KİTAP FUARINDA YEREL YAZARLAR

" endemik bitkiler muamelesi" 
26-27 Kasım 2023 tarihlerinde Antalya'da Kitap Fuarı ' na katıldım. Pazar ve Pazartesi olmak üzere sadece iki gün katıldım ve  muhabbet olsun  maksadıyla dostlarımla birlikte olmak, sohbet etmek, yeni dostlar kazanmak istedim . Oldu da. ANSAN standında hem önceki Harun Yiğit, Nadire Sönmez, Turgay Değirmenci ve Yalçın Duman gibi dostlarla bol bol sohbet ettik hem de Edip Özgür gibi Antalya Müzesi emekli müdürü olan arkeolog bir yazarla tanışıp sohbet ettik. Benim için gaye buydu. Başka bir beklentim yoktu. Hele de hoş olmayan ayırımların yapıldığı yerlerde hiç bir beklentim olmaz, katılmam da zaten.
Her belediyeden beklemem ama, kendilerini " sosyal belediyecilik" yapacağız diye reklam eden belediyelerin , yerel- yerel olmayan ayırım yapması tuhafıma gidiyor, zoruma gidiyor. Sadece o yörede yetişip, başka iklimlerde yaşayamayan " Endemik Şair ve Yazarlar" misali tutturmuşlar bir yerel lafını. Maksat küçümsemek, önemsememek, baştan savmak. Bir kere internet sadece dünyayı bile değil, tüm evreni evin içine getirip gözlerinizin içine sokarken; ne taşra kaldı, ne yerel. Şimdi her yer merkez kardeşim. Oturduğun yerden, bir dokunmayla istediğin( hatta istemediğin) bilgiye saniyesinde ulaşıyorsun. İlla İstanbul' a, Ankara' ya gidip, orada yaşamama gerek yok ki. 
Yerel belediyelerde görevli kimi işgüzarlar, sanıyorlar ki, büyük şehirlerde oturan yazar otomotikmen en önemli ve büyük oluyor ve çooook değerli oluyor; nüfusu az olan yerlerde yaşayan yazarlar, sanatçılar yerel oluyor, değersiz oluyor, önemsiz oluyor. Medyada az görünen, ekranlara az çıkan değersiz, önemsiz oluyor. Oysa sadece bir örnek vereyim: Mersin' de yaşayan bir Ahmet Yeşil' imiz var. Resimleri dünyaca tanınıyor, sergiler açılıyor. Açılan sanatevlerine Ahmet Yeşil adı veriliyor. Hatta herkesin bildiği renklerin birisine:" Ahmet Yeşil mavisi" deniliyor. 

Neyse lafı uzatmayayım. Ölüdeniz Belediyesi ' nde 10 yıl da biz yaptık bu işleri. Sunay Akın da, Çetin Altan da, Ahmet Ümit de, Gülsüm Cengiz de, Abbas Güçlü de aynı stantda, Fethiyeli şair ve yazarlar da aynı stantda yer aldılar. Hiç unutmam Sunay Akın'ın kitapları tükendi, benimkileri imzalamaya başladı, onun sayesinde benim kitaplar da neredeyse tükenmeye az kaldı, hem de çift imzayla kitap edinmiş olfu okurlar.  Böyle güzellikler de yaşandı. 

Paradan, puldan, maddeden, çıkardan uzak, bütün dertleri dünyaya güzellik katmak, gönüllere girmek, gönüllerde taht kurmak ve tek gayeleri, evrensele ulaşmak olan dünyanın en güzel varlıkları olan şair, ve yazarlarımızı, yerel merel diyerek kategorize etmeyin, küçük görmeye kalkmayın, gönüllerini kırmayın. Bu işler gönül işi zira!