Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, 'Hiçbir Zaman Rantın Peşinde Olmadım'

“Yerel basınımız bizim için çok kıymetli”

Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, basın mensuplarına yönelik sözlerinde yerel basının zorluklar içinde görev yaptığını belirtti. “Sizlere de bugün etkinliğimize katıldığınız için çok teşekkür ediyorum. Yıllardır burada görev yapan bir belediye başkanı olarak her anımızda sizlerle beraberiz. Halkımızla aramızdaki elçiliğiniz büyük, ondan dolayı sizlere çok çok teşekkür ediyorum. Bizler, ailemizi sizler kadar görmüyoruz çünkü bütün etkinliklerimizde yanımızda Fethiye’mizdeki basın mensuplarıyla birlikteyiz. Tabi bu, bundan sonra da böyle devam edecek. Yerel basınımızın ne kadar zor şartlar altında görev icra ettiğini hepimiz görüyoruz. Biz de elimizden geldiğince bütçemiz ve kendi şahsi bütçemiz dâhilinde sizlere destek olmaya özen gösteriyoruz. Mutlaka ve mutlaka sadece biz değil, yerel dinamiklerin de sizlere destek olması konusunda çağrılar yapıyoruz ve destek olmaları gerekiyor. Ben sizlere bugünkü katılımlarınızdan dolayı çok çok teşekkür ediyorum.”

“Yargıya güvenimiz var ama bazı kararlar siyasi”

CHP’li belediyelere yönelik yargı süreçlerine de değinen Başkan Alim Karaca, “Fethiye’mizde ve ülkemizde farklı gündem maddeleri var, bunları biliyoruz. 17-18 Mart’tan bu yana CHP’li belediyeler üzerinde bir abluka var ve sizler de görüyorsunuz; birçok belediye başkanımız ve belediye çalışanlarımız hüküm giymeden cezaevlerine atılıyor, bu da bizi derinden üzüyor. Her zaman söylediğim gibi; devletimizin ilgili birimleri yüzlerce, binlerce defa belediyelerimizi teftiş ediyor. Devletin müfettişlerine güvenmek gerekiyor. Ötesinde de bizim yargıya karşı bir güven problemimiz yok. 3-5 yargı mensubunun farklı amaçlı, siyasi amaçlı birtakım kararları olabilir ama genele bunu bağlamamak lazım. Her zaman şunu ifade etmek istiyorum; bir belediye başkanının, hatta sadece bir vatandaşın da yargılanıp hüküm giydikten sonra cezaevine atılması gerekiyor. Ve evet, hata yaptıysa, suçu varsa, yolsuzluğu varsa, ondan sonra cezasını mutlaka çekecektir diye düşünüyorum. Yargı olmadan ülkemizde hiçbir şey olamayacağını, ekmek ve su kadar önemli olduğunu, ülkeye yatırım dahi gelmeyeceğini herkes bilmektedir. Türkiye’de mutlak yargı bağımsız olmak zorundadır. Bu konudaki rahatsızlığımızı dile getiriyoruz, genel başkanımız da dile getiriyor. Ama maalesef ülkemizde çok üzüntü verici olaylarla karşı karşıyayız. Ülkede bir ‘PKK açılımı’ var. Açılımdaki tepkileri minimize edebilmek için CHP’liler üzerinde bir algı yaratıldığını düşünüyorum. Önümüzdeki süreçte de bunun böyle olacağını düşünüyorum. Yargılama süreçleri bittikten sonra da birçok belediye başkanımızın beraat edip görevlerine geri döneceğine adım gibi eminim. Çünkü ben 3 dönemdir belediye başkanlığı yapıyorum. Yaptığım her görevde, her icraatta, her ihalede o kadar çok kafa yoruyoruz ki, en iyisini en iyi şekilde yaptığımı bilmek için çok büyük mücadeleler veriyoruz.”

“Yapılan hizmetler memnuniyet oranını artırdı”

