Prof.Dr.Ercan BALDEMİR

SİYASET

Prof.Dr.Ercan BALDEMİR

  • 838

Malum seçimler yaklaşıyor. Yavaş yavaş liderler sahalara inmeye başlayacaklar. Provokatif olaylar da olmaya başlayacak muhtemelen, hemen hemen her seçim öncesi olduğu gibi.
Benim siyasete bakışım biraz farklı. Daha önce bir yazımda da bahsetmiştim.
Takım tutar gibi parti tutulmaz. Her partinin iyi yaptıklarının yanında yanlış yaptıkları da vardır. Siyasilerin amacı oy almaktır. Bunun için birçok şey yapabilirler. 
Bunlardan en masum olanı yalan söylemeleridir.
Seçenin de bunu anlayabilmesi ve doğru ile yanlışı ayırt edebilmeleri önemli.
Bizim gibi geri kalmış ya da gelişmekte olan ülkelerde kimin ülkeyi yönettiği çok önemli oluyor. Buna göre birçok insanın yaşam biçimi ve hayat standardı değişebiliyor.
Hayat standardındaki değişmeden kastım büyüme sonucu ortaya çıkan refah değil, yandaşlık sonucu ortaya çıkan refahtır.
Yaşam biçimindeki değişme de, ben nasıl istiyorsam öyle yaşayacaksın dayatmasıdır.
Uzun yıllar geçti hala bu anlayışı aşamadık. Kolay kolay da aşacağa benzemiyoruz.
Hep sorgulayan, eleştiren nesilden bahsediyorum. İşte bunun için de o nesil lazım. Son günlerde ise iyice bundan kaçar olduk. 
Sebebi malum. 
Korku.
Hem değişmekten hem hedef olmaktan korkuyoruz.
“Toplumsal şizofreni” diye bir kavramdan bahsetmiştim, yazılarımı takip edenler hatırlayacaktır. Prof. Dr. Nevzat Tarhan’dan duymuştum ilk defa. Sanırım literatüre katan da kendisi.
Başka bir yazımda bu “Toplumsal şizofreniyi” benim anladığım şekliyle yazmaya çalışacağım.
Tahminim bu günlerde onu da çok yaşayacağız.
Konuyu dağıtmayayım.
Siyasette benim liderim ne diyorsa doğrudur, diğerleri de ne diyorsa yanlıştır anlayışından vaz geçmeliyiz. 
Oy kullanmanın bir sorumluluğu ve ağırlığı var. Çocuklarımızın geleceğini belirleme sorumluluğudur bu. Onlara nasıl bir ülke bırakacağımızın ağırlığıdır.
Ben de bu sorumlulukta üzerime düşeni yapmaya çalışacağım. Tamamen tarafsız bir şekilde her hafta bir liderin mitinginden derlediklerimi paylaşacağım sizlerle. 
Yorum yapmayacağım. Sadece ne diyorlarsa onu özet halinde aktaracağım. Belki iki saatlik mitingi beş dakikaya sığdıracağım.
Sonra da bir karşılaştırma yapmaya çalışacağım. Bir analiz. 
Taraf olmayacağım. Elbette benim de siyasi görüşüm olacak. Oyumu vereceğim bir partim olacak. Ama onu burada belli etmeyeceğim. Amacım kimseyi yönlendirmek olmayacak. Sadece kendi partisi dışında başkaları da ne diyorlar, onu söylemeye çalışacağım.
Ümidim odur ki, huzurlu ve saygılı bir seçim süreci yaşayalım.


 

Yazarın Diğer Yazıları