Kayıp alayın sırrı çözüldü
Emekli Jandarma Kurmay Albay Agah Dolay, Çanakkale Savaşı'nda aralarında dedesinin de olduğu üçte ikisinin şehit olduğu 38. Alay'ı keşfederek araştırdı. Dolay, araştırmaları üzerine kitap yazdı.
Emekli Jandarma Kurmay Albay Agah Dolay, 2012 yılında emekli olduktan sonra tarih araştırmaları yapmaya başladığını kaydetti. Zaten Çankırılı olan Dolay, Çankırı tarihi hakkında yaptığı