Afi Can

Dünya S.O.S veriyor

Afi Can

  • 758

Bu köşeden yazmak istediğim çok şey var. Ama sadece toplumun duymak istediklerini yazmakla mükellefmişim gibi hissediyorum. 

Nedenine gelince…

Halka siyasetin bu kadar çok sirayet ettiğini ancak dehşet verici kanlı olayların arifesinde rastladım tarih kitaplarında..Kesinlikle savaş çıkacak demiyorum. Kıtlık, hastalık ya da susuzluk gibi doğal hasatın ürünlerinin yaşamı kısıtlayacak biçime bürüneceği yakın zamanları işaret ediyorum.  Bela nereden gelecek tam olarak kestiremiyor olsam da çevremizi sarmalayan yaşam koşulları hiç de hayra alamet değil. 

Zor zamanlara hazırlanmalı…

Ama unutmamalı…

Zor zamanların kolay çözümleri yok..

Bakıyorum muhtarlara, belediye encümenlerine ve başkanlarına, kaymakam ve valilere, yerel ve ulusal tüm yetkililere neyin çabası içindeler acaba diye…Tamamı seçmene ve vatandaşa şirin gözükme telaşı içindeler, seçildikleri dönem için çareler üretmeye çabalamaktalar.

Benden sonrası tufan mantığı ile çözümlerini geliştirip, serpiştirme uğraşındalar. Tabii yandaş ve fondaşlarının pastayı iyice semirdiğinden emin olma uğraşını da boşlamadan yapıyorlar bunu… "Kötünün kötüsü var." Dedikleri bu olsa gerek…

Elbette burada buna öfkelenmeyeceğim. Bu yazının amacı bu değil. Şaşkınlığımı dile getirme ve çağdaşlarımı anlayabilme çabası bu yazı…

Büyük irfanlar büyük mücadelelerden sonra çıkar. Anlayışını pekiştirme arayışı bu yazı..

Konumuza dönecek olursak; 

Bu omurgasız düzenin sonuçlarını birlikte irdeleyelim.

Günümüzde özellikle orta ve düşük gelirli kesimler, yeni  düzende  olağanüstü fedakârlıklarda  bulunmalılar ki başlarını daha uzun süre suyun üzerinde tutabilsinler.Dünya şu sıralarda, az miktarda olan mal  varlıklarını kaybeden birçok insanla dolu. Birçoğu içinde bulunduğu kötü durumun sebebini bilmeden öfke biriktiriyor. Kontrolsüz öfke toplumlar için dehşet verici sonuçlar doğurabilir. Bu potansiyeli var. Her zamanda olacak. O vakit geldiğinde,açığa çıkan bu kontrolsüz öfkenin nelere yol açacağını yada nereye kadar uzanabileceğini önceden kestirmek imkansız. 

Artık gelinen noktada herkesin farkına  vardığı bir şey var. Tıpkı toprak ve makine mülkiyetinde  olduğu gibi yeni düzenin konularında da sıradan  insanların hiçbir şansı yok. Mevcut duruma baktığımızda  insanlığa umut olması beklenen varlıklı birkaç kişinin  yetersiz ve cılız çırpınışları söz konusu. Bunlar da aslında  samimiyetten uzak, nafile çabalar. Zaten tarihe bakıldığında  güçlü ve varlıklı kimselerin, zayıf ve güçsüz kimselerin ümidi  olması pek de alışılmış bir şey değil. Unutmayın köleliği efendiler kaldırmadı. Acı çeken, ezilen, varlıklarının bir böcek  kadar kıymeti olmayan insanlar o kokuşmuş düzene son  verdiler. 

Geleceğe devredilecek olan sorunları ötelemekten ziyade kalıcı çözüm peşinde olan insanlarda var. Getirdikleri çözümler sorunları çözmekten çok pekiştirmeye yarıyor… Fantezi dünyasında bir kaç zihinsel masturbasyondan ibaret diyebiliriz.Bunda şaşılacak bir durum yok. Düzenin devam etmesi için düzülenin buna razı gelmesi gerekir. 
Asıl şaşılacak şey maziye oranla insanlığın elde ettiği enstürüman bolluğuna, gelişmiş alet edevat ve cihazlarına rağmen temel gereksinimleri insanlara ulaştırmakda ki gönülsüzlüğünü seyreden insanoğlu…

Sakince seyrediyorlar…

Tüm dünya S.O.S veriyor… 

Asla çanlar kimin için çalıyor diye sormayın,çanlar senin çalıyor sevgili okur.

Sağlıcakla kalın, sevgiyle kalın, keyifli haftalar dilerim. Konuştuklarımızda aklınızın bi köşesinde kalırsa sevinirim.

Yazarın Diğer Yazıları