Emrullah Gök

TANITIM MI, TASARRUF MU? FETHİYE'DE BİTMESİ GEREKEN TARTIŞMA

Emrullah Gök

Fethiye’de yıllardır süregelen bazı tartışmalar vardır ki, takvim yaprakları değişse bile değişmez:
“Fuar mı, çukur mu? Tanıtım mı, tamirat mı?”
Sanki belediye dediğin ya sadece çöp toplayacak ya da sadece broşür dağıtacak?! İkisi bir arada olamaz mı?
Turizm merkezinde oturup, yerli ya da yabancı turisti “kendiliğinden gelir nasıl olsa” diye bekleyen bir bakış açısı kaldı mı acaba dünyada? Önce işin ABC’sini bir hatırlayalım:
Türkiye’nin pek çok belediyesinde, isimleri farklı olsa da, “tanıtım” birimleri vardır. Çünkü bu çağda artık tanıtım bir lüks değil, zorunluluktur. Hele ki Fethiye gibi ekonomisinin yüzde sekseni bir şekilde turizme bağlı bir ilçede hiç olmaz.


FUARLARA KATILIM 
Şimdi gelelim Fethiye belediyesinin son Londra, Çin hamlelerine ve diğer fuarlara katılım konusuna…
Bugün dünya turizminin röntgeni bu büyük fuarlarda çekiliyor.
İsminiz orada yoksa, sizi hiç kimse arayıp da “Niye gelmediniz?” diye sormaz; sadece “yok” sayıp geçer gider.
O yüzden özellikle küresel fuarlara katılmak, aslında “ben de varım, ben de buradayım, beni de görün” demenin bir yoludur. Adeta bir düğüne davet edilip de gitmediğinde, kimsenin seni aramaması gibi…
Gitmezsen eksik kalırsın, hepsi bu. Dahası da var…


ÇİN HAMLELERİ 
Belediyenin son zamanlarda Çin pazarına yönelik somut adımlar atması, Mayıs ayındaki Çin fuarında Fethiye standı açılmasına destek olması, bu fuarda ve diğer platformlarda dağıtılması için Çince tanıtım broşürleri hazırlatması, yaz aylarında Çinli diplomatları Fethiye'de ağırlaması, şehirde Çince yol tabelaları hazırlanması için Meclis kararı alınması, son olarak belediyeden bir heyetin Çin'e gönderilmesi ve hatta bunun için tüm masrafların Çin Ticaret Bakanlığı tarafından karşılanması, Çin'den kardeş şehir bulunması girişimleri olumlu adımlardır. Ve günlük kısır siyasi çekişmelere ya da kişisel hesaplara alet edilmemesi gerekir.
Ama görüyoruz ki; cılız da olsa, belediyenin bu çabaları “şehrin carî eksikliklerinin giderilmesi için harcansın” diyen bazı sesler var. Tamam da güzel kardeşim, şehrin o eksiklerini giderecek finansal kaynak turizmden gelmiyor mu? Daha fazla turist çekemeyip kabuğuna çekilirsen, eksiklerin de bitmez, bütçen de büyümez.
Resmî verilere göre, Marmaris'te ya da Bodrum'da ve Muğla'nın diğer ilçelerinde bu yıl özellikle İngiliz turist sayısında yüzde 6'lık bir düşüş varken, Fethiye'deki İngiliz turist sayısında yüzde 2'lik bir artış yaşanması tesadüf olamaz. “Tanıtımın sahada karşılığı yok” diyenler, devletin rakamlarına alıcı gözle bir baksın.

