Psikolog  Saadet ELEVLİ

OKULA UYUM SÜRECİ

Psikolog Saadet ELEVLİ

  • 50

İnsan hayatındaki dönüm noktalarından biridir okula başlamak… Bireyselleşmenin, olgunlaşmanın, dış çevre ile etkileşimlerin önemli bir adımıdır. Bu süreçte çocukların bazıları sıkıntı yaşamazken bazıları bocalayabilir. Tabii ki en büyük destekçileri yine aileleri ve eğitimcilerdir. Bu süreçte onlara doğru rehberlik yaparak kaygılarını azaltmak elimizdedir. Okul öncesi eğitim almış çocukların ilköğretime başlama süreci daha kolay olurken ilk deneyimlerini 1. sınıfta yaşayanlarda adaptasyon problemleri sık görülür. Anneden ayrılmakta, sınıf içi kurallara uyum sağlamakta zorlanabilirler. 

Çocuğun okula uyum sürecini desteklemek için, okul için gerekli olan malzemelerin alış verişini birlikte yapabilir, kendi okula başladığınız günkü fotoğraflarınızı göstererek, o gün neler hissettiğinizden bahsedebilirsiniz. Ancak travmatik bir ilk gün hikâyeniz varsa onu anlatmamanız daha iyi olabilir. Onun okula başlaması ile ilgili olumlu duygularınızı paylaşabilir, nasıl birden büyüdüğünü, onunla gurur duyduğunuzu söyleyebilir, bu konudaki duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.  Okulun bir günlük programı ile ilgili bilgi alıp sırasıyla o gün neler yaşayacağını çocuğunuza anlatabilirsiniz. Örneğin: “Önce hep birlikte okul bahçesinde toplanacağız. Sonra öğretmenler sizleri sıraya alacaklar. Anne ve babalar arkada bekleyecek. Sonra İstiklal Marşı ve Andımız okunacak. Sonra da öğretmenler ve öğrenciler sınıflara girecek. Sanırım ilk gün daha çok herkesin kendini tanıtması ile geçecektir. Ben seni ilk gün bahçede bekliyor olacağım. Çıkışta servisini ayarlar sonra da birlikte bir şeyler yaparız.”

Buna benzer bir açıklama çocuğun okul ile ilgili bir fikir oluşturarak kafasındaki belirsizliği azaltmasına yardımcı olabilir. Belirsizliğin azalması da kaygının en iyi ilacıdır. Eğer mümkünse ilk gün hem okul girişinde hem çıkışında anne ve baba olarak birlikte çocuğunuzun yanında olmaya çalışabilirsiniz. Sonrasında ailece bir aktivite yapmak, okulda olanları sorgulayıcı olmayan bir tavırla paylaşmasını istemek ve eğer kaygıları varsa bunlar üzerine konuşmak çocuğunuzun kendini güvende ve iyi hissetmesini sağlayabilir. 

Eğitimciler her yıl aynı süreci yeniden yaşadıklarından aslında bu konuda ailelerin en büyük destekçileridir. Ebeveynlerin, eğitimcilerin yönlendirmelerine uymaları süreci daha kolaylaştırmakta ve çocukların daha az yıpranmasını sağlamaktadır. Eğitimcilerin belki de akılda tutulması gereken en önemli nokta o çocuğun ve ailesinin bu deneyimi ilk kez yaşadığıdır. Bu bize daha anlayışlı ve destekçi olma konusunda yardımcı olacaktır. Anne-baba ve çocuk ne kadar kaygılı olursa olsun profesyonel bir duruş sergilemek ve paniklememek aileye güven verecektir. Ayrıca çocukların ağlama krizlerinin uzamasına izin vermeden anne-babayı çocuğa veda etme konusunda yönlendirmek ve çocuğu sınıfa bir an önce çıkartmak izlenmesi gereken yoldur. Normal koşullarda çocuklar belli bir süre sonra ağlamayı durdurur ve sürece adapte olurlar. Ancak çok istisnai durumlarda bütün gün ağlayan, sınıftan kaçan çocuklara rastlarız ki bu davranışlar uzun bir süre devam ederse mutlaka bir ruh sağlığı uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekir. Bu gibi davranışlar ayrılma kaygısı veya okul fobisi gibi tedavi gerektiren durumları düşündürebilir.
 

Yazarın Diğer Yazıları