
Gen Aktarımı
Elif Öztürk / ELif'le İçsel Farkındalık
- 57
Karşında oturan kadının yüzüne bakıyorsun. Alnında oluşan çizgileri takip ediyorsun. Neleri sığdırdı o izlere? Sustukları, içine attıkları, zihninin arkasına sakladıkları… bilmiyorsun. Beyninin kıvrımlarında bir anı canlanıyor. Yine böyle dik oturuyor. Öyle vakur, öyle kendinden emin, öyle gururlu. Sonra bir anda o duruş bozuluyor. Ne oluyor orada, o an ne yaşanıyor? Hatırlamaya çalışıyorsun ama olmuyor. Zihnin o anı parçasını neden saklıyor. Annen güçlü, ayakları yere sağlam basan ve zeki bir kadın değil mi? Onca zorluktan çıkmış, sayısız cephede savaş vermiş ve hepsinin de üstesinden gelmişti değil mi? Sen ona mı benziyorsun yoksa babana mı? Yüzüne belli belirsiz bir tebessüm oturuyor. Bu soru her sorulduğunda kafan karışırdı. Gözlerin ve rengi annene, saçın ve rengi ise babana; kararsızlığın, parayı yönetme şeklin ve hazır cevaplı oluşun annene; uzun süre aynı şekilde duramayışın, farklı işleri aynı anda yönetişin ve ahenkli kahkahaların babana benziyordu.
“Peki ben kime benziyorum şimdi?”
Büyüme çağında bu konuya kafa yormuş, gen aktarımı ile ilgili birçok şey okumuştun. Okudukça bilgilerin çoğalmış, zihnin bulanmıştı.
Zihnindeki düşünceler arasında dolaşırken göz ucuyla bir hareketlenme fark ediyorsun. Annen oturduğu yerden kalkmaya çalışıyor. Tek başına yapamadıkça yüzünde esrik bir çaresizliğin izleri geziniyor. Bir anda aklında şimşekler çakıyor. Zihninin sakladığı anı parçası ortaya çıkıyor. Annene doğru yönelirken yaşlı kadının geçmişten bu yana taşıdığı duygusunu hissediyorsun.
“Her çaresizlik bir korku taşır.”
bir yerlerde okumuştun değil mi? Annenin de bir şeylerden korkabileceğini fark ediyorsun. Fark edişin seni şaşırtıyor. Çocukluğundan bu güne kadar ona yüklediğin sıfatların yanlış olabileceğine inanmak istemiyorsun. Demir kadar dayanıklı bir kadın neden korksun ki! aklın almıyor, kalbin kabul etmiyor. Annen de senin gibi etten kemikten bir canlı değil mi? Bu gerçeği göz ardı ediyorsun. Zihnine yerleşen bu yeni bilgiyi hazmetmekte zorlanıyorsun. Annen sadece anne değil, çocuk, kadın, insan. Onun bu kimliklerini nereye koyacağını bilemiyorsun. Onun koluna girip yan yana yürürken yaşam yolunda neleri kaçırdığını merak ediyorsun.