Tekelcilik Nedir?

  • 11633

Tekelcilik, kısaca bir mal veya hizmetin tek bir kişi veya kuruluş tarafından üretilmesi ve ihtiyaç sahiplerinin bu kişi veya kuruluşun sunduğu mal veya hizmetlere muhtaç durumda olmasıdır. İktisatçılar bu durumda mal veya hizmetin kalitesinin düşeceğini, fiyatının ise yükseleceğini öngörürler. Bu nedenle ideal ekonomik sistem olarak serbest rekabete dayalı özel teşebbüs ekonomisini işaret ederler. Gerçekten de rekabet ortamında herkes satışlarını arttırabilmek için kaliteyi yükseltmek ve fiyatı düşürmek zorunda kalacaktır. Ancak bazı üretim kalemlerinde işin yapısı nedeniyle rekabetçi özel teşebbüs ekonomisine yer vermek olanağı bulunmamaktadır. Bunlara bir örnek olarak şehir içi elektrik ve su dağıtımını gösterebiliriz. Zira şehirde birden fazla dağıtıcıya ait elektrik ve su şebekesi kurmak mümkün değildir. Hal böyle olunca elektrik ve su dağıtım tekelini elinde bulunduran şirketi kaliteli ve ucuz hizmet vermeye yöneltmek ancak devletin sağlıklı denetimiyle gerçekleştirilebilir. Böyle bir denetimin yokluğu hizmetin aksamasına yol açar. İşte Fethiye’de son olarak karşımızda gördüğümüz elektrik fatura skandalı buna bir örnektir. Birkaç yıldır Fethiye’de elektrik dağıtımını üstlenen AYDEM şirketi anlaşılan mali sıkıntı içine girmiş ki fatura tahsilatını hızlandırabilmek için ilginç bir yönteme başvurmuş. Son ödeme tarihi üç gün geçtiği halde abonelerin ev ve işyerlerine eleman göndererek ihtarname yazısı tebliğ etmiş. Bu yazıya göre bir hafta içinde borcunu ödemeyen abonelerin elektriği kesildiği gibi paranın tahsili için kanuni yöntemlere başvurulacakmış. İşin yasal boyutu bizi ilgilendirmez, ancak bu yapılanın ticari bakımdan hiçbir açıklanabilir tarafı olmadığı kesindir. Müşterilerine uyguladıkları yöntemler sürekli tartışma konusu olmuş bankalar bile ödemenin üç gün gecikmesi durumunda ihtarname çekmek yoluna gitmemektedirler. Kaldı ki ödemeyi geciktiren abonelerin çok büyük bir çoğunluğunun birkaç gün içersinde hiçbir ihtara gerek kalmadan borçlarını yatıracakları tecrübeyle sabittir. İşletme bu tasarrufuyla müşterisine güvenmediğini ima ederek müşterisiyle arasında bulunması gereken iyi ilişkileri bir anda kırıp atmaktadır. Buna ek olarak ödemeyi geciktiren abonelerin tesbiti, bunların adreslerine gidilip ihbarname bırakılması ayrı bir masrafı gerektirmektedir. Yapılan bu masrafın elde edilecek erken tahsilâtın getireceği kardan kat kat fazla olacağı kesindir. Her ne kadar bu durum vatandaşı ilgilendirmese de şirket ortaklarının eleştirisine yol açabilir. Şirketle vatandaş arasındaki iyi ilişkilerin bozulmasının başka sorunlara da yol açma ihtimali vardır. Örneğin önceki bir yazımızda da uyardığımız gibi Fethiye’de çeşitli yerlerde elektrik direkleri yol içinde kalmıştır. Özellikle bir kısmı kavşaklarda bulunan bu direkler trafik güvenliğini tehlikeye düşürmektedir. Vatandaşın kendi can güvenliğini tehlikeye düşüren sorumlular hakkında yasal işleme başvurma hakkı her zaman mevcuttur. Şirketin kesme ihtarnameleriyle gündeme gelmesi belki de “Boş ver, bu adamlarla uğraşılmaz” diye düşünen bir kısım kişileri bu işin de üzerine gitmeye sevk edecektir. Kanımızca AYDEM yetkililerinin Fethiye ile barışma zamanı gelmiştir. Bu konuda Belediye Başkanımız Sayın Behçet Saatçı’nın da katkıları olabileceğini düşünmekteyiz. Not: Önceki yazımızda bir mantık sorusu üzerinde düşünmenizi söylemiştik. Bu günkü yazımız acil olduğu için devamını getiremedik. İnşallah bir sonraki yazımızda bu konuya devam edeceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları