PSİKOTERAPİ NEDİR
Psikolog Saadet ELEVLİ
Konuşma terapisi olarak da bilinen psikoterapi, kişilerin zihinsel sağlık sorunları ve duygusal zorluklar yaşamalarına neden olan davranışları, düşünceleri ve duyguları değiştirmelerine yardımcı olmak için konuşarak tedavi etmeye yönelik uygulanan psikolojik yöntemlerdir. Uzman psikolog veya psikiyatristle konuşarak sorunlarının çözümü sağlanmaya çalışılır.
Kişi bu süreçte yaşadığı travmaları, sorunları ve içinde bulunduğu stresli ruh halini terapiste anlatır ve bu duygular hakkında yeni şeyler öğrenmekle birlikte sorunlarıyla başa çıkma konusunda adım atmış olur.
Psikoterapiden yararlanan herkese akıl hastalığı teşhisi konulmaz. Psikoterapi, herhangi bir kişiyi her an etkileyebilecek bir dizi yaşam stresi ve çatışmasının sağlıklı bir şekilde çözümlenmesine yardımcı olabilir. Örneğin bireyin partneri ile veya hayatındaki başka biriyle olan anlaşmazlıkları çözmek ya da iş veya diğer durumlardan kaynaklanan endişe veya stresi azaltmak için yardımcı olabilir.
Psikoterapi boşanma, sevilen birinin ölümü veya iş kaybı gibi önemli yaşam değişiklikleriyle başa çıkmaya, araç kullanırken öfkelenme, pasif agresif davranış gibi sağlıksız tepkileri yönetmeyi öğrenmeye, diyabet, kanser veya uzun süreli yani kronik ağrı gibi sürekli devam eden veya ciddi bir fiziksel sağlık sorunuyla başa çıkmaya ya da uyumakta veya uykuyu sürdürmekte zorluk çeken bireylerde daha iyi uyumaya yardımcı olabilir. İster fiziksel ister psikolojik bir nedenle olsun, cinsel sorunlarla başa çıkma konusunda faydaları olabilir. Fiziksel veya cinsel istismarın birey üzerindeki etkilerinden veya tanık olunan şiddetin etkilerinden kurtulmaya yardımcı olabilir.
Bazı vakalarda psikoterapi antidepresan tarzı ilaçlar kadar etkili olabilir. Bununla birlikte psikoterapi tek başına bireyin özel durumuna bağlı olarak bir ruh sağlığı durumunun semptomlarını hafifletmek için her vakada yeterli olmayabilir. Bazı vakalarda psikoterapinin yanında ek olarak ilaç kullanımına veya diğer tedavi yöntemlerine de başvurulması gerekli olabilir.
Etkinliği bilimsel ve tıbbi olarak kanıtlanmış birkaç etkili psikoterapi türü ve tekniği vardır. Psikoterapi türlerinin bazıları belirli bozuklukları ve koşulları tedavi etmede diğer türlerden daha iyi sonuçlar verir. Terapistler birçok durumda bu tekniklerin bir kombinasyonunu kullanır. Terapist, hangi yaklaşımın en iyi ve etkili olabileceğini belirlemek için bireyin özel durumunu ve tercihlerini dikkate alacaktır. Psikoterapi, bireysel, çift terapisi, aile veya grup terapi seansları gibi farklı formatlarda sunulur. Psikoterapinin tüm yaş grupları için etkili olduğu gözlemlenmiştir.
Etkili olduğu kanıtlanmış bazı psikoterapi teknikleri arasında bilişsel davranışçı terapi, diyalektik davranış terapisi, kabul ve kararlılık terapisi, psikodinamik ve psikanaliz terapileri, şema terapi, EMDR terapisi, kişilerarası psikoterapi ile destekleyici psikoterapi bulunur. Çoğu psikoterapi sürecinde, terapist bireyi düşünceleri, duyguları ve onu rahatsız eden şeyler hakkında konuşmaya teşvik eder. Duyguları hakkında açılmayı zor bulan bireylerin endişe etmelerine gerek yoktur. Terapistler bireyin zaman geçtikçe açılmaya fırsat verecek kadar daha fazla güven ve rahatlık kazanmasına yardımcı olabilir.
