PSİKOLOG SAADET ELEVLİ

AKRAN ZORBALIĞI

PSİKOLOG SAADET ELEVLİ

  • 1115

Zorbalık, çocukluk ya da ergenlik yıllarında yaşanmasına karşın, bireyin gelecekteki yaşantısına kadar etki edebilmektedir. Zorbalığa uzunca süre maruz kalmak kişide önemli oranda travma etkisi yaratabilmekte ve bireyin yetişkinlik dönemi kişiler arası ilişkilerini etkileyebilmektedir. 
“Akran Zorbalığı ve Toplumsal Önemi; İki Olgu Sunumu” başlıklı 2017’de yapılan bir çalışmada, özellikle son yıllarda yaşanan şiddet ve terörizmin altında zorbalığa maruz kalmış insanların öç alma ile ilgili motivasyonu olduğu bildirilmektedir (Anadolu Kliniği Tıp Bilimleri Dergisi, 2017, 2. Sayı). 2010 yılında Pişkin tarafından yapışan çalışmada ise her üç öğrenciden birinin akran zorbalığına maruz kaldığı, 2008’de Katla ve Bilgi tarafından yapılan çalışmada da öğrencilerin %41’nin akran zorbalığına uğradığı bildirilmektedir. 
Akran zorbalığı, güçlünün güçsüzü bilerek ve isteyerek, sistemli bir şekilde uyguladığı şiddet olarak tanımlanmaktadır. Araştırmalar kurban ve zorbanın, zorbalık sisteminin bir parçası olduğunu ve her bir grubun diğerini, bu davranışın devam etmesi yönünde pekiştirdiğini belirtmektedir. Çalışmalar, taraflar arasında mutlaka bir güç dengesizliği bulunduğunu, kurbanın kendini koruyamayacak zayıflıkta olduğunu, genelde birkaç kez olmadığını, sürekli tekrar ettiğini, kurbanın zorbadan her zaman daha güçsüz olduğunu göstermektedir. 
Zorbalık çeşitleri, fiziksel zorbalık (vurmak, çelme takmak, saç çekmek, itmek… gibi), sözel zorbalık (iftira atmak, alay etmek, tehdit etmek, küfür etmek… gibi), ilişkisel zorbalık (dışlamak, etkinlik ve oyunlara almamak, konuşmamak, ciddiye almamak, yalnız bırakmak… gibi) ve son zamanlarda internet üzerinden zarar vermek davranışlarını içeren siber zorbalık olarak sınıflandırılabilir. 
Son zamanlarda ABD Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi, siber zorbalığı hızla artan, ergenlerin yeni sağlık sorunu olarak tanımlamaktadır. Siber zorbalık; mesaj, video ve resim paylaşımı, kişinin bilgisi olmadan görüntü kaydının alınması ve bu dokümanların internet siteleri ve sohbet odalarında paylaşılmasını kapsamaktadır. İnternet gibi kontrolü zor bir  platformda bu belge ve bilgilerin paylaşılması, mağdurun kendini korumasını daha da zorlaştırmaktadır. Dünya genelinde çok defa siber zorbalığa maruz kalan ergenlerde intihara varan negatif etkiler rapor edilmiştir. Yapılan çalışmalar aynı zamanda, siber zorba mağdurlarının %30’unun bunu kimseye anlatamadığını da göstermektedir. 
Akran zorbalığının nedenleri; popüler olarak algılanan gençlerin duygusal zorbalığı statü kazanmak amacıyla kullanmaları, zorbanın kendini diğerlerinden üstün görmesi, sorunları çözmek için şiddete başvurma eğilimi, ailesel ve çevresel faktörler; aile içinde şiddete maruz kalmak ya da tanık olmak, ilgi çekme isteği, maddi ve sosyo-ekonomik farklılık olarak sıralanabilir.
Zorbalığa maruz kalan kişinin genel olarak kaygılı, güvensiz, düşük benlik saygısına sahip, kendini ifade becerisi ve kendi hakkını arama eğilimi zayıf bireyler olduğu, sosyal olarak yetersiz davranışlar sergileyen, sürekli yardıma muhtaç olarak algılanan, özellikle anneleriyle çok yakın ve kontrolcü bir ilişkiye sahip olan, çevreden düşük düzeyde sosyal destek algılayan, hassas, sessiz ve içedönük özellikler taşıdığı görülmektedir. 
Zorbaların ise, saldırgan, akranlarına karşı düşmanca davranışlarının yanı sıra akademik güçlükler yaşayan, ebeveyn ve öğretmenlerine meydan okuma davranışları sergileyen, şiddet eğilimi olan, çevresindeki insanlar üzerinde hakimiyet kurma isteği olan, kendini ve duygularını kontrol etmekte zorlanan, empati yeteneğinden yoksun, kendi problemlerini genelde dış etkenlere bağlayan bireysel özelliklere sahip oldukları görülmektedir. 
Akran zorbalığına uğrayan bireylerde, okula gitmek istememe, okuldan kaçınma, topluluktan kaçınma, sosyal geri çekilme davranışları, içe kapanma, okuldan kaçınma amaçlı somatik yakınmalar (karın ağrısı, kusma, baş ağrısı… gibi) uyku problemleri (tek başına uyumak istememe, gece kâbusları, gece sık sık uyanma ve tekrar uykuya dalamama… gibi), evde öfke ve agresif davranışlar, akademik başarıda düşme, sosyal ortamlarda baş ağrısı, çarpıntı ya da terleme, intihar ve kendine zarar verme düşünceleri şeklinde belirtiler gözlenmektedir. Özellikle ergenlerde isteksizlik, mutsuzluk, keyifsizlik gibi depresif belirtiler, okula gitmek istememe, korku ve yoğun kaygı sorunları, içe yönelme gibi davranışlar kişinin akran zorbalığına maruz kalma olasılığını düşündürtebilmektedir. 
Zorbalığa maruz kalan bireylerde ileriki yaşlarda, depresyon, anksiyete sorunları, güven problemleri, sosyal fobi, düşük benlik saygısı, yalnızlık duygusu, kendini değersiz ve önemsiz hissetme, çaresizlik ve öfke duyguları gözlenebilmektedir. Zorba davranışlar sergileyen bireylerde ise ilerleyen yıllarda, farklı suçlara karışma davranışları, toplumdan dışlanma durumları görülebilmektedir. 
Pek çok psikolojik sorunlarının çözümünde olduğu gibi, öncelikle hem zorba hem de kurban davranışlarının altında yatan nedenleri anlamak ve çözüm için doğru yaklaşım ve tutum becerilerini sergileyebilmek, bu sorunun çözümünde  önemli bir basamaktır. Gerektiğinde hem çocuk için bireysel psikolojik destek almak, hem de ebeveyn danışmanlığı ile doğru yaklaşım becerilerini devreye sokabilmek, hem bireyin ruh sağlığı hem de toplum ruh sağlığı için önem taşımaktadır.
Keyifli bir hafta dileğiyle…
e-mail:[email protected]

Yazarın Diğer Yazıları