• Haberler
  • Güncel
  • İstanbul'daki gıda zehirlenmesi ve kaçak midye gerçeği

İstanbul'daki gıda zehirlenmesi ve kaçak midye gerçeği

Yalova, Balıkesir ve Çanakkale İlleri Midye Yetiştiricileri Üretici Birliği Başkanı Özerdem Maltaş, Türkiye'de binlerce ton kaçak midye dolması tüketildiğini belirterek, 'Onaylı olmayan merdiven altı üretimler son derece sağlıksız. Midyenin tamamını karalamak doğru değil. Önemli olan nereden geldiği belirsiz kaçak midyenin artık hem önlenmesi hem de tüketiciler tarafından tercih edilmemesidir.' dedi.

Maltaş, Akdeniz midyesinin (Karamidye) dünyada ve Türkiye'de sevilerek tüketilen deniz kaynaklı, organik, hayvansal protein kaynağı olduğunu belirtti.

Midye dolmasının Türkiye'de sevilerek tüketilen bir ürün olduğunu aktaran Maltaş, AB ve diğer ülkelere ihracatının sorunsuz bir şekilde yapıldığını ifade etti.

Türkiye'de tüm midye çiftliklerinin Tarım Orman Bakanlığının onayı ile kurulduğunu ve faaliyetlerinin bakanlık denetiminde olduğunu vurgulayan Maltaş, şunları kaydetti:

“Tarım Orman Bakanlığı midye çiftliklerinin bulunduğu tüm bölgelerden haftalık periyotlarla deniz suyu ve midye numuneleri alarak mikrobiyolojik, toksinler, ağırmetaller ve PAH (poli aromatik hidrokabon) analizleri yapmaktadır.  Midye çiftlikleri uygun deniz alanlarına kurulduğundan yapılan analizlerde ürün satışına engel olacak bir durum henüz yaşanmamıştır. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kaçak midye avcılığının engellenmesi için düzenli faaliyetler sürdürülmektedir. Kurumumuz bu faaliyetlerin artarak sürdürülmesine destek vermektedir.”

Midye yetiştiricileri olarak sağlıklı ve tüketime uygun ürün yetiştirme gayretinde olduklarını dile getiren Maltaş, "Dileyen her kurum ve ilgili kişilerle denetim raporları paylaşmaya da hazır olduğumuzu bildirmek isteriz. İşletmelerimiz her zaman ilgili kişilerin ziyaretine de açıktır." dedi.

Midyelerin avcılık ve yetiştiricilik yoluyla elde edildiği tüm alanların, yıl boyunca uygulanan izleme programı kapsamında düzenli analizlerle denetlendiğini ve ürünlerin Bakanlık kontrol görevlilerinin onayıyla belgelendirilerek piyasaya sunulduğunu belirten Maltaş, şöyle devam etti:

“İzleme programı uygulanmayan alanlarda midye avcılığı kesinlikle yasaktır. İstanbul'da yaşanan üzücü olayla ilgili resmi makamlarca nedenler açıklanmadan bazı ürünlere 'sağlıksız' etiketiyle peşin hüküm verilmesi doğru değildir. Sağlıklı değerlendirme için resmi açıklamaların beklenmesi önem taşımaktadır. Tüketici bilinci ve sorgulayıcılığı ile Bakanlık denetimini tamamlayıcı bir etki oluşturarak ancak kaçak midye üzerinde güçlü bir etki yaşatabilir.”

Çiftlik midyesinden zehirlenme ihtimalinin neredeyse sıfır olduğuna dikkati çeken Maltaş, "Halen binlerce ton kaçak midye dolması tüketiliyor. Onaylı olmayan merdiven altı üretimler son derece sağlıksız. Midyenin tamamını karalamak doğru değil. Önemli olan nereden geldiği belirsiz kaçak midyenin artık hem önlenmesi hem de tüketiciler tarafından tercih edilmemesidir. Tükettikleri ürünlerin menşei sorgulanmalı. Çiftlik midyesi devlet tarafından yapılan son derece titiz analizlerden geçtikten sonra tüketiciye ulaşıyor." ifadesini kullandı.

“İzinsiz ve denetimsiz toplama–satış süreçleri sağlık açısından büyük risk”

Artvin Çoruh Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun da İstanbul'daki şüpheli gıda zehirlenmesi olayına ilişkin yaptığı açıklamada, kamuoyuna yansıyan otopsi bulgularının kabuklu deniz ürünlerinde görülen bazı zehirlenme türleriyle benzerlik gösterebileceğini ifade ederek, şunları söyledi:

“Mide mukozasında hiperemi, kanama ve ülser gibi bulgular, literatürde bazı shellfish poisoning vakalarıyla uyumlu olarak tanımlanır. Bu değerlendirme genel toksikoloji bilgilerimize dayalıdır; olayın nedeni ancak tamamlanan laboratuvar analizleriyle netleşebilir.”

Ercoşkun, midyelerin doğal olarak bulundukları çevrede toksin ve mikroorganizmaları biriktirebildiğini hatırlatarak, özellikle izinsiz ve denetimsiz toplama–satış süreçlerinin halk sağlığı açısından risk taşıyabileceğini vurguladı.

Geçmişte sanayi atıklarının deşarj edildiği bölgelerde midye toplanmasının yasak olduğuna dikkati çeken Ercoşkun, uygun olmayan bu sularda toplanan midyelerin onlarca yılın ağır metal ve toksinlerini içerebileceğini söyledi.

Midye toplanmasına izin verilen bölgelerdeki stokların azalması nedeniyle, izin verilmeyen yerlerdeki midyelerin bolluğunun kolay para kazanmak isteyen fırsatçılar tarafından tercih edilebilecegini, bu midyelerin ya da yeterli soğuk zincir sağlanmadan satılan midyelerin çeşitli toksinler ve bakteriler geliştirebileceğini dile getiren Ercoşkun, "Bu durum, genel olarak tüm kabuklu deniz ürünleri için bir risk faktörüdür." dedi.

WhatsApp İhbar Hattı
0530 898 92 56
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!

Bakmadan Geçme

Gerçek Fethiye Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!