın kahramanı Santiago’nun yaşama yön veren değerleri dünyayı tanıma ve bir düşü gerçekleştirebilme olasılığıdır. Böylece eserin kahramanı, hayatı yaşanası kılacak öncelikli değeri, hayatın otomatikleşen akışına kaptırmak yerine, farklı insanlar ve yerler tanıyabileceği bir mesleğe çobanlığa yönelir. 
Dolayısı ile kitaplar pek çok terapi ekolünün benimsediği değerleri içinde barındıran, iç dünyamızın kapılarını bize açan, yolumuzu aydınlatan, bize iyi gelen, ruhsal yaralarımızı iyileştiren içinde çok önemli ve değerli öğeler barındırmaktadır. Eğer insan doğru zamanda, doğru kitapla buluşabilirse, kitaplar aynı zamanda kişinin ruhsal iyileşme sürecine yardımcı çok değerleri kaynaklardır.
Kitapların kuşattığı bir ömür dileğiyle…
[email protected]


 

Yazarın Diğer Yazıları