Fethiye’de yapılan yatırımlardan da söz eden Başkan Karaca, “Ama sizler de biliyorsunuz, büyük bir aileyle çalışıyoruz. 1300 kişilik bir çalışma ekibimiz var. Onlar içerisinde nasıl ilk günlerde farklı görüşte insanlar vardıysa, onlara fırsatlar verdik… ama süreç içerisinde benim tek bir ifadem vardı: “Göreve geldiğimiz zaman akçeli işlerden uzak duracaksınız, benim halkımı memnun edeceksiniz ve benim verdiğim görevi yapacaksınız” demiştik. Ve geçmiş dönemde de Behçet Bey döneminden kalan müdürlerimiz ve başkan yardımcılarımızla çalışmaya devam ediyoruz. Asla bir siyasal ayrım içerisinde değiliz, Fethiye’de de böyle. 5 yıl Kumluova’da, 6,5 yıl Fethiye’de belediye başkanlığı yapan bir kişi olarak asla kimseyi ayrıştırmadık. Bu şekilde de devam edecek. Yapılan bütün kamuoyu oylamalarında çok çok iyi gidiyoruz. Memnuniyet oranımız yüzde 64. Oy verme potansiyeli de yüzde 71’e çıkmış durumda ve bu, Fethiye’de ne güzel işler yaptığımızın bir göstergesidir. Fethiye’de bu kadar büyük bir altyapı yapıp da seçimi kazanabilmek zordur arkadaşlar, ciddi tepki alırsınız. Büyük bir sorumluluk ve farkla halkımız bizi seçti. Şimdi hızımız giderek artıyor ve biz aynı şekilde Fethiye’de kalan 3,5 yılımızı da herkesle ve sizlerle beraber, el ele kol kola, ortak akılla tamamlamak istiyoruz.”

“Görevde liyakati esas aldık, değişim doğal”

Belediye kadrolarında yapılan değişimlerin bazı kesimler tarafından yanlış yorumlandığını belirten Karaca, “Süreç içerisinde tabii ki belediye başkanı olmak isteyen, siyaseten milletvekili olmak isteyen arkadaşlar var. Sizler de bunu sosyal medyadan görüyorsunuz. Hiç bizimle alakası olmayan iftiralarla karşı karşıya kalıyoruz. Biz halkımıza yapmış olduğumuz hizmetlerle zaten onlara bunun cevabını veriyoruz. Sandıkta da bunun cevabı veriliyor. Bugüne kadar 93 tane müfettişten tertemiz çıkmış, yargıda şu ana kadar bir tane dosyası olmayan bir belediye başkanıyım. Elbette dosyamız da olabilir, sorun değil ama sonuçta beraat etmek çok önemlidir. Şu an itibariyle çok iyi gittiğimizi düşünüyorum. Bazen kan değişimi yapıyoruz. Bazı müdürlerimizi, şeflerimizi değiştiriyoruz ki daha heyecanlı bir şekilde halkımıza enerjisini tam verebilecek arkadaşlarla yürümek istiyoruz. Sizler de gördünüz; Basın ve Halkla İlişkiler Müdürümüz atandı, yeni bir Plan Proje Müdürümüz atandı, Kaçak İnşaat Müdürümüz atandı ve birçok şefimiz atandı. Bunlardan farklı manalar çıkartmanın anlamı yok. Bize çamur atmak için ellerinden geleni yapıyorlar ama sizler de biliyorsunuz, bize çamur bulaşmaz arkadaşlar. 53 yıllık hayatımız boyunca bir gün ihaleye fesat karıştırmamış, bir gün yolsuzlukla ve parayla işi olmamış bir belediye başkanıyız. Ben tertemiz yoluma devam ediyorum. Bu güzel coğrafyada yaşayan vatandaşlarıma güzel işler yapmak için kendimi adamışım, gece gündüz çalışıyorum. Ailemden ve kendimden fedakârlık yapıyorum. Türkiye’de birçok belediye başkanımızın çok sıkıntılı bir süreçten geçtiğini, vergisini, sigortasını, personelinin maaşını ödeyemeyen belediyelerle karşı karşıya kalındığını görüyoruz. Ama bizler şu an Muğla Büyükşehir Belediyemizle birlikte ortak 20’ye yakın projemize devam ediyoruz. Fethiye Belediyesi’ni Türkiye’de kendi ölçeğinde bir numara yaptık. Türkiye’de vergi, sigorta, personel borcu olmayan; hiçbir kişiye bir lira borcu olmayan, önümüzdeki projeler için de kasasında parası olan ve ödeneklerini ayırmış bir belediye olarak dimdik ayaktayız. Biz, 3,5 yıl boyunca da burada yaşayan, öz kültürünü kaybetmemiş halkımıza hizmetler yapmaya, ekibimizle beraber çalışmaya devam edeceğiz.”

