
SÖZCÜKLERİN EFENDİSİ - NATİQ SEFEROV
Coşkun Karabulut / Kültür Sanat
- 421
Sevgili yazar dostum Günel Natiq' in öyküleriyle tanıştığımda ne kadar usta bir kalem olduğunu hemen farketmiştim. Zeka ürünü, buluşlar, ironiler, mizah, kara mizah, satır aralarında ilginç sanatlarla bezenmiş öyküler. En güzeli ve saygıdeğer olanı da bütün bu güzellikleri bağıra çağıra, davul zurnayla dünya aleme duyurarak değil; satır aralarında okuyucunun dikkatine bırakılarak, kendi buluş keyfine, okuru da davet ederek, kol kola keşiflere çıkıyorlar.
Rahmetli babası Natiq Səfərov 80. Yıl hatırasına çıkarılan SÖZƏ NATİQLİK( Qanun Nəşriyyatı, Bakü, Mayıs/2023) adlı kitapta okuyorum ki, bütün bu özellikleri babasından almış. Babası hakkında edebiyat dostlarını okurken, sanki Günel Natiq ' i anlatıyorlarmış gibi geldi bana. Gurur duydum , hayran kaldım. Tanıdığıma mutlu olduğum gibi, isabetli tespitler yaptığım için , kendimle de gurur duydum.
Kitabı yeni okudum. Natiq Səfərov' un elim bir yangın sonucu vefat ettiğini içim yanarak öğrendim. Çok hüzünlendim. Rahmet diliyorum kendisine. 61 yaşında, büyük acı. Kitapta hakkında konuşan herkes öyle güzel şeyler anlatmış ki, içim biraz serinledi. Ne güzel şeyler yapmış, ne güzel dostlar biriktirmiş. Her yazara nasip olmaz .
Hakkında konuşanların tamamından çıkarttığım sonuç şudur: Rus ve Azerbaycan dillerine son derece vakıf, bilgili, dünya edebiyatının klasiklerini iyi bilen, sözü sihirbaz gibi kullanan, tercümeleri oldukça net ve sağlam bir söz ustası. Yetenekli, yardımsever, bencil olmayan, gözü tok bir insan. İhtiyacı olduğu halde aza razı olup, kazandığının çoğunu bölüşen, adaletli harika bir insan. Maddeye önem vermeyen , çıkarsız, para-pul- mevki- makam beklemeden işini en güzel şekilde yapmaya çalışan bir söz üstadı.
Tercümede olsun, eleştiride olsun, işinde o kadar adaletli, o kadar ciddi ki, yaptığı değerlendirmelere çok önem veriliyor. Faxri Uğurlu kısaca şöyle diyor: "Natiq Səfərov gibiler edebiyatın vicdanıdır, öyle de olmalıdır. Sözün sarrafıdır onlar. Onay vermedikleri hiç bir ürünün yayınlanma şansı yoktur. Onların kıt olduğu yerlerde çığırtkanların, yeteneksizlerin, işbilmezlerin umuduna kalırız.
Kitabı edinirseniz bütün yazılanları okursunuz. Hepsini yazmama gerek yok. Burada bir şey söylemek istiyorum onunla tanış olan herkese: Mademki Natiq Səfərov kimseye fazla açık değil, sadece işine önem veriyor, kimseden fazla para pul istemiyor, az ile yetiniyor, kıskançlık yok, yüreği geniş, aç kalsa bile kimseye minnet etmeyen, önünde eğilmeyen birisi; Ebulfeyz Elçibey ile ailece görüşecek kadar yakın olduğu halde ondan torpil yapmasını istemeyen yüce gönüllü, onurlu, gururlu bir insan . Ve hak ettiği daha yüksek yerlere gelmesi gerekirken, onun bu hakkının verilmediğini gördüğünüz halde neden elinden tutup bu makamlara getirmek için uğraşmadınız? Bu beni çok üzdü. Madem kendi tok gözlü, gururlu. Kimseden bir şey istemiyor. Yardımcı olmak gerekmez mi? Ben de biraz öyleyim de. Endişelenmeye başladım .
Kendisi de onlar kadar güçlü romanlar, povestler, öyküler yazabilecek kapasitede olmasına karşın, kendini hep geri planda tutup, başka yazarları, eserleri Azerbaycan Edebiyatına kazandırma çabası yüzünden gölgede kalmasına, Allah da razı olmamış ki, onun hakkını teslim etmek için böyle güzel dostlar nasip etmiş. Hepsinden önemlisi de, onun bütün yeteneklerini kızı Günel Natiq' e de vererek, dünyaya tanıtması fırsatı vermiş. Size de iyi bir fırsat . Günel Natiq mükemmel bir yazar. Onu dünyaya tanıtın. Bari onun hakkını verin de, babası huzur içinde uyusun.
Sonsuza kadar yaşaması dileğiyle....