Psikolog  Saadet ELEVLİ

ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Psikolog Saadet ELEVLİ

Çekingen kişilik bozukluğu; yoğun yetersizlik hisleri, utanç duygusu, reddedilme, eleştirilme ve onaylanmama korkusu ile karakterize bir kişilik bozukluğudur. Bu hisler, kişinin hayatının birçok alanını olumsuz yönde etkilese de özellikle kişilerarası ilişkilerinde zorluklara neden olmaktadır. 

Bu zorluklar, ilişkilerde yaşanan ketlenme ve kaçınma davranışları ile yakın ilişki kurma güçlüğü olarak kendisini gösterir. Çekingen kişilik bozukluğu yaşayan bireylerin İlişkilerde “görünmez” olmaya çalıştıkları vurgulansa da, bu görünmezlik deneyiminin altında yatan nedenlerin yeterince anlaşılmadığı düşünülmektedir.

 Winnicott (1965), “Saklanmak bir eğlence ama bulunmamak bir felakettir” demiştir. Saklambaç oyunundan yola çıkarak yapmış olduğu bu alegori, saklanmanın ve görünmek istememenin, bulunmak istememek anlamına gelmediğini vurgulamaktadır. 

Bu bozukluğa sahip kişiler için reddedilme korkusu o kadar güçlüdür ki bir ilişkide reddedilme riskindense sosyal izolasyonu seçerler. Bu bozukluğa sahip kişilerde davranış biçimi hafif ila aşırı arasında değişebilir.

Aşağılanma ve reddedilme korkusuna ek olarak, bu bozukluğa sahip kişilerin diğer ortak özellikleri şunlardır:

•    Aşırı hassastırlar. Eleştiri veya onaylanmama durumlarında kolayca incinirler.
•    Varsa, çok az yakın arkadaşları vardır ve sevileceklerinden emin olmadıkça başkalarıyla ilişki kurmaya isteksizdirler.
•    Kendilerini kişisel açıdan çekiciliği olmayan biri olarak ve/veya başkalarından aşağı görür.
•    Sosyal ortamlarda ve ilişkilerde aşırı kaygı (gerginlik) ve korku yaşarlar, bu da onları başkalarıyla birlikte olmayı içeren faaliyetlerden veya işlerden kaçınmaya yönlendirir.
•    Yanlış bir şey yapma veya utanma korkusu nedeniyle sosyal durumlarda utangaç, beceriksiz ve çekingen olma eğilimindedirler.
•    Potansiyel sorunları çokça büyütme eğilimindedirler.
•    Çok nadir olarak yeni bir şey denerler veya risk alırlar.
•    Kendilerini yetersiz ve değersiz görmektedirler. Zayıf bir benlik imajlarına sahiptirler.

Çekingen kişilik bozukluğu nedeni tam olarak bilinememekle birlikte, diğer kişilik bozuklukları gibi genetik, çevresel faktörler, ebeveynleri rol model alma, yaşananların etkisi ve nörotransmitter sistemlerdeki düzensizlikler bu kişilik örüntüsünü tetikleyebilir. 

Buna bağlı olarak potansiyel Çekingen Kişilik Bozukluğu nedenleri ve risk faktörlerini şöyle sıralayabiliriz:

Çocuklukta duygusal istismara maruz kalan, yıkıcı bir şekilde eleştirilen, aşağılanan, alay edilen veya yeteri kadar ilgi, şefkat görmeyen kişilerde çekingen bozukluk gözlenebilir.
Ailesi ya da arkadaşları tarafından reddedilen, dışlanan kişilerde Çekingen Kişilik Bozukluğu oluşabilir.
Yakınındaki birinden çekingen davranış modelini görerek örnek alan bir çocukta benzer sorunlar görülebilir. Ayrıca bir psikolojik sorunu, çekingen ya da farklı bir kişilik bozukluğu olan bir aile üyesinin varlığı riski artırabilir.
Çocukken desteklenen ya da ödüllendirilen aşırı utangaç ve çekingen davranışlar da bu kişilik bozukluğunu tetikleyebilir.
Çekingen kişilik bozukluğu tedavisi, bireyin sosyal etkileşimlerdeki zorluklarını aşmasını, özgüvenini artırmasını ve işlevselliğini iyileştirmeyi amaçlar. 

Tedavi genellikle şu yöntemleri içerir:

Psikoterapi: Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) veya Psikodinamik Terapi gibi bireysel terapi yöntemleri kullanılabilir. Terapist, bireyin çekingenlikle ilgili düşünce kalıplarını anlamasına yardımcı olur ve olumsuz düşünceleri değiştirmeyi hedefler.

Sosyal Beceri Eğitimi: Bireye sosyal becerileri geliştirmek için eğitim verilir. İletişim, duygusal ifade ve ilişki kurma becerilerini artırmaya odaklanılır.

Grup Terapisi: Çekingen kişilik bozukluğu olan bireylerle yapılan grup terapisi, sosyal etkileşimleri artırabilir ve destek sistemini güçlendirebilir.
İlaç Tedavisi: Uzman tarafından reçetelendirilen ilaçlar, kaçıngan kişilik bozukluğu belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabilir. Özellikle sosyal anksiyete ile ilişkili semptomlarda antidepresanlar kullanılabilir. Ancak ilaç tedavisi genellikle diğer tedavilerle birlikte kullanılır.

Sosyal Aktiviteler: Bireyin sosyal etkileşimlerde bulunması teşvik edilerek, sosyal içerikli etkinliklere katılması önerilebilir.

Aile Terapisi: Aile terapisi, aile içi iletişimi güçlendirerek bireyin destek sistemini olumlu yönde etkileyebilir.
Çekingen kişilik bozukluğu tedavisi, bireyin özelliklerine ve ihtiyaçlarına göre uyarlanmalıdır. Tedavi sürecinde bireyin motivasyonu ve iş birliği önemlidir. Profesyonel yardım, bireyin sosyal etkileşimlerini geliştirmesine ve yaşam kalitesini artırmasına yardımcı olabilir.

 

Yazarın Diğer Yazıları