“Hayvan Barınağı Türkiye’nin en kapsamlısı olacak”

Yapımı devam eden hayvan barınağı hakkında da bilgi veren Karaca, projeye 50 milyon TL’lik bütçe ayırdıklarını belirtti. “Ben belediye başkanı olarak, benim hakkımda her şeyi yazabilirsiniz ama lütfen öncesinde bana danışın, bana sorun. Eğer ben sizi bu konuda aydınlatamazsam, bilgilendiremezsem istediğinizi yazabilirsiniz. Ben basının özgürce ve istediği şekilde çalışmasından yanayım. Elbette özeleştiri olacaktır, sizin bize yapacağınız pozitif eleştiriler bizi doğru yola sevk eder ve başarılı olmamızı mutlaka sağlar. Birçok basın mensubumuzun şu an cezaevinde olması bizi derinden üzüyor. Asla burada siyaset yapmıyorum, sizler görevinizi yapıyorsunuz. Biz Fethiye’de güzel bir hayvan bakımevi yapmak için 6,5 yıldır mücadele ediyoruz. Oranın tahsisini alamamıştık, aldıktan sonra projelendirdik ve bölgenin en kapsamlı, en modern barınağını yapmak için kollarımızı sıvadık ve ihale ettik. Yapımı şu an itibarıyla devam ediyor. Burada 1500 hayvanın bakımını ve rehabilitasyonunu sağlayacağımız, çok modern bir bakımevi-barınak yapıyoruz. 37 milyona mal oluyor ama çevre ve peyzaj düzenlemeleriyle birlikte 50 milyona yakın bir bütçe ayırdık. Bizim ölçeğimizde bir belediye için çok büyük bir ödenek bu. Aralık ayı sonu itibarıyla bakımevini hep birlikte, siz değerli basın mensuplarıyla birlikte açacağız. Orada bazı tepkiler olduğuna dair bize de duyumlar geliyor. Kendim de sık sık teftişler yapıyorum ama devletin bütün görevlileri, yetkilileri orada incelemeler yapıyor. Şu ana kadar Muğla civarında inceleme yapılıp, incelemeden çıkan ve hiç ceza almayan tek barınaktır. Aramızda art niyetli 3-5 tane “vatanseverimiz” var. Fethiye’mizdeki yüzde 99 hayvan severimizle iş birliği yapıyoruz, onlardan hiç tepki almıyoruz. Ama bazı kişilerin (içerisinde siyasi kimliği olanlar, seçimden önce de gördüklerimiz) algı yapma çabası var. Ama biz doğru yolda ilerliyoruz. Bu yapmış olduğumuz ihale de bizim onlara ne kadar değer verdiğimizin bir göstergesidir. Ben göreve geldiğimde orada 7-8 personel çalışırken şu an 20 personele çıkardık. 4 tane veteriner çalışıyor. Biz elimizden geldiğince oraya ve oradaki hayvanlara hizmet etmek için var gücümüzle çalışıyoruz, çalışacağız. Bütün mahallelerdeki gönüllülerimizin ayağına ulaşmak için VetBus’ı hizmete sokmuştuk. Gittiğimiz her yerde parazit aşıları yapıyoruz, tedavilerini yapıyoruz. Sizler de biliyorsunuz, yapmış olduğumuz ihaleleri inceleyebilirsiniz. Oradaki hayvanlarımız için en iyi mamayı kullanıyoruz. Yine asparagas haberlerden bir tanesi, “Hayvanlar güneşin altında, çok zor durumda” diye. Hayır, hepsi yalan. Hepsinin üzerinde gölgelikler var. Onları korumak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Aralık ayı itibarıyla da göreceksiniz; ameliyathanesiyle, röntgen cihazlarıyla birlikte operasyonlar yapılan, bölgenin en modern ve kapsamlı barınağını hep birlikte hizmete açacağız. Biz onlara bu değeri vermesek bunu yapmayız. Şunu da demek isterim; sokaktaki hayvanların toplatılmasıyla ilgili bir yasa çıkmıştı. Biz, sokakta yerli halkımıza, okula giden öğrencilerimize ve misafirlerimize saldıran hayvanları barınağımıza alıyoruz ve rehabilite ediyoruz. Bazı vatandaşlar, sokaktan o hayvanların alınmasına da karşı çıkıyorlar.”

“Fethiye Belediyesi’nin imar yapma hakkı yok, DSİ sorumluluğunda”

Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca: “Daha önce de ifade etmiştim: Bizim bu oteller bölgesindeki imar planı, Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca tarafından onaylandığı söylenmişti. Ben 2019 yılında belediye başkanı oldum, oranın imar planı 2014 yılında onaylandı. Herkesin bilmesini isterim. İkincisi şu: Benim yetki ve sorumluluğumda olmadığı hâlde DSİ’nin bir çalışması var. Fethiye Belediyesi’nin imar yapma yetkisi yok. Oradaki bütün yetki ve sorumluluk DSİ’nindir. Üçüncüsüne de geleyim; o bölgede yaşayan ve Fethiye’mize gelen vatandaşlarımızın rahatlıkla, özellikle sosyal ekonomik durumu zayıf olanların rahatlıkla kullanabileceği bir halk plajı yaptık: Akmaz Halk Plajı. Dün sizin gibi bir televizyon programcımız, çok değerli bir ulusal gazeteci ve ADD’nin genel başkan yardımcısı teşekkür için bana geldi. Çünkü orada yapılan hizmet ve güler yüzlü bütün hizmet ve düzenlemelerimizle birlikte teşekkür için geldiler. 3 tane halk plajı yapmışız, o plajların hepsi halkımız için. Yine halkımızın kullanabileceği 7 tane halk evi yapmışız. Biz her gün, her şartta halkımızın yanında olmaya devam ediyoruz. Evet, ben çevreciyim. Ben onlardan daha çok çevreci olduğuma inanıyorum. Ama ben devletin bir belediyesini hukuk ve yasalar çerçevesinde yönetiyorum, bunu bilmenizi isterim. Ben yasaların dışına çıkabilecek bir belediye başkanı değilim. Yasa dışı bir durum varsa DSİ’ye dava açarlar, davayı kazandıktan sonra zaten gereği yapılacaktır. Bize de talimat gelirse gereğini yaparız. Benim yetki ve sorumluluğumun olmadığı yerlerde benim gidip de müdahil olma yetkim yok arkadaşlar. Ben o arkadaşlarımıza da defalarca ifade ettim. Lütfen gidin, dava açacaksanız dava açın. Dava sonucuna göre de bize tebliğ edildiği takdirde biz de üstümüze düşeni yaparız. Bizim için şahıslar değil, halk önemlidir. Belediyenin rantı asla önemli değildir. Öyle önemli olsaydı zaten bu halk plajlarını açmazdık. Büyük mücadeleler veriyoruz. Orada 3 liraya, 5 liraya çay veriyoruz arkadaşlar. 85 TL’ye kahvaltı tabağı veriyoruz. Nerede 85 liraya kahvaltı tabağı alabilirsiniz arkadaşlar? Biz halkımızın yanında yürümeye devam ediyoruz. Yapmış olduğumuz Alzheimer Merkezi, Otizm Merkezi, yumurta çiftlikleriyle, şimdi yapacak olduğumuz Gençlik Merkeziyle, Edebiyat Müzesiyle bunların hepsi sosyal belediyeciliğin gereğidir. Biz halkımızla birlikte olmaya devam ediyoruz. O plajların hiçbirisinin kirasını ben vermedim. Ya Orman veriyor ya da Çevre Şehircilik Bakanlığı veriyor. Ölüdeniz’deki Kumburnu ve oradaki diğer plajların hiçbirisinin ihalesi bizim tarafımızdan yapılmıyor. Ama biz o yetkililerle halkımızın kullanabilmesi için görüşüyoruz, mücadelemizi veriyoruz. Medeni bir şekilde bunun mücadelesini veriyoruz. Gidip de kavga dövüş edecek hâlimiz yok. Yasal olmayan bir durum varsa, işgallerle ilgili hepsinin cezai işlemlerini Fethiye Belediyesi yapmıştır. Bunun ispatıyla ilgili bizimle diyalog kurmak isteyen varsa, gelsin belediyeye, ben ispatlayabilirim. Elbette halk plajları yeterli değil; Yarımada’da da olması lazım, Ölüdeniz’de de olması lazım. Bunu çoğaltacağız, çoğaltmak isteriz. Ama bölgemizde yapılan yatırımları da engelleyecek durumda değiliz, arkadaşlar. Fethiye’de güzel yatırımlar yapılıyor. Yatırım yapanların siyasi kimlikleri benim için hiç önemli değil. Fethiye’ye katkı sunuyor mu, sunmuyor mu; ben ona bakarım. Burada zaten dünyanın en güzel uçuş pistleri yapıldı, dünyanın her yerinde bizi konuşuyorlar. Ben dünyanın her yerindeki fuarlara katılıyorum. Burada Avrupa standartlarının üzerinde oteller yapılmış. Bunları engelleyecek durumda değilim. Yasal olduğu sürece bunların önünü açmaya devam edeceğiz.”

“Hiçbir zaman rantın peşinde olmadım”

Konuşmasının son bölümünde Başkan Karaca, “Benim otelim, restoranım yok. Bu kente değer katacak her yatırımın önünü açmaya hazırım. Yeter ki yasal olsun. Fethiye Belediyesi’ni kendi ölçeğinde Türkiye’nin en güçlü belediyesi haline getirdik. Kasamızda paramız var, borcumuz yok” şeklinde konuştu. Başkan Karaca, özgür ve ilkeli gazeteciliğin önemine bir kez daha vurgu yaparak, “Benimle ilgili her şeyi yazabilirsiniz, ama önce bana sorun. Bilgilendiremezsem yazın. Eleştiri bizi daha iyi yapar” dedi. Konuşmasının sonunda “Halkımız için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz” ifadeleriyle son buldu.