Beçin Kalesi, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptı
Muğla'nın Milas ilçesinde yer alan Beçin Kalesi, tarihi geçmişi ve kültürel dokusuyla dikkat çekiyor.
Milas’ın 5 kilometre güneyinde, Beçin Mahallesi’nin girişinde bulunan Beçin Kalesi’ne Milas-Ören yolu üzerinden sağa sapan bir yolla ulaşılabiliyor. Platonun kuzey ucundaki dik kayalık üzerinde yer alan kale, tarih boyunca farklı isimlerle anıldı. Ortaçağ İtalyan kaynaklarında Pezona, Türk-İslam kaynaklarında ise Barçın, Berçin, Peçin ve Beçin olarak geçen bölgedeki en eski kalıntılar Arkaik döneme kadar uzanıyor.
Bugünkü Beçin platosunun kuzeyindeki Ortaçağ kalesinin altında Arkaik ve Klasik dönemlere ait kalıntılar bulunurken, Geometrik dönemden Roma dönemine kadar farklı tipte mezarlar da bölgenin antik geçmişine ışık tutuyor. Beçin, Arkaik dönemde birinci parlak dönemini yaşarken, Menteşeoğulları Beyliği döneminde ikinci kez canlanma sürecine girdi.
XIII. yüzyılın ikinci yarısında bölgeyi egemenliği altına alan Menteşeoğulları, önce Milas’ı merkez olarak seçti ancak savunma kolaylığı, bol su kaynakları ve konumu nedeniyle yönetim merkezini Beçin’e taşıdı. Tacettin Ahmet Gazi döneminde beyliğin başkenti olarak kullanılan Beçin, 1331 yılında Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra merkez Balat’a (Milet) taşındı.
Beçin’de günümüzde Bizans döneminden kalan az sayıdaki kalıntılar arasında bir şapel (küçük kilise) bulunurken, Türk dönemine ait çok sayıda eser dikkat çekiyor. İç Kale, Ahmet Gazi Medresesi ve türbesi, Orhan Bey Camii, Büyük Hamam, Bey Konağı, Bey Hamamı, Kızıl Han, Karapaşa Medresesi, Yelli Camii, Yelli Hamam, Yelli Medrese ve mezar taşlarıyla öne çıkan mezarlıklar, bölgenin zengin tarihi mirasını yansıtıyor.
Bakmadan Geçme





