İMO'dan Fethiye uyarısı: 'Deprem gerçeği korkuyla değil bilimle yönetilir'
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Muğla Şubesi, Prof. Dr. Ahmet Ercan'ın 'Fethiye gibi bazı ilçelerde ev almayın, kiralık ev tutmayın' şeklindeki açıklamasına tepki göstererek, 'Genellemeler kamuoyunda gereksiz korku yaratır. Risk yapıya göre değerlendirilir' açıklamasında bulundu.
İnşaat Mühendisleri Odası Muğla Şubesi, son günlerde kamuoyunda tartışma yaratan “Bazı il ve ilçelerde ev alınmaması, kiralanmaması gerektiği” yönündeki açıklamalara yanıt verdi. Şube Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Levent Çimen, özellikle Muğla’nın Fethiye ilçesini de kapsayan bu ifadelerin bilimsel gerçeklikle örtüşmediğini belirterek, “Muğla'nın deprem gerçeği ancak bilimsel yöntemlerle yönetilebilir. Korku yaratan genellemeler doğru yaklaşım değildir” dedi.
Prof. Dr. Ahmet Ercan’ın açıklamalarının Fethiye başta olmak üzere birçok ilçede endişeye neden olduğunu söyleyen Çimen, riskin ilçe adına değil, yapının teknik özelliklerine göre belirleneceğini vurguladı. Çimen, Muğla’nın 1. derece deprem bölgesinde olmasının tüm yapıların riskli olduğu anlamına gelmediğini ifade ederek, “Bir binanın deprem güvenliği; zemin etüdü, mühendislik hizmeti, malzeme kalitesi, ruhsat süreçleri ve denetim gibi teknik kriterlere bağlıdır. İlçe adı tek başına risk göstergesi sayılamaz” dedi.
2000 yılı öncesi binalar ile kaçak, ruhsatsız veya mühendislik hizmeti almamış yapılarının en yüksek risk grubunu oluşturduğunu belirten Çimen, “Beton kalitesi belirsiz, donatısı yetersiz ve mühendislik hizmeti almamış bu yapılar deprem açısından tehlikelidir. Doğru projelendirilmiş, denetlenmiş ve zemine uygun şekilde inşa edilmiş yapılardan ev almak veya kiralamak teknik olarak sakınca oluşturmaz” diye konuştu.
İMO Muğla Şubesi’nin belediyelerle yürüttüğü yapı stoku analiz çalışmalarının sürdüğünü söyleyen Çimen, “Milas merkez mahallelerindeki çalışmalar tamamlandı. Menteşe’de sona gelindi. Bodrum’da ise protokol kapsamında saha çalışmalarına başlanıyor. Amaç, gerçekten riskli yapıların bilimsel olarak tespit edilmesidir” dedi.
Çimen, “Yüksek yeraltı suyu, gevşek zemin veya eğimli arazi gibi unsurların mühendislik teknikleriyle aşılabileceğini belirten Çimen, “Bu ilçede ev alınmaz gibi genellemeler bilimsel temelden uzaktır. Önemli olan yapının nasıl projelendirildiği ve inşa edildiğidir. Bir yapının yüksek veya alçak katlı olması, deprem sırasında zemin-bina periyodu etkileşimi üzerinden değerlendirilir. Bu tamamen mühendislik hesaplarıyla belirlenen bir durumdur” ifadelerini kullandı.
Açıklamasını “Muğla'nın deprem gerçeği ancak bilimsel yöntemlerle yönetilebilir” sözleriyle tamamlayan Çimen, İMO’nun yapı güvenliği, performans analizi ve yapı stoku değerlendirme konularında tüm kurumlara ve vatandaşlara destek vermeye hazır olduğunu vurguladı.
Bakmadan Geçme