Kötü Yorum

Orhan anlatmaya başladı “Sabah iş yerine gittiğimde Musa’yla İsa Bey yüksek sesle konuşuyorlardı. Belli ki tartışıyorlardı. İsa’nın yüzü gözü şişmiş, büyük ihtimalle Musa’dan dayak yemişti. Zaten İsa Bey sessiz birisidir, Musa öküz gibi saldırmıştır kesin” dedi. Fulya hanım hemen “Dağ başı mı burası? Hemen patrona söyleyelim. Musa’ya haddini bildirsin” dedi. Patrona söylediler. Musa işe iki ay önce başlamıştı sözleşmeli olarak. Patron Musa’yı işten attı.
Peki,  gerçekten olay Orhan’ın anlattığı gibi miydi? Orhan’ın anlattıklarını tekrar gözden geçirince, Orhan’ın yorumları, anlattıklarının içinde ağır basıyordu. Esasında olay hiçte Orhan’ın anlattığı gibi değildi. Olayın esası şöyleydi: İsa Bey dün yaşadığı tatsız bir olay yüzünden gece uykusuz kalmıştı ve Musa Beyden “Ne yapsam böyle bir durumda” diye yardım talep ediyordu. Musa Bey de elinden geldiğince ona yardım ediyordu. 
Ama işyerinde olan olmuş Musa işten atılmıştı. 
Böyle bir olay işyerinde olabilir, aile çevresinde olabilir, komşularla ilişkilerde olabilir. Yani yaşadığımız her yerde bu tip olayları görebilir, yaşayabiliriz. Olayları bu şekilde anlatan Orhan Beyler her yerde olabilir. Olaydaki patron gibi kişiler de, karar merciindeki kişiler de yaşadığımız çevrede illaki olabiliyor. 
Böyle durumlarda ne yapmak lazım?
Önce gelen bilginin doğru olup olmadığını araştırmak ve gerçek olayın nasıl meydana geldiğini öğrenmek lazım.
İkinci olarak tavırlarımızda, davranışlarımızda hareketlerimizde, kararlarımızda herkese karşı adil olmak lazım.
Üçüncü olarak kişilerin arasını nasıl daha iyi yapabiliriz diye kafa yormak ve buna göre davranmak lazım.
Dördüncü olarak kişilerle alay etmeden, lakap takmadan ( olayda “öküz gibi”) konuşmak lazım. 
Beşinci olarak kişilerde kusur aramadan,  kötü yorumlarda (su-i zan) bulunmadan konuşmak lazım.
Altıncı olarak; kişilerde olay haricinde genel olarak kusur araştırmayı bırakmak lazım. Meydana gelen olay neyse, o olayı, o şekilde bilmek lazım. Hangi birimizde genel olarak kusur yok ki?
Son olarak; kişilerin dedikodusunu yapmamak lazım. Dedikoduda bizim yorumlarımız devreye girer ve hiç ummadığımız, hiç beklemediğimiz sonuçlar meydana gelebilir. Yukarıda bahsedilen olayda Musa’nın işten atılması gibi.
Su-i zannı (kötü yorum) bırak, dedikoduyu bırak rahat et.
Selamlar Saygılar Sevgiler