EMITT GERÇEĞİ
Gelelim fuarların iç yüzüne… Evet, eskisi gibi değil, doğru. EMITT’in o kalabalığı, o eski heyecanı artık mazide kaldı. Ama yine de bir gerçek var:
“Olmayınca olmuyor.”
Bir turizm ilçesi, uluslararası bir fuarda görünmezse eksik kalır.
Çünkü bu fuarlar biraz da yoklama defteridir.
Adınız yazmıyorsa, sınıfa girmemişsiniz demektir.
Ayrıca iş sadece stand açmak değildir. Acentelerle, otel temsilcileriyle, STK’larla, belediye başkanlarıyla kurulan ilişki bazen tek bir sezonda milyonlarca liralık getiri sağlar.
Geçen yıl EMITT’te Fethiye standında belediye yönetiminin ve kurum temsilcilerinin standı terk etmeden tüm misafirlere birebir ilgi göstermesi, güzel bir örnekti. Hayatta ne yapıyorsan, adam gibi yapacaksın. 
Ama bir gerçekle daha yüzleşelim: Bu çağda artık sadece fuarlara gitmek yetmez. Üç - beş cicili broşür, iki rengârenk katalog, bir de Ölüdeniz fotoğrafıyla dünya turizminde hak ettiğiniz payı alamazsınız. Bugünün dünyasında artık her türlü tanıtım dijital platformlarda yapılıyor. İngiltere'de bugün taksi duraklarının, manavların, kasapların bile albenili ve bilgilendirici web sayfaları var. Merak eden ve yabancı dili olan, girsin baksın. 
Özgün bir tanıtım sitesi, global dillerde hazırlanmış sosyal medya içerikleri, hedef ülkelere özel videolar, ilginç ziyaretçi hikâyeleri, röportajlar… Çin pazarını hedefliyorsan, Çinliye dokunan bir içerik üreteceksin.
Avrupalıyı çekmek istiyorsan ona göre bir sunum hazırlayacaksın.
“Ben burayı mutlaka görmeliyim” duygusunu tetikleyen mesajlar lazım. 


BELEDİYEYE TAVSİYELERİMİZ
Bu noktada, Fethiye belediyesine bir de tavsiyemiz olsun: Belediyenin renksiz ve solgun web sayfasını artık yenilemenin vakti geldi de geçmiyor mu? Özellikle, Çin'e yönelik olumlu adımlarınızı, bir de belediyenin web sayfasına Çince versiyon  ekleyerek taçlandırsanız, buna Rusça'yı da ekleseniz iyi olmaz mi? Bir turizm kentinin resmî web sayfasının çok dilli olması gerekmez mi?  Malum, Çin'de Facebook ve Instagram kullanılmıyor, onun yerine "Çin Facebook'u" diyebileceğimiz, milyarlarca kullanıcısı olan "Redbook" var. Redbook'da cazibeli bir Fethiye sayfası açmayı da bir değerlendirin, derim? Hatta bir de "Çin Instagram'ı" Tiktok'ta bir Fethiye sayfası açmayı düşünün? Özellikle genç jenerasyonlara erişimin yolu dijital medyadan geçiyor.

Fuar + yenilikçi dijital tanıtımlar = Rekabetçi Fethiye
Formül aslında bu kadar basit. 
KOLTUK DEĞİL, ŞEHİR SEVDASI
Ve geldik en kritik noktaya: Eleştiri olur, yapıcı eleştiri her konuda olmalıdır da zaten.
Ama eleştiri, “çöp + tanıtım = tercih” denklemine sıkıştırılırsa memlekete bir faydası olmaz. Belediyedeki makam koltuğu üzerinden değil, şehrin geleceği üzerinden konuşmamız gerekir.
Koltuk sevdasıyla değil, şehir sevdasıyla tartışalım. Yoksa biz "fuara gitmeyelim" derken, yerimizi başkaları doldurur; sonra elimizde ıslak mendil, yaşlı gözlerle oturup rakiplerimizi izleriz.
VE UNUTMAYALIM:
Önümüzde yeni bir EMITT fuarı var.
Fuarlara katılımın artık tartışma konusu değil, refleks olması gerekir. 
Turizm ilçesiysen gideceksin arkadaş, gitmek zorundasın, bitti. Ama sunumun ve malzemen çağdaş olacak. Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur. 


Çok yakında bir başka güncel konuyla tekrar görüşmek üzere...
 

Yazarın Diğer Yazıları