GÜZEL VE ÇİRKİN

Kahramanmaraş'ta oturan çocuklarımız felaket bölgesinden  Antalya ' ya yanımıza gelirken, 2 gece Mersin Kızkalesi' nde Büyükşehir Belediyesi'nin organize ettiği bir otelde misafir edilmişler. Günde üç öğün yeme içme dahil. Araçlarıyla gelirken de Bozyazı' da, Gazipaşa ' da ve bütün yol boyunda belli yerlerde ikram çadırları kurulmuş. İnsanlar araçların önüne geçip bir şeyler ikram etme yarışında . Yedirip içirdikleri gibi, meyvelerini ve ne ihtiyaçları varsa yanlarına koymuşlar. Biz evde yemekler hazırlamış beklerken, çocuklar tok geldiler.
Bir yanda yüzyılın felaketi yaşanırken, bir yandan da yüzyılın dayanışması yaşanıyor, göz yaşartan güzellikler yaşanıyor. Bütün ülkem seferber olmuş herkes kendi imkanınca bir katkıda bulunmak için çırpınıyor. Bütün Türkiye tek yürek olmuş, elindeki  varını yoğunu deprem bölgesine gönderiyor canım milletim.  Azerbaycanlı kardeşlerimiz bizimle aynı acıyı yaşıyor, aynı yardım etme telaşında., gece gündüz nöbette. 50' ye yakın ülkeden yardıma koşan arama kurtarma ekipleri insanlığın henüz ölmediğini gösteriyor. İçimiz ısınıyor. 
Doğa kendi işleyisini sürdürürken, insanoğlu da doğayla mücadeledeki ciddiyetine göre, yani gerekli tedbirleri alıp almama ciddiyetine göre gerekli dersleri alıyor ya da almıyor, alamıyor. Büyük imtihanlardan geçiyor. Sınava çalışanlar, çalışmayıp kopya çekenler, arkadaşının kağıdını elinden kapıp kendi kağıdı gibi vermeye çalışanlar. Daha neler neler...
İyi ve kötü, güzel ve çirkin, insan ve insan kılıklı mahluklar da tarihe kayıtlarını yaptırıyorlar. Adam dünyanın öbür ucundan bir can kurtarmak için çoluğunu çocuğunu, rahatını bırakıp koşarak gelmiş; içimizde beslediğimiz kimileri milletin topladığı yardımları yağmalıyor, ihtiyacı olmadığı halde evini dolduruyor. Kimi gitmesini engelliyor. Kimi başkasının topladığı yardımları kendi toplamış gibi kendi afişini koymaya çalışıyor. Kimi gösterişte, kameraya görünmek için birbirlerini eziyorlar. Kimi, mahalle yanarken saçlarını tarıyor vs .
Bu kadar acı içinde, insanlığın hâlen var olduğunu görmek yüreğimize su serpti. İnsanlık ölmemiş , bütün heybetiyle ve güzelliğiyle dünyayı her şeye rağmen yaşanılır kılmaya devam ediyor . İşte birkaç örnek:
-Deprem anında kendi canını kurtarmayı bırakıp, yoğun bakımdaki bebekleri korumaya alan melek kalpli hemşireler,
-Yıkılma riski yüksek olan bir binanın enkazından ses geldiğini duyan kurtarma ekibinin riski bile bile kurtarmaya devam etmeleri, hatta bina yıkıldığında herkes sağa sola kaçarken, bir iki ekip üyesinin kurtarma çalışmalarına devam etmesi, 
-Bir depremzedeyi enkaz altından sağ kurtarmayı başaran ekip üyelerinin  birbirlerine sarılıp sevinmeleri,
-Enkaz altında 7/8 gün kalmasına  rağmen  ekiplerin kendilerine ulaşma anında önce çocuklarının kurtarılmasını isteyen ana babalar, 
Onbinlerce insanımızın öldüğü bu büyük felakette kahrolup ağlarken, yaşattıkları güzelliklerle bizleri bir de sevinçten ağlatan güzel insanlara selam olsun. İyi ki varsınız!