Psikoterapi bazen yoğun duygusal tartışmaları içerdiğinden, birey seans esnasında kendisini ağlarken, üzüntü içinde ve hatta öfke patlamaları yaşarken bulabilir. Bazı bireyler bir seanstan sonra fiziksel olarak bitkin hissedebilir. Terapist bireyin bu tür duygu ve duygularla başa çıkmasına yardımcı olmak için oradadır. Bazı durumlarda terapist bireyden "ev ödevi" yapmasını isteyebilir. Bu ev ödevleri düzenli terapi seansları sırasında bireyin öğrendiklerine dayanan aktiviteler veya uygulamalardan meydana gelir. Zamanla, bireyin endişelerini tartışması ruh halini iyileştirmeye, kendisi hakkında düşünme şeklini ya da hissetme şeklini değiştirmeye ve sorunlarla başa çıkma yeteneğini geliştirmeye yardımcı olabilir.
Çok nadir ve özel durumlar haricinde bireyin terapisti ile yaptığı görüşmeler gizlidir. Bununla birlikte, bireyin kendisinin veya bir başkasının güvenliğine yönelik acil bir tehdit olduğu durumlarda terapist bu endişeleri yetkililere bildirmesi gerektiğinde gizliliği ihlal edebilir. Terapist bireyin gizlilikle ilgili sorularını yanıtlayabilir.
Bireyin ihtiyacı olan psikoterapi seanslarının sayısı ile ne sıklıkta terapisti görmesi gerektiğini belirleyen faktörler arasında öncelikle bireyin zihinsel durumu ile belirtilerinin şiddeti bulunur. Bunun haricinde bireyin semptomlarının ne kadar zamandır görüldüğü, ne kadar çabuk ilerleme kaydedildiği, ne kadar stres altında bulunduğu, zihinsel sağlık endişelerinin günlük yaşamını ne kadar etkilediği, aile üyelerinden ve çevresindekilerden ne kadar destek aldığı seansların sayısı ve sıklığı hakkında belirleyici faktörlerdir.
Bireyin kısa vadeli bir durumla başa çıkmasına yardımcı olmak sadece haftalar alabilir, ya da eğer bireyin daha uzun vadeli bir akıl hastalığı veya uzun vadeli endişeleri varsa tedavi bir yıl veya daha uzun sürebilir. Terapinin başarısı, bireyin düşüncelerini, duygularını ve deneyimlerini paylaşma isteği ile yeni içgörüler, fikirler ve bir şeyler yapmanın yollarını düşünmeye bağlıdır. Birey için zor duygular, utanç veya terapistin tepkisiyle ilgili korkular nedeniyle belirli konular hakkında konuşmak için isteksiz olan bireyler bunları terapiste açıkça belirtmelidir. Bireyler tedavi planına sadık kalmalıdır. Bazı durumlarda kendini kötü hisseden, veya motivasyon eksikliği yaşayan bireyler psikoterapi seanslarını atlama fikrini cazip bulabilirler. Ancak bu bireyin o ana kadar gösterdiği ilerleme ve gelişmeyi bozabilir. Bu nedenle bireyler tüm oturumlara katılmaya ve tartışmak istediği durumları arada biraz düşünmeye dikkat etmelidir.
Bireyler oturumlar arasında psikoterapistin verdiği ev ödevini yapmalıdır. Eğer terapist bireyin düşüncelerini bir günlükte belgelemesini veya terapi seansları dışında başka aktiviteler yapmasını isterse, birey bunları yapmalıdır. Bu ev ödevleri, bireyin terapi seanslarında öğrendiklerini günlük hayatta uygulamaya geçirmeyi öğrenmesine yardımcı olabilir.
Psikoterapi anında sonuç vermeyecektir. Duygusal konular üzerinde çalışmak acı verici olabilir ve gerçekten çok sıkı ya da yorucu çalışma gerektirebilir. Fark edilebilir bir iyileşme görmeye başlamadan önce bireyin birkaç seansa ihtiyacı olabilir. Birkaç seanstan sonra terapiden fayda görmediğini düşünen bireyler terapisti ile bunun hakkında konuşmalıdır. Birey ve terapist bazı değişiklikler yapmaya veya daha etkili olabilecek farklı bir yaklaşım denemeye karar verebilir.