HESAP KİTAP YAPMADAN YÜREKTEN İNANMAK

Birini, bir kurumu, bir varlığı fazla sorulamadan, hatta hiç sorgulamadan yürekten sevip bağlanmaya: " Futbol takımı tutar gibi" deyip küçümsemeyin. Hesap kitap yaparak sevdiğiniz bir şeye sadece " iyi günde" sahip çıkarsınız. Oysa yürekten, sorgusuz sualsiz sevdiğinize " iyi ve kötü günde, yasada ve kıvançta" yani her durumda sahip çıkarsınız ve nedenini siz de bilmezsiniz ama ölene kadar bu aşktan, bu sevgiden kimse sizi kopartamaz. Sorarak, soruşturarak, her zaman galip geleceğine, fayda sağlayacağını görerek, deneyerek bağlanmanızda bir çıkar vardır. Yani " iyi gün dostluğu" sözkonusudur ve makbul bir dostluk da değildir. 
Galibiyeti kadar mağlubiyeti de olan bu gibi şeylere olan inancımız hiç değismez ve ölene kadar devam ettiğine göre, bir de hiç mağlubiyeti olmayan ve hep galip gelecek olanlara karşı inancımız nasıl olur bir düşünün. 
Hesap kitap yapmadan, istatistiklere bakmadan, içinden geldiği gibi, yürekten inandığımız her şeyde benzer durum vardır. Bazı şeylerin kıyaslaması olmaz elbette ama yürekten inanılan bir şeye ya da yürekten doğru olduğuna inanılan bir bilgiye sorgu sual yapılmadan, peşinen iyi ve doğru olduğuna inanılır ve bir iki istisna dışında hiç kimse başka bir kabile yönlendiremez. 
Hesap kitap yapanlar değil de, yürekten  inananlar bunu çok iyi bilir. Aslında aşk da böyle bir şeydir. Ansızın aşık olursunuz birine. Ne zaman, nasıl olduğunu bile bilemezsiniz. Aşık olduğunuz kişiye birden bağlanırsınız. Ayırmaya çalışanlar olur ama direnirsiniz. Sorgulama yapmadan, soyunu sopunu, huyunu suyunu sormadan, bilmeden aşık olursunuz. Artık ne çıkarsa bahtına. Yürekten sevmek böyle bir şeydir.