Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

BEN DEDİKTEN SONRA NE ÖNEMİ KALDI Kİ?

Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

  • 662

Bu sözü çok duymuşsunuzdur. Bazı şeylerin söylenmeden yapılması beklenir. O beklenti, beklenen ne ise artık, dile gelince, söze dönüşünce itibar kaybına uğrar, önemini değerini kaybeder. İyi de, o zaman: " Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa" sözünün de bir anlamı kalmıyor. Hatta tersi bile geçerli hale geliyor:" İnsanlar susa susa..."

İnsanların iletişim kurmak için dilde ifadesini bulan duygu ve düşünceler,  nasıl oluyor da söze dönüşünce değerini kaybediyor, çok tuhaf. Hele de sözcüklerle haşır neşir olan bizler buna kendim de dahil,  bunu yaşam biçimi haline getirmişken ve sözcüklerin en güzel kullanım şeklini kendimize has kılmaya çabalayarak üslubumuzu oluşturmaya çalışırken, söze gelen duygu/ düşüncenin değerini yitirdiği düşüncesi zorumuza gidiyor. 

" Daha ben söyledikten sonra ne önemi kaldı ki?" gibi sözleri duyunca, insan bildiğinden de şüphe ediyor. Kendimi, yaptığım işi sorguluyorum. Hatta daha önce uç örnekler diye önemsemediğim " En güzel şiir henüz yazılmayandır"  ya da " Söz gümüşse, sükut altındır" gibi beylik sözler "acaba gerçek miymiş " diye kuşkuya kapıldığım bile oluyor. 

Sanki birisinin söylemesini beklemeden, onun içini okuyarak beklentilerine göre davranmak gibi bir meziyetimiz var da, onu kullanmıyoruz durumuna düşüyor insan. " Niyet okumak" derler ya hani. Karşımızdakinin içini okumamız bekleniyor.

Okuyamadıysak ve onun beklentisine göre davranmadıysak, yandık ki ne yandık! Gelsin ondan sonra sitemler:" Daha ben dedikten sonra..."
 

Yazarın Diğer Yazıları