
SERİ KAZALAR
Nuri Kıvrak
- 607
Değerli okurlarım;
Son günlerde ülke genelinde, ama özellikle Ankara’da yaşanan işleri kazaları, maddi manevi büyük kayıplara neden oldu. Kuşkusuz dünyanın her yerinde, çeşitli iş kollarında kazalar olmaktadır. Ancak ülkemizde, maden ocaklarında, grizu patlamaları ve göçüklerle, patlayıcı çeşitli maddelerin neden oldukları patlamalarla, dünya ortalamalarına göre sıralamalarda en üstte yer almaktayız.
Bu durum; çağdaş, uygar, teknolojik açıdan gelişmiş bir ülke olarak bizlerin büyük ayıbı, utanç kaynağıdır.
Ülkemiz, her teknolojik alanda söz konusu tehlikelerden ve bunlardan korunma çarelerinden, güvenlik kural ve standartlarından elbet haberdardır. Değişik meslek dallarında kullanılan araç ve gereçlerin yabancı menşeli olanlarının kullanma ve güvenlik talimatında bu önlemler açık açık yazılmaktadır. Yerli yapım alanların da, Türkçe kullanım- bakım- onarım- güvenlik talimatları, uluslar arası standartlara uygun olarak hazırlanır ve kullanıcılara malzeme ile verilir. Sanayi bakanlığının iş yeri kurma ve işletme ile ilgili, düzenli yasal belirtmeleri mevcuttur elbet. Pekiyi bunlar varken iş kazaları nasıl oluşur?
Başta; her konuda olduğu gibi her işin Bilinci+ Bilgisi+Becerisinde, uygulamalarda ve işletmedeki aksaklıklar akla gelmektedir. Her aracın- sistemin kullanılmasında, gerçek anlamda ehil ve yetkili uzman personelin görevlendirilmesi şarttır.
İkincil olarak, alet ve cihazların kullanma- bakım- onarım talimatlarındaki hükümlerin noksansız olarak ve devamlı uygulanması gerekir.
Üçüncül olarak işyerinde mekansal olarak, yapılan işin özelliğine göre saptanmış çeşitli- gerekli standartların gerçekleştirilmiş olması gerekir.
Dördüncü olarak, yukarıdaki hususların kontrolü ile ilgili bütün şahıs ve kuruluş’ların hiç aksatmadan saptanmış- belirli kontrol sistemleri içerisinde ve zaman tablolarına uygun, kontrolleri yapmaları saptanan noksanlıkların ve aksaklıkların, anında giderilmelerini sağlamaları da şarttır. Burada yazdığım bütün hususlar; Bilinç+ Bilgi+ Beceri bileşimlerinin ortaya çıkaracağı BİRİNCİ SINIF İNSAN olgusunun, konumuzda taşıdığı ağırlığı bir kez daha hatırlatmaktadır.
İyi günler dileklerimle Hoşça kalın.