
EYLÜL' DE HÜZÜNLENMEK
Coşkun Karabulut / Kültür Sanat
- 648
İşte geldi Eylül. Bundan sonra güz. Yavaş yavaş renk değiştirecek doğa. Yeşilden sarıya. Sanki bir resim sergisinin açılışı gibi Eylül. Tabloların önünde kendimizi de içten içe izleyerek gezeceğiz dergiye. Geçenlerde bir yerde okumuştum: " Sonbahar sanattır, diğerleri mevsim." Aynen katılıyorum. Mevsimler içinde sanata en yakışan eylül.
Sadece doğa mı? İnsanların da, sanatçıların da en olgun, en verimli dönemi güz mevsimi değil mi. İnsanların da kendine göre mevsimleri var. Kış gelmeden, her taraf buz tutmadan, tadını çıkarmak lâzım doğanın da, gelinen ömrün en güzel çağının da.
Biraz da dersler çıkartma mevsimidir eylül. Yazın, baharın , o capcanlı günlerin kalıcı olmadığını, mutlaka gelip geçeceğini; önümüzün de her şeyin buza kestiği kış mevsimi olacağını hatırlatan, düşündüren bir ara mevsimdir eylül .
Ama her şeye rağmen aşktan, sevgiden vazgeçmek olmaz. Biz de bir eylül şiiri bırakalım bu sanat kokan güz mevsimine:
Ben Olmazsam
sevgiyle anlam kazanır
denizin mavisi
ilkyazda yeşillere bürünmesi doğanın
sevgili varsa güzeldir
eylül'de hüzünlenmek
savrulan yaprakların ardından
sen olmazsan
ne fırtına ne rüzgâr
dalgaların kayalara vurması
ne de ay, yıldızlar ve güneş
hıçkırarak ağlaması bulutun
sesi çıkmaz yetimlere dönerler
anlamı yok sevgisiz
ne doğanın ne senin
ben olmazsam sevgi de yok
güzelim