- Haberler
- Kültür Sanat
- Tlos Antik Kenti, Neolitik Dönemden Osmanlı'ya Uzanan Tarihiyle Öne Çıkıyor
Tlos Antik Kenti, Neolitik Dönemden Osmanlı'ya Uzanan Tarihiyle Öne Çıkıyor
Muğla'nın Seydikemer ilçesinde yer alan ve Likya uygarlığının en önemli yerleşimlerinden biri olan Tlos Antik Kenti, tarihi dokusu, mitolojik hikâyeleri ve ayakta kalan anıtlarıyla hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Yakaköy sınırları içinde yer alan Tlos, Hitit metinlerinde “Dalawa Ülkesi”, Likya yazıtlarında ise “Tlawa” adıyla anılıyor. Arkeolojik bulgular, bölgede Neolitik dönemden Demir Çağı’na kadar kesintisiz bir yerleşimin varlığını ortaya koyuyor. Likya’nın en önemli piskoposluk merkezlerinden biri olan Tlos, Hıristiyanlık tarihi açısından da büyük öneme sahip. Kentin bu rolü 12. yüzyıla kadar devam etmiş, Osmanlı döneminde ise bölgenin ticaret yollarının kavşak noktalarından biri olmuştur.
Ören yerinde en dikkat çekici yapılar arasında Tlos Tiyatrosu, stadyum, hamam, kilise ve akropol bulunuyor. Akropolün sarp yamaçlarına oyulmuş kaya mezarları ise antik kente farklı bir görkem katıyor. Bunların en ünlüsü, mitolojik kahraman Bellerophon Kaya Mezarı. Kanatlı at Pegasus ile üç başlı canavar Khimaira arasındaki mücadeleyi betimleyen kabartmasıyla bilinen bu mezar, Likya sanatının en seçkin örnekleri arasında gösteriliyor.
Tlos’un spor kenti kimliğini ortaya koyan stadyum kalıntıları, Roma dönemine ait agorası ve surları da ören yerini gezenleri büyülüyor. 2009 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan Likya Uygarlığı Antik Kentleri arasında bulunan Tlos, sahip olduğu kültürel mirasla turizmde önemli bir çekim merkezi olmayı sürdürüyor.
Turizm yetkilileri, her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Tlos’un, Fethiye ve Seydikemer turizmine büyük katkı sunduğunu vurguluyor. Bölge, hem tarihi keşif yapmak isteyenler hem de mitolojik hikâyelerle ilgilenen turistler için vazgeçilmez rotalardan biri olmayı sürdürüyor.
Bakmadan Geçme
