https://www.gercekfethiye.com/il-saglik-muduru-akca-dan-datca-daki-saglik-tesislerine-inceleme/110354/
Psikolog Saadet ELEVLİ
Antisosyal kişilik bozukluğu, bireyin sosyal kurallara uyum sağlamasını zorlaştıran, DSM-IV sınıflama grubuna göre B kümesi kişilik bozuklukları arasında yer alan; kavgacılık, sahtecilik, hırsızlık, kumar tutkusu, aile yaşamında ve toplumsal yaşamda sorumsuzluk, sık sık suç işleme ve psikoaktif madde kullanma gibi belirtiler gösteren bir kişilik bozukluğudur(Öztürk, 2002).
Araştırmalar, antisosyal kişilik bozukluğu ile saldırganlık, alkol bağımlılığı ve alkole bağlı olarak işlenen suçlar arasında anlamlı ilişki olduğu rapor etmektedir. Bağımlılığın ve suçun temel nedenleri arasında gösterilen, antisosyal kişilik bozukluğunda yukarıda sıralanan belirtilere ek olarak; yangın çıkarma, başkalarını cinsel ilişkiye zorlama, insan ve hayvanlara zalimce davranma, yaptıklarından pişmanlık ya da suçluluk duymama, düzenli olarak bir işte çalışmakta ve parasal sorumluluk üstlenmekte güçlük çekme gibi belirtiler de gözlenmektedir. Çocukluk çağında davranım bozukluğu tanısı alan bu bireylerde antisosyal kişilik bozukluğu tanısı 18 yaşından sonra konulmaktadır (Öztürk, 2002).
Antisosyal kişilik bozukluğunun oluş nedenleri üzerine yapılan araştırmalarda, genellikle psiko-sosyal ve biyolojik nedenler üzerinde durulmaktadır. Psiko-sosyal nedenler üzerine yapılan araştırmalar özellikle aile ve çocukluk yaşantıları üzerine yoğunlaşmaktadır. Araştırmalar ailenin düşük düzeyde bakım ve ilgisi ile birlikte, bireysel özgürlüklerin aile tarafından aşırı düzeyde kısıtlanmasının erkeklerde ve kızlarda antisosyal kişilik bozukluğunun gelişiminde etkili olduğunu göstermektedir. 8 yaşından itibaren boylamsal olarak izlenen deneklerde suçlu anne-baba, kalabalık aile, düşük zeka düzeyine sahip anne-baba ve olumsuz anne-baba tutumları, alkol ya da madde bağımlısı baba, çocukluk döneminde anneden fiziksel şiddet görme, gibi değişkenlerin yetişkin yaşamda antisosyal kişiliğin gelişmesinde önemli rol oynadığı görülmektedir (Farrington, 2000).
Türk örneklemde yapılan bir araştırmada, şiddete dönük suç işleyen antisosyal bireylerde; aile bağlarının ve anne-baba-çocuk ilişkisinin zayıf olduğu saptanmıştır. Ayrıca bu bireylerin babalarında suç öyküsünün bulunduğu, aile içinde şiddete tanık oldukları, çocukluk dönemlerinde şiddetle karşılaştıkları ve ihmal edildikleri, diğer yandan ilk suç işleme yaşlarının ise 16 olduğu ve askerlik görevlerinde önemli disiplin sorunları yaşadıkları saptanmıştır (Süer, 1998).
Antisosyal kişilik bozukluğunu başlıca belirtileri;
• Toplumsal normlara uymakta zorluk yaşama: Antisosyal kişilik bozukluğu olan kişiler toplumda genel geçer olarak kabul edilen toplumsa kurallara uymakta zorluk yaşayabilirler. Bu kişiler genellikle yasalara ve toplumsal normlara aykırı davranışlar sergileyebilirler. Aynı zamanda çevrelerindeki insanların duygu ve düşüncelerine yeteri kadar önem vermediklerinden diğer insanların haklarını kolaylıkla ihlal etmeye eğilimli olabilirler.
• Sorumluluk hissinden yoksunluk: Antisosyal kişilik bozukluğu olan kişilerde görülen bir diğer durum da sağlıklı bireylerde olduğu gibi sorumluluk hissi olmamasıdır. Bu kişiler çoğu zaman sorumluluk almakta zorlanabilirler. Bu durum kişilerin okul hayatında veya iş hayatında tutarlı bir yol izlemelerini de zorlaştırabilir. Bu kişiler çevrelerine olduğu kadar kendilerine karşı da sorumsuz davranışlar sergileyebilir, zararlı alışkanlıklar edinmeye yatkın olabilirler.
• Toplumsal hayattan kopukluk: Antisosyal kişilik bozukluğunun en önemli belirtilerinden bir tanesi sosyal ortamlardan uzak durmaya çalışmaktır. Antisosyal kişilik bozukluğu olan kişiler genellikle yakın ilişkiler kurmakta zorlanırlar. Bu kişilerin çoğu zaman yalnız kalmayı tercih ettiği görülür.
• Başkasının duygusuna önem vermeme: Antisosyal kişilik bozukluğu olan kişiler diğer insanların duygularına anlam vermede ve başka insanlarla empati kurmakta zorluk yaşayabilirler. Bir başka ifadeyle acı çeken birisinin yanında umursamaz tavırlar gösterebilirler.
• Olumsuz duygular: Antisosyal kişilik bozukluğu olan kişiler genellikle çevresine karşı sinirli ve tahammülsüz bir tavır sergilerler. Aynı zamanda bu kişilerde depresyon, anksiyete, alkol ve madde bağımlılığı da sık görülebilmektedir.
Antisosyal kilişil bozukluğu tanılaması ruh sağlığı uzmanları tarafından yapılmakta olup tedavisi ilaç tedavisine ek olarak psikoterapi gerektirmektedir. Antisosyal kişilik bozukluğu tedavisi uzun bir süreç olabilir. Bu süreçte tedaviden olumlu sonuç alınması bireyin tedaviye olan istikrar ve kararlılığı ve hasta yakınlarının tedavi sürecine katılması ile yakından ilişkilidir.
Kaynaklar:
Farrington, D. P. (2000). Psychosocial predictors of adult antisocial personality and adult convictions. Behavioral Sciences and the Law, 18, 605-622.
Öztürk, M. O. (2002). Ruh sağlığı ve bozuklukları. 9. Basım. Ankara: Feryal Matbaası.
Süer, H. (1998). Şiddet içeren ve içermeyen suç davranışı gösteren antisosyal kişilik bozukluğu olgularının, kişilik özellikleri ve geçmiş yaşam deneyimleri açısından karşılaştırılması. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü, Sosyal Bilimler Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi.