GRİ BOŞANMA
Psikolog Saadet ELEVLİ
Son yıllarda dünya genelinde bireylerin yaşam süresinin uzaması, sağlık alanındaki gelişmeler, refah düzeyinin ve yaşam kalitesinin artması gibi faktörler nedeniyle hayatın ikinci bölümünü daha iyi değerlendirmek amacıyla boşanmalar da yeni bir forma kavuşmuş ve ileri yaşlara taşınmıştır. 50 yaşın üzerinde gerçekleşen boşanmalar “gri boşanma” olarak adlandırılmıştır.
Evliliğin ilk yıllarında boşanma olgusu daha yaygın bir durumken, evliliğin ilerleyen yıllarında gerçekleştirilen boşanmalar oransal açıdan daha düşük bir görünüme sahiptir. Bununla birlikte modern ve postmodern dönemde insanların kendi yaşamları üzerindeki hakimiyetleri artmakta, mutsuz evliliklere katlanma durumu giderek azalmaktadır. Bireyler ileri yaşlarda olsa dahi hayatlarını yeniden planlamaya çalışmakta ve bazen eski ilişkilerinin yerine yenisini koymaya çalışmaktadır. Toplumsal değişme, yaşam süresinin uzaması, evliliklerde yaşanan çeşitli sorunlar gri boşanmanın temel nedenleri arasında yer almaktadır.
Boşanmanın nedenlerine bakıldığında genel neden eşlerin birbirleriyle yaşamış oldukları anlaşmazlıktır. Diğer sebepler ise anlaşmazlığa ve evliliğin sonlanmasına yol açmaktadır. Örneğin ABD'de yapılan bir ankete göre boşanmış olanlar arasında boşanmak için verilen en yaygın nedenin "bağlılık eksikliği" (%73) olduğunu bulmuştur. Diğer önemli faktörler arasında çok fazla tartışma (%56), sadakatsizlik (%55), çok genç yaşta evlenme (%46), gerçekçi olmayan beklentiler (%45), ilişkide eşitlik eksikliği (%44), evlilik öncesi hazırlık eksikliği (%41) ve aile içi şiddet (%29) yer almıştır (Hawkins vd. 2012). Bu nedenlerden öne çıkan bağlılık eksikliği, eşlerin uyumu yakalayamaması, yeni kurdukları aileye aidiyet hissetmemeleri ve dolayısıyla aileyi sahiplenmemeleri anlamına gelmektedir. Türkiye’de boşanma nedenleri incelendiğinde, en sık belirtilen gerekçe %32,2 oranıyla eşin sorumsuz ve ilgisiz davranışları olmuştur. Bu nedeni sırasıyla %14,1 ile sadakatsizlik (aldatma), %9,8 ile ailenin ekonomik ihtiyaçlarını karşılayamama ve %8,1 ile fiziksel şiddet ya da kötü muamele izlemiştir. ABD ve Türkiye verileri kıyaslandığında her ne kadar dağılımlar farklılık gösterse de ilk neden ve diğer nedenler oransal açıdan benzerlik göstermektedir.
Bahsedilen boşanma nedenleri gri boşanmalar için de geçerli olup, başka nedenlerin de önemli bir faktör oluşturduğu görülmektedir. Bununla birlikte eşlerin yaşlandıkça dünyaya bakış açıları, ihtiyaçları, ilgi alanları ve birbirinden beklentileri farklılaşabilmektedir. Günümüzde çiftler, ilişkinin kendilerini nasıl hissettirdiğine, mutluluklarına ve tatminlerine katkıda bulunup bulunmadığına daha fazla önem verme eğilimindeler. Bir ilişki veya bir kişinin ihtiyaçları değiştiğinde, artık bu kriterleri karşılamayabilir, bu yüzden bazı insanlar ilişkiyi bitirmeyi tercih edebilir (Kendra, 2024). Geçmişte evliliklerin uzun sürmesinin nedenlerinden biri zorluklar karşısında daha fazla dayanışma ihtiyacının var olmasıydı. Geleneksel yapının etkinliği, örf ve adetlere bağlılık, ekonomik güçsüzlükler nedeniyle oluşan çaresizlik duygusu, evliliği sorgulamanın önüne geçmekte, evlilik ilişkisi içerisindeki yanlışlar fark edilememekteydi. Günümüzde teknolojik araçların gelişmesi, kadınların ekonomik özgürlüklere sahip olmaları, insanların kendi kendine yetebilmesi ve dayanışma ihtiyacının azalması nedeniyle de boşanmalar ve gri boşanmalar artış göstermiştir.
Çocuk sayısının artmasıyla genişleyen aile, çocukların bağımsızlaşarak evden ayrılmasıyla tekrar küçülür. Bu döneme "boş yuva dönemi" denir ve bu süreçte ailede yeni bir evre başlar. Son çocuğun evden ayrılmasıyla birlikte çiftin çocuk yetiştirmeye yönelik sorumlulukları sona erer. Bu değişim, çiftlerin evlilik doyumunda azalmaya yol açabilir. Kadın için temel rol olan çocuk bakımı tamamlanmışken, erkek daha çok kariyerine odaklanmaktadır. Çocukların yokluğu, çiftin birbirine yeniden odaklanmasını zorunlu kılar. Bu dönemde bazı çiftlerde boşanma oranları artmakta, bazı kadınlar ise iş hayatına atılarak kendi bireysel yaşamlarını yeniden şekillendirmektedir. Çocukların evden ayrılması, özellikle anneler için zorlayıcıdır. Hayatını çocuklarına adamış, sosyal çevresi zayıf, kendine vakit ayırmamış, aşırı bağlı ya da bağımlı annelerde depresyon, üzüntü, boşluk hissi gibi duygular sık görülür. Öte yandan çalışmayan ebeveynler, çalışanlara göre boş yuva sendromunu daha yoğun yaşamaktadır. Bunun nedeni, zamanlarının daha büyük bir kısmını çocuklara ayırmalarıdır. Çocuklara duyulan aşırı bağlılık ve çocukların ebeveynler arasındaki bağlayıcı rolü, boşanmayı uzun yıllar engelleyebilir, ancak çocuklar evden ayrıldığında durum farklılaşabilir. Bu nedenle çiftlerin çocuklar için mi bir arada bulunduklarını yoksa sevgi ve sadakat gibi duygularla mı birbirlerine bağlandıklarını sorgulamaları gerekir. Ayrıca bazen çocuklar boşanma veya iş kaybı nedeniyle tekrardan eve dönebilirler. Bu çocuklar “bumerang çocuklar” olarak ifade edilmektedir. Çocukların eve dönmesinin olumlu yanları bulunmakla birlikte olumsuz tarafı da vardır. Genç yetişkin olan bu bireylerin özgürlükleri kısıtlanırken ebeveynlerin sorumluluğu artmaktadır. Artan ebeveyn sorumluluğu yeni bir krize işaret edebilir ve eşler arasında yeni problemleri doğurabilir. Ortaya çıkan yeni problemler gri boşanma konusunda risk faktörü olacaktır.
Erken yaşta gerçekleştirilen boşanmalarda çatışma ve uyum sorunları daha fazla ön plandayken, gri boşanmalar daha çok yaşam süresinin artması, sağlık problemleri, çocukların evden ayrılması sonucu oluşan boş yuva sendromu veya bağımsızlık hissi, ertelenmiş veya görmezden gelinen uyumsuzluklar nedeniyle görünür olmaktadır. Ayrıca toplumsal değişme de etkili olmaktadır.
Gri boşanmadan sonra yaşam seyrinde birtakım değişiklikler meydana gelmektedir. Gri boşanmadan sonra yalnızlaşan birey sosyo-ekonomik açıdan zarar görmekte, yoksulluk ve yalnızlık problemiyle baş başa kalmaktadır. Ayrıca sağlık durumu eskisine nazaran daha iyi olmayan yaşlılığa adım admış veya yaşlılığı ilerlemiş olan bireylerin paralel olarak fiziksel ve psikolojik sağlığı da zarar görebilmektedir. Erken yaştaki boşanmalar sosyal ve duygusal açıdan daha az yalnızlık riskine sahipken orta yaş ve üzeri boşanmalar daha yüksek yalnızlık riski doğurmaktadır.
Gri boşanma sonrasında ekonomik refahın kaybı, yoksullaşmanın artması, sosyal ilişkilerin zayıflaması ve izole bir hayat sürme, sağlık sorunlarının artması gibi sorunlar gri boşanma sonrası görülen sorulardan bazılarıdır. Olumlu tarafından bakılacak olursa gri boşanma, yanlış giden bir ilişkiyi sonlandırmak, huzurlu ve sakin bir hayat sürmek gibi sonuçları da doğurabilmektedir.