Ramazan Kıvrak: 'Fethiye'de Yayla Geleneği Binlerce Yıldır Sürüyor'

Anadolu Yörük Türkmen Federasyonu Başkanı ve Fethiye Yörük Türkmen Kültür Derneği Başkanı Ramazan Kıvrak, Fethiye ve çevresindeki yayla geleneğinin binlerce yıllık bir geçmişe dayandığını belirterek, 'Yayla, Yörük'ün hem yaşam alanı hem de kültürünün temel taşıdır' dedi.

  • 412

Anadolu Yörük Türkmen Federasyonu Başkanı ve Fethiye Yörük Türkmen Kültür Derneği Başkanı Ramazan Kıvrak, yaptığı açıklamada, Yörüklerin tarih boyunca yayla ve sahil arasında mevsimsel göç gerçekleştirdiğini hatırlatarak, bu geleneğin günümüzde de sürdüğünü söyledi. Havaların ısınmasıyla birlikte Nisan ayından itibaren Yörüklerin yaylaya çıktığını dile getiren Kıvrak, okulların kapanmasının ardından ailelerin yaylalara göç etmeye başladığını ifade etti.

“Fethiye Binlerce Yıllık Kökleri Olan Bir Yer, 6 Ay Yaylada Durulur”

Anadolu Yörük Türkmen Federasyonu Başkanı ve Fethiye Yörük Türkmen Kültür Derneği Başkanı Ramazan Kıvrak:

“Fethiye, binlerce yıllık kökleri olan bir yer. Yörük yurdudur. Havalar ısınınca Nisan ayından itibaren Yörükler yaylaya, hayvan otlatmaya gider. Şimdi de okullar bitince aileleriyle yaylaya göçüyorlar. Fethiye’de her köyün bir yaylası vardır: Yayla Karaçulha, Sahil Karaçulha, Yayla Dont, Sahil Dont, Yayla Eldirek, Sahil Eldirek gibi... Her köyün bir yaylası vardır. 6 ay yaylada durulur. Yazın ürettiklerini, hayvanlarını beslerler; ürettikleri sebzeyle, meyveyle, buğdayla da kışı geçirirler. Bu gelenek binlerce yıldır devam ediyor. Şimdi her ne kadar yerleşik düzene geçilse de, Seydikemer-Fethiye ayrılsa da bu gelenek devam ediyor. Köy yerleşimleri aynı yerleşim. Ama üzüldüğümüz bir yer var: Yaylayı terk edenler, işten güçten dolayı gidemeyenler, annelerini babalarını götüremiyorlar. Analar, babalar yayla hasreti çekerken, evlatlar buradan gidemediği için annesini babasını yaylaya götüremiyor” 

“Sevdiklerinizi Yaylaya Götürün”

Ramazan Kıvrak: “Benim ricam; annenizi, babanızı, dedenizi, ninenizi, yaşlılarınızı sevdikleri yaylaya götürün. Orada yaşasınlar. Yaşayamasalar bile arada bir götürün, getirin. Burada mesela Gırdev Yaylası var, Büyük Yayla, Karaçulha Yaylası, Eldirek Evleri, Tezlibeli Yaylası… Yani bir tarafta deniz sınırı Gürsu'ya kadar yaylamız var, Karafinli. Bir tarafta Karaçulha, Eldirek’le Burdur sınırına kadar yayla çoban sahası olan yaylamız var. Diğer tarafta Antalya sınırına kadar Tezlik, Girdev yaylamız var. Hayvancılık azalmış olmasına rağmen, tek tük de olsa yaylalarda hayvancılığı sürdürenler var. Şimdi kebap yeme zamanı gari, şerbet içme zamanı. Yayla sıcağın karşısında serinliğiyle, gölgesiyle dinlenme yeridir. Yayla şenlikleri aslında yarenliktir. Bahar gelir gelmez, yaylaya hayvanlarını otlatmaya giden Yörükler, yaylaya varınca yarenliğe giderler”

“Yörük Şölenlerine Gelin, Bekleriz”

Kıvrak: “Her köyün bir yaren tepesi, bir eren tepesi vardır. Eren tepesine dua ederler. Yaren yerinde saz, cura, sipsi, kaval, kemençe, davul, zurna, delbekle çalınır. Kıvrak zeybek, ağır zeybek, çömlek kırdıran oynanır. Ata sporları yapılır. Yaylaya varmanın neşesi yaşanır. Yarenlik geleneği hâlâ devam ediyor. Bu yıl da mesela Yayla Karaçulha, Çobansa, Nif’te, Seki’de birçok yerde Yörük derneklerinin yapacağı yayla şenlikleri var. Ben diyorum ki sizlere, seyircilerimize: Yörük çocuğu kaybolduğu zaman nereye gider? Açsa dua yapılan yere, duman çıkan yere; tok ise davul çalınan, düğün olan yere gider. Yani davulun duyulduğu, dumanın yükseldiği, oyun oynanan yere... Neşeniz bol olsun. Yörük şölenlerine gelin, bekleriz hepiniz.”
 

Bakmadan Geçme

Gerçek Fethiye Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!