Fethiye'de Psikolog Aybüke Aksoy, 'Farkındalık, zihni boşaltmak değil eğitmektir'
Fethiye'de dört yıldır aktif olarak çalışmalarını sürdüren ve Fethiye Psikologlar Topluluğu'nun ortak kurucularından Psikolog Aybüke Aksoy, farkındalık kavramına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Fethiye’de mesleki çalışmalarını sürdüren ve Fethiye Psikologlar Topluluğu’nun ortak kurucuları arasında yer alan Psikolog Aybüke Aksoy, farkındalık kavramına ilişkin açıklamalarda bulundu. Psikolog Aksoy, farkındalığın ne olduğu, nasıl uygulandığı ve birey üzerindeki bilimsel etkilerini kapsamlı bir şekilde anlattı.
Psikolog Aybüke Aksoy farkındalığı, “Farkındalık, basitçe şimdiki ana yargılamadan dikkat etme pratiğidir. Bu, ne geçmişte takılı kalmak ne de gelecek için kaygı duymaktır. Farkındalık bir meditasyon türüdür, ancak temel amacı zihni boşaltmak değil; aksine zihni eğitmek olarak adlandırıyoruz” sözleriyle tanımladı.
Farkındalığın günlük yaşamın her anına uyarlanabileceğini ifade eden Aksoy, dikkatin bilinçli olarak yönlendirilmesinin önemini belirterek, “Dikkatimizi bilinçli olarak seçtiğimiz bir şeye yönlendiririz. Örneğin; vücut duyumlarına, seslere, kokulara odaklanırız. Bu da dikkati geri çekme yeteneğini geliştirir. Bu pratik yalnızca oturup gözleri kapatmakla sınırlı değildir; aynı zamanda bulaşık yıkarken, yemek yerken, yemek yaparken bile bilinçli bir şekilde orada olmayı sağlar” dedi.
Farkındalığın bilimsel etkilerine de değinen Aksoy, düzenli uygulamanın ruh sağlığı üzerindeki olumlu sonuçlarına da değinerek, “Bilimsel olarak kanıtlanmış şekilde şunları söyleyebiliriz: Stres ve kaygıyı gerçekten azaltır, duygusal düzenleme sağlar, dikkat ve odaklanma becerilerini artırır. Beyin görüntüleme çalışmalarında, düzenli farkındalık pratiği yapan bireylerde dikkat, hafıza ve karar verme ile ilgili olan prefrontal kortekste gri madde artışı gözlemlenmiştir” ifadelerini kullandı.
Farkındalığın düşünceleri bastırmakla karıştırılmaması gerektiğini vurgulayan Psikolog Aksoy, “Aslında burada düşünceleri durdurmak ya da bastırmak gibi bir hedefimiz yok. Tam tersine, düşüncelerin farkına varıyoruz ve onları etiketliyoruz. Kaygılı düşüncelerden kaçmak ya da onları bastırmak değil; bu düşüncelerle araya mesafe koyup onları bir yere yerleştirme çalışmaları yapıyoruz” şeklinde konuştu.