
Görülmek İstiyorum (3)
Elif Öztürk / ELif'le İçsel Farkındalık
- 38
Kapıyı açıp içeriye giriyorsun. Geldiğini fark ettirmek için anahtarını sert bir şekilde bırakıyorsun. Metal sesinden başka bir şey duyulmuyor. Ne çocuğunun sesi ne de eşinin varlığı! Merakla koridorun sonundaki odaya giriyorsun. Sevdiğin kadın duvarın önünde yan duruyor. bir eliyle bir şeye dokunuyor. Bakışlarınla takip ediyorsun. İkinizin nişan fotoğrafı olduğunu fark ediyorsun. Ne kadar mutlu olduğunuzu görüyorsun. İçeriden bir ağlama sesi geliyor.
“Anne.”
Bir anda eşinle yüz yüze geliyorsunuz. Gözleri nemli, bakışları kaygılı. Ona sarılmak isteği içinde can buluyor. Birbirinizin gözünün içine bakıyorsunuz. Kırgınlıklar mı var orada? Işıkları sönmüş nazarlarla süzüyorsunuz. İçeriden gelen çağrıyı duyuyorsunuz. Gitmek ile kalmak arasında kalıyorsunuz. Kalıp daha önce hiç görmemiş gibi bakmak isterken gidip çocuğun ihtiyacının önemli olduğunu düşünüyorsunuz. Saniyeden daha az bir sürede ne yapacağınızı bilemeden öylece kalırken bir anda küçük eller tarafından çekiştiriliyorsunuz. Aynı anda eğilip çocuğa bakıyorsunuz. Evladınızın gözleri yüzünüzde bir tebessüm oluşturuyor.
Gözleri sana ağzı eşine benzeyen dünya tatlısını kucağına alıyorsun. Sevdiğin kadına elini uzatıp koltuğa çekiyorsun.
“konuşmamız gerekiyor ama sakince ve dinleyerek.”
“evet sakin olmamız şart ve içindekileri tek tek anlatmak.”
“anlaşılmak istiyorum ben anlatmak değil.”
“ben de görülmek istiyorum…”
Çocuğunuz küçücük suratını şekilden şekile sokup dikkati üstüne çekmeye çalışıyor. Onu görünce neşeyle gülüyorsunuz. O an anlıyorsunuz. Daha çok çabalamak gerektiğini, anlamak ve anlaşılmak için daha çok uğraşmak gerektiğini.