Beşkaza Kültür ve Dayanışma Platformu'ndan boğa güreşlerine destek açıklaması
Beşkaza Kültür ve Dayanışma Platformu Başkanı Devrim Karakuş, 'Mor bir şeylerden sonra sıra boğalara geldi' diyerek boğa güreşleri hakkında görüşlerini aktardı.
Beşkaza Kültür ve Dayanışma Platformu Başkanı Devrim Karakuş, boğa güreşlerinin horoz dövüşü veya köpek boğuşu gibi olmadığını, arenaya çıkan boğalardan birinin istememesi halinde güreşmeyebileceğini vurguladı. Ayrıca, boğa güreşlerinde belirleyici olanın boğa olduğunu, canı isteyen boğanın güreşi bırakabileceğini ve diğer boğanın buna saygı duyduğunu ifade etti.
“Bu Gelenek Binlerce Yıllık Geçmişe Sahip”
İspanya'daki boğa güreşlerinden farklı olarak, Türkiye'deki boğa güreşlerinde matador ve kesici aletlerin olmadığını belirten Başkan Karakuş, bu geleneğin binlerce yıllık bir geçmişe sahip olduğunu ve insanlarla hayvanların bir arada yaşadığı dönemlerden beri var olduğunu söyledi.
Organizasyonlardaki içki ve mangal gibi durumların boğaları ilgilendirmediğini dile getiren Başkan Karakuş, "Boğacılık Nedir?" sorusuna ise "bugün hayatta olmamızı sağlayan 'doğal Seçilim' dediğimiz Genetik biliminin bir nevi bugün milyon dolarlar harcanan Laboratuvar ortamına taşınması işinin başlangıcı olarak ele alınmalıdır. Ayrıca ve tamamıyla “Hayvansever” olmanın ta kendisidir" şeklinde yanıt verdi. Boğa yetiştiricilerinin hayvanlarına nasıl özen gösterdiğini ve onlarla bakışarak nasıl iletişim kurduğunu anlattı.
“Dede Korkut’tan Süre Gelen Bir Gelenek”
"Boğanın rızası var mı dövüşmeye?" eleştirilerine ise, protein elde etmek için hayvanların kesilmesi örneğini vererek karşı çıktı. Karakuş, boğa güreşlerinin Dedem Korkut'tan beri süregelen bir gelenek olduğunu vurgulayarak, bu geleneğe saygı gösterilmesi gerektiğini ifade etti.
Bakmadan Geçme





