CHP Quo Vadis?
Emrullah Gök
CHP'nin 39. olağan Kurultayı, 28-30 Kasım 2025 günlerinde, Ankara Spor Salonu’nda tamamlandı. "Şimdi İktidar Zamanı" sloganıyla gerçekleştirilen Kurultay’a tek aday olarak giren Genel Başkan Özgür Özel 1333 oyla yeniden genel başkan seçildi ve bu, kendisinin üst üste dördüncü zaferi oldu.
Kurultay’da Parti Meclisi (PM) üye sayısı tüzük değişikliğiyle 60'tan 80'e çıkartıldı. Özel'in 70 kişilik "anahtar listesi" 49 mevcut isim korunarak ve 31 yeni isim eklenerek tamamen onaylandı. Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) da büyük ölçüde korundu. Sonuç bildirgesi, demokratik hukuk devleti, sosyal adalet ve yeni vizyon vurgusuyla "iktidar yürüyüşüne” odaklandı; CHP'li belediyelere yönelik soruşturmalar ise sert biçimde eleştirildi.
Genel olarak CHP, kurultaydan güçlü bir birlik ve yenilenme sinyaliyle çıktı. Değişim dengeli işlendi: Genç ve kadın kotası korundu, ekonomi ve hukuk alanlarında uzman isimler (örneğin Güldem Atabay, İlhan Cihaner) eklendi. Diğer yandan, Ekrem İmamoğlu'na yakın kadrolar (Gölge Kabine) MYK dışına kaydırılarak Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi'nde konumlandırıldı. Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerin PM'den dışlanması ve “tasfiye” iddiaları huzursuzluk yaratsa da, partideki genel havanın olumlu olduğu söylenebilir. Fakat "tasfiye" eleştirilerinin yeni yönetimin canını zaman zaman sıkması, kaçınılmaz.
CHP’nin tam 47 yıl sonra yerel seçimlerden birinci parti olarak çıkması, ulusal iktidar hedefini somutlaştırdı. Yenilenen parti yönetimi, şimdilerde yeni parti programıyla birlikte iddia eşiğini yükseltti. Son Kurultay, partinin "muhalefetin lokomotifi" konumunu pekiştirdi ama Özel - İmamoğlu dengesi önümüzdeki aylarda test edilecek.
Osman Gürün'ün Son Temasları: Vefa mı, Mesaj mı, Güç Gösterisi mi?
Muğla’da belediye başkanı olarak uzun süre görev yapan Osman Gürün kurultay öncesinde ya da sonrasında doğrudan bir "temas fırtınası" yaratmadı. Fakat uzun yıllar belediye başkanlığı yapmış olmasından ötürü Muğla CHP örgütünde onun mirası ve dolaylı etkileri hala etkisini tam anlamıyla yitirmiş değil. Gürün, 39. olağan Kurultay’da herhangi bir biçimde doğrudan bir rol almadı ve yerelde "Osman abi" figürü olarak arka planda kaldı. Bununla beraber, kendisinin son temasları kamuoyu tarafından ilgiyle takip ediliyor. Bu temasları nasıl yorumlamak lazım, "vefa mı, mesaj mı, güç gösterisi mi?", ancak önümüzdeki günlerde net bir şeyler söylenebilir. Artık aktif siyasette olmayan Gürün, yeni dönemde iktidardaki bir CHP ile siyasete Ankara’da devam etmeyi planlıyor olabilir mi?
Peki tüm bu olup bitenler sırasında bence bizim sormamız gereken ana soru “yeni siyaset denkleminde Fethiye nerede?” Ya da “yeni denklemlerde Fethiye niçin hiçbir yerde yok? Fethiye’nin yıllardır eksik kalan temsiliyeti ve görünürlüğü nasıl sağlanabilir?” Bu da, bir sonraki yazının ana konusu olsun…
*Quo Vadis? : Latince “nereye gidiyorsun” anlamına gelir.