İmamı öldüren genç: 'Ailesinden özür diliyorum'
Cami imamı Tarık Karadağ'ı bıçaklayarak öldüren 17 yaşındaki M.A. müebbet hapis cezası ile cezalandırılması istemiyle yargılanmaya başladı. M.A. savunmasında, 'Çok pişmanım. Yaptığım şey yanlış ancak olayların buraya kadar gelmesini ben istemedim. Bana sarılınca bıçak karnına saplandı. Ailesinden özür diliyorum' dedi.
                            Dava ertelendi
Cumhuriyet savcısı, mütalaasında tanık A.O.B. ile A.Y.'nin zorla getirilmesine, Adana 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki dava dosyasının bir örneğinin UYAP üzerinden gönderilmesine, F.A.'nın taciz olayını anlattığı kurs hocalarının tanık olarak dinlenmesine, sanık M.A.'nın tutukluluk halinin devamına ve eksik hususların giderilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık M.A.'nın tutukluluk halinin devamına karar verip, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
WhatsApp İhbar Hattı
                        
                                0530 898 92 56                            
                            ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!
                        Bakmadan Geçme
                    
                    Otomobil satışlarında 10 ayda tarihi rekor
                
            
                    
                
                    
                    Gökhan Tombak Cinayetinde Şok Karar: 6 Sanık Beraat Etti, Aile İsyan Etti
                
            
                    
                
                    
                    Buz gibi evde tek başına yaşayan gencin yürek burkan hikayesi
                
            
                    
                
                    
                    Mevsim geçişinde bağışıklığa dikkat! Fethiye’de Aktar Ahmet Ali Topçu’dan öneriler
                
            
                    
                
                    
                    Bir binanın kolonları çatladı: Aileler korkuyla evi tahliye etti
                
            
                    
                
                    
                    Satala Antik Kenti'nde 150 yıl sonra ikinci büst bulundu