
KORKAR MIYIM?
Elif Öztürk / ELif'le İçsel Farkındalık
- 32
Bugün hayatımın en zor deneyimini yaşadım. Her zamanki gibi otobüse binmek için durağa gidiyordum. Bir kaç adım sonra kaldırım bitecek, iki metre uzağımdaki parka girmek için sokağı geçecektim. Birden çok yakın olduğunu düşünmediğim bir yerden bir havlama sesi geldi. Bir an korkuyla durdum. Hissettiğim korku saniyeler içinde tüm bedenimi sardı. İlerlemek ile geri dönmek arasında sıkışmıştım ve geçen her saniyede ses yaklaşıyordu. Kalbimin ritmi hızlanmış, bacak kaslarım gerilmişti. Bir adım atmıştım ki havlayan köpeğin ayak seslerini duydum. Bana doğru koşuyordu. Vücudumda gezinen sıcaklık ile bağırmamak için kendimi zor tutuyordum. Köpek iyice yaklaşmıştı ve hırlamalarını duyuyordum. İçimden dua etmeye başladım. Allahʼım beni koru diye tekrarlarken köpek bastonumun yanındaydı. Fark edebildiğim kadarıyla iri bir cüssesi vardı ve bir ayağını bastonun üstüne atıp bastırmaya başladı. Ayırım yerinden oynayan baston bir an elimden kurtulup yere düşmüştü. Ardından bütün ilgisini bana yönlendiren köpek, kafasını çantama sürtüp koklamaya başladı. Tetikte bekliyordum. Ya üstüme atlayacaktı ya da ilk bulduğu yerden ısıracaktı. Çevremde gezinip dönmeye başladı. Bir anda bir ses duyuldu:
- Oğlum gel buraya. Duyduğu çağrı ile dikkatini benden alan köpek isteksizce yönünü adama doğru döndü. Hareketsiz öylece duruyordu. Adam yanıma geldi ve bana dönerek bir şeyler söyledi:
-Korkmayın bir şey yapmaz. Sevmek ister misiniz? Adamın gelmesiyle rahatladığımı düşünürken aldığım teklifle yeniden sarsılmıştım. Az önce bana tehdit altında olduğumu hissettiren canlıya dokunacak mıydım? Düşüncesi bile kasılmama yeterken adam tekrar konuştu:
-Ben tam yanınızdayım. Elinizi kafasında gezdirin. Adamın sözleri güven vericiydi ama ben tam anlamıyla sakinleşmemiştin. Tereddütle elimi uzattım ve yumuşak kılların üzerinde parmaklarımı gezdirdim. Bedeninden yayılan sıcaklıkla az da olsa gerilen kaslarım gevşemişti. Avucumun içini tamamen yerleştirmiştim. O an bir anda başını aşağıya doğru eğdi. Adam tekrar korkmamı engellemek istercesine hemen müdahil oldu:
-Ensesine dokunun. Kendini güvende hissettiği zaman sadece sevdirir. Köpeğin sakin hali çıkardığı huzurlu hırıltılarına yansıyordu. İçimde gezinen ilk duygumu dillendirmek istemiştim:
-Bu sakinliği ile az önceki haline hiç benzemiyor. Sanki başka bir köpek. Sözlerime adam gülerek karşılık vermişti. Anlatmaya başladı:
-Siz korktuğunuz zaman adrenalin hormonu salgılıyorsunuz. Size harekete geçmenizi hatırlatan bu iç salgı bezini köpekler gelişmiş koku merkezinin hafızaya “Saldırı.” Olarak kaydetmesi yüzünden sizi bir tehdit olarak görüp kendini savunuyor. Adamın açıklaması basitmiş gibi görünse de neden sonuç ilişkisinde öze inmişti. Birden metalik bir ses duydum. “Burnu ile bastonunuzu itti ve şimdi kokluyor.” diyerek adam açıklamıştı. Hemen ardından devam etti: -
isterseniz bastonu alın. Koku hafızasına siz ve beyaz baston “Güven.” olarak kaydedilsin. Çatılmış kaşlarımın altında şüpheli bakışlarınla yüzümün her yeri kasılmıştı. Tedirginlikle eğildim. Elimle kafası temas edince geriye çekildi. Duraksamadan bastonu yerden aldım. Düzeltip dikleştirirken yanımda köpek duruyordu. Otobüsü kaçırma kaygısıyla telaş içinde adam ile vedalaştım. Parkın girişine yönelirken yanımdaki köpeği fark ettim. Temkinli ama sakince yoluma devam ettim. Benimle parkı geçip caddeye çıktı. Tam caddenin karşısına geçmek için araç sesi dinliyordum ki, “İsterseniz birlikte geçelim.” dedi köpeğin sahibi. “Olur.” diyerek yanıt verdikten sonra sağımda köpek, solumda sahibi ile caddenin karşısına geçtik. Otobüs gelene kadar bekleyen köpek, ben otobüse binince havlayarak bana veda etmişti. Gözlerim görürken bahçemizde beslediğim canlı, görmezken korktuğum bir canlı olmuştu. Bugünkü alış verişimden sonra tekrar korkar mıyım? Bilmiyorum açıkçası ama bildiğim tek şey sevgi ile oluşan bağların her şeyi çözebilme yeteneği.