
Görülmek İstiyorum
Elif Öztürk / ELif'le İçsel Farkındalık
- 293
Kafan öyle karışık ki ne düşüneceğini bilmiyorsun. Duyduklarından bıkkın, yaptıklarından bitkinsin. Bir an olsun durmaya fırsatın olmadı. Durmak şöyle dursun nefes bile alamadığını fark ediyorsun. Kalbinde bir acı peydahlanıyor. Bunca fedakarlık bunun için miydi? Karnına bir sancı giriyor. Kapıyı çarpıp gidişi gözünün önüne geliyor. Kulağında “Ayrılmak istiyorsan suçlamadan söyle. Tamam bitsin artık” çınlıyor.
Kirpiğinin ucuna bir damla süzülüyor. İstediğin ayrılmak değil ki! biraz önemsenmek, belki biraz değer görmek.
“Çok mu şey istiyorum.”
Evet yaptıklarının görülmesini istiyorsun. Hem çalışıp hem evi çekip çevirdiğini, hem onunla ilgilendiğini hem çocuğunla vakit geçirip sorumluluğunu aldığının bilinmesini istiyorsun. Evet tüm sorumluluklar sende. İş, ev, çocuk, eş… peki ne için? Mutlu olmak istediğin için. Peki mutlu musun? Hayır değilsin. Mutsuzluğun yüzünden tartışmadınız mı?
“Mutsuzken nasıl gülebilirim? Kabul edemiyorum. Söylediklerini hazmedemiyorum.”
Karnındaki sancı canını acıtıyor. Ellerini karnına yerleştiriyorsun. Bir anda iki büklüm olup olduğun yere çöküyorsun. Bir süre öylece kalıyorsun. Biraz rahatladığını fark edip kalkıyorsun. o an gözün duvarda asılı ikinizin fotoğrafına takılıyor. Ne kadar mutlu görünüyorsunuz. Resme doğru gidip elini uzatıyor, yüzünde parmaklarını gezdiriyorsun.
Gerçekten de mutlu bir gündü. Belki de hayatının en güzel günüydü. Peki ne oldu şimdi? Oysa sadece sitem etmiştin. Ayrılma raddesine nasıl gelinmişti. Aklındaki sorularla boğuşurken kapının açıldığını fark etmiyorsun.