CHP KURULTAYI'NDA MUĞLA VE FETHİYE
Emrullah Gök
İki gün önceki yazımızda CHP'nin "Şimdi İktidar Zamanı" sloganıyla gerçekleştirdiği, 1357 delegenin oy verdiği, 1333 geçerli oyun tamamını Genel Başkan Özgür Özel'in aldığı 39. olağan kurultayına genel bir bakış atmış ve kurultayın ülke politikalarına yansımasını değerlendirmiştik. Bugün ise yerele inerek, 17 yıl sonra parti programının değiştirildiği CHP kurultayını Muğla ve Fethiye penceresinden irdelemek istiyorum.
Kurultay Divanı'nda temsilcisi olmayan CHP Muğla il örgütü Parti Meclisi'nde ise bazılarınca "sürpriz" olarak nitelendirilen, emekli bürokrat Süreyya Öneş Derici ve Yüksek Disiplin Kurulu'nda, Bodrum'da yaşayan Rizeli avukat Remzi Kazmaz ile temsil edilmeye hak kazandı. Hem de milletvekili Öneş Derici 967 oy ile 17. sırayı aldı. Aktif politikaya yeni girmiş birisi için küçümsenmeyecek bir başarı...
YDK’da kendisine yer bulmayı başaran Remzi Kazmaz ise 2009 yerel seçimlerinde Rize'de belediye başkan adayı, 2018 seçimlerinde de liste başı Rize milletvekili adayı idi. Geçen kurultay'da listeyi delerek Yüksek Disiplin Kurulu'na giren Kazmaz, bu defa bizzat Genel Başkan Özel tarafından listeye alındı. Yani Remzi Kazmaz'ın bu başarısının ardında da Öneş Derici'de olduğu gibi CHP Muğla il örgütünün hiçbir katkısı bulunmadığını söyleyebiliriz.
CHP Muğla yönetiminden bazı isimler kurultay öncesi yaptıkları sosyal medya paylaşımlarında ve çeşitli sohbetlerinde; “Kurultay öncesinde CHP Muğla İl Başkanı Nail Kızıl'ın partinin il yöneticileri, ilçe başkanları, belediye başkanları ve kurultay delegeleri ile görüştüğünü, Parti Meclisi için herhangi bir örgüt kararı alınmadığını, sadece Genel Başkan Özel’e mutlak destek verilmesinin kararlaştırıldığını" belirttiler. Fakat aynı zamanda bu toplantılar sırasında, İl Başkanı Kızıl'ın Cumhur Uzun ve Gizem Özcan ismini ön plana çıkarmaya çalıştığı konuşuluyor.
Kurultay'da Muğla İl Başkanı'nın "daha az" destek verdiği iki isim Parti Meclisi'nde yer alırken, yerelin tercih ettiği Cumhur Uzun ile Gizem Özcan'ın "anahtar listede" kendilerine yer bulamaması, önümüzdeki aylarda Muğla CHP'ye nasıl yansıyacak, Nail Kızıl'ın Ankara'da karşılık bulmayan tercihlerinin kendisine nasıl bir geri dönüşü olacak, yerel ile Ankara tercihlerinin farklı olması milletvekilleri arasında bir sıkıntı yaratacak mı, göreceğiz. Ama şu an görünen o ki; Nail Kızıl ilk sınavından geçemedi.
Diğer yandan, bir diğer Bodrumlu genç siyasetçi, geçen Kurultay'da Ahmet Aras'ın referansıyla Parti Meclisi'ne girmeyi başaran Alkım Denizaslanı'nın bu görev için tekrar düşünülmemesi de, bir diğer kaybedeni gösteriyor.
PEKİ YA FETHİYE ?
CHP çok kısa sürede parti içini ve özellikle parti yönetimini dizayn etmek için seçimli ya da seçimsiz kurultaylar yaptı. Yakın diyebileceğimiz bir zamanda genel ve yerel seçimler yaşandı. Siyaset sahnesinde zarlar yeniden atıldı, kartlar tekrar dağıtıldı. Tüm bu olup bitenler sırasında Fethiye, Fethiye delegeleri, Fethiyeli politikacılar neredeler?
Önceki Bodrum belediye başkanı bugünün Muğla Büyükşehir belediye başkanı... Atadan dededen Bodrumlu bir emekli bürokrat hem Muğla milletvekili, hem Parti Meclisi üyesi... Rize'de aktif siyaset yapan, ama artık Bodrum'da yaşayan bir değerli avukat Yüksek Disiplin Kurulu üyesi... Daha düne kadar bir başka Bodrumlu, genç politikacı Alkım Denizaslanı Parti Meclisi üyesi... Yanlış anlaşılmayı asla istemem. Bu kişilerin hepsi birbirinden değerli, birbirinden üstün özellikleri olan kişiler... Ben "niçin onlar?!" demiyorum. "Fethiyeli CHP'li politikacılar niye yok?" diye soruyorum.
CHP'li eski milletvekilleri Sami Gökmen, Ömer Süha Aldan, Nurettin Demir'den sonra Fethiye'yi ve CHP'yi temsilen TBMM'ye gönderdiğimiz milletvekili yok! Ülkemizde çok partili hayata geçildiğinden bu yana kurulan onca Kabine'de, herhangi bir partiden -benim bildiğim kadarıyla- bir tane bile Fethiyeli Bakan yok! Üstelik ismi geçen milletvekilleri dışında, iki kez ön seçimden çıkmasına rağmen kontenjana takılan Emrah Doğu gibi örnekler de hafızamızda duruyor.
Ne dersiniz, Bakanlıktan vazgeçtik, parlamentoda bir tane Fethiyeli milletvekilimiz bulunmasını hak etmiyor muyuz? Peki ya siz ne dersiniz Alim başkan? Fethiye devam mı, Ankara'ya selâm mı?
Ve bugün artık şu gerçeği görmek zorundayız:
Fethiye, sadece Muğla siyasetinin yükünü yıllardır omuzlayan bir ilçe değildir; aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihsel damarıyla iç içe büyümüş, örgüt kültürünü mahallelerden meydanlara kadar taşıyan bir bellektir. CHP’nin laiklikten halkçılığa, sosyal adaletten emek siyasetine uzanan çizgisi bu ilçede her dönem karşılığını bulmuştur.
Tam da bu nedenle Fethiye’nin yetiştirdiği genç, kadın ve erkek siyasetçiler, sadece yerel bir potansiyel değildir. CHP’nin kuruluş değerlerini bugünün diliyle yeniden kurabilecek bir enerjiye sahipler.
İşte tam da bu nedenle:
Bu kadrolara sahip çıkmak, onların önünü açmak, Fethiye’nin sesini Muğla’ya ve Ankara’ya taşımak; sadece Fethiye’nin değil, CHP’nin de yararınadır.
Kısacası, Fethiye borcunu ödedi.
Şimdi söz, Fethiye’nin hakkını yıpranmamış genç ellere teslim etme zamanıdır.