Ak Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi tarafından meclise getirilen sosyal medya yasası, karşı taraf için sansür yasası olarak tanımlandı. Hükümete göre de “dezenformasyonla mücadele yasası”.
Yasanın amacı, internette hizmet veren platformlara, yayıncılara ve servis sağlayıcılara yükümlülükler getirmek.
Çocukların, gençlerin ve ailenin internetin yasadışı içerikleri hakkında bilinçlendirilmesi ve güvenli kullanım konusunda bilgilendirilmeleri amaçlanıyor.
Sahte isim ve hesaplarla yasadışı içerik oluşturup paylaşma, herhangi bir alanda rakip olarak gördüklerine, farklı dinlere veya milletlere yönelik küfür, iftira veya hakaret etmek, karalamak ya da itibarsızlaştırmak, nefret ve ayrımcılığa zemin oluşturabilecek durumları engellemeyi amaçlayan bir yasa teklifi idi.
Sosyal medyada halk arasında endişe, korku, veya panik yaratmak amacıyla, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yapılan yayınlar da bu ceza kapsamı içerisine girecekler. Yani yazan da, paylaşanda aynı cezayı alacak.
Ceza bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası olarak uygulanabilecek. Failin, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi halinde söz konusu ceza yarı oranında artırılacak.
Ülkemizde yapılan haberciliğe baktığımızda aslında olması gereken budur demek mümkün.
Farklı resimler koyup farklı haber yapmak, abartmak, yanıltmak, aldatmak; hepsini gördük çok şükür.
Sadece sosyal medyada değil, yazılı ve görsel basında da aynı sıkıntılar var maalesef.
Bir kanalın veya gazetenin ak dediğini diğeri kara olarak gösterebiliyor.
Bunları denetleyen bir Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ve Basın İlan Kurumu Kontrol Hizmetleri Müdürlüğü var.
Nasıl ve ne kadar denetleniyor, bunu herkes kendisine göre değerlendirebilir.
Önemli olan yasa çıkartmaktan ziyade, yasayı doğru ve adil uygulamaktır.
Bu, gerçekten halkın doğru bilgi alma hak ve özgürlüğünü gerçekleştirebileceği gibi, yanlı bir kullanımda da bir tehdit sopasına da dönüşebilir.
Uygulamayı görmeden önyargılı olmak istemiyorum.
Düzenleme ve denetim gerekli mi?
Evet, gerekli.
Hakkaniyetli olacak mı?
Göreceğiz bakalım.
