KENDİME DÜŞÜNCELER...

Hani bir söz vardır; " Yaşattığını sen de yaşamadan ölmezsin!" diye. Çok inanırım buna. Şahit olmuşluğum da vardır.

Eğer iyi, güzel, huzurlu günler yaşıyorsam; yaşattığım böylesi güzel günlerin bir ödülü olduğunu düşünür ve bu tür davranışlarımı arttırarak sürdürmeye devam ederim.

Yok eğer, kötü, sıkıntılı günler yaşıyorsam; yaşattığım sıkıntı veren davranışların bir cezası olduğunu düşünür ve suçu başka yerde arayacağıma , kendimi sorgularım. Bu tür kötü davranışlar yapmamaya özen gösteririm.

*******

Şairin dediği gibi ya da ona benzer şekilde, benim de: " Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var " Hayatta zarar etmemek için basiretli bir tüccar gibi yaşayacaksın. Hemen yanlış anlamayın da. Namuslu, şerefli, haysiyetli, ahlaklı olanlardan bahsediyorum. Ve tüccar derken yaşam ticaretinden kazançlı çıkmayı amaçlamalısın. Bakır verip altın alacaksın. Ya da bakırı , gümüşü altına; maddeyi manaya; metayı gönüle; sonluyu sonsuza; mideyi yüreğe dönüştüreceksin. Bedene ait ne varsa verip, yüreğe- gönüle girecek şeyleri kazanmak gerekir.

Bunların tersini yaparsan, zarar edersin. Hayat defterini zararla kapatırsın.

********

Oldum olası, iç huzuru benim için esastır. İçim huzurluysa mutluyumdur. Öyle gezme tozma, oynama zıplama değil de, sakin bir ortamda bir demlik çay olsun yeter de artar bile mutlu olmam için.

Yaşam anlayışım da bu doğrultuda. Ev, araba, mal mülk, para pul gibi şeyler de yaşamsal ihtiyaçları karşılasın yeter. Hani derler ya, " Namerde muhtaç etmesin" yeter. Okumak, bilgilenmek, yazmak daha çok mutlu eder beni. Akıl sağlığım ve düşünme yetenegim olması en büyük hazinedir benim için. Bir de iç huzuru . Doğaya, hayvanlara, insanlara karşı sorumlu, hakkaniyetli ve insani davranış içinde olmak. Bunlar beni mutlu eder.

Bir de yaşamın sonunda ölüm gerçeği var. Mutlu olsan da öleceksin, mutlu olmasan da. Doğru elbette. Ama bazılarının dediği gibi, ölüm gerçeği karşısında mutlu olduğunu söyleyenler, psikolojideki bahane mekanizmasına sığınarak, korkularını bastırmak için mutluymuş gibi davranmak değil bu. Eğer " düzgün" bir yaşamınız varsa, mutlu olma haliniz, yapmacık değil, bahane değil, gerçeğin ta kendisidir. Korkulacak bir şey de yoktur zaten düzgün yaşayanlar için.

Düzgün olanlar bunu çok iyi bilir. Çünkü her birinin kendi yaşam tecrübesinden, kimsenin görmediği kanıtları ve karneleri vardır. Ara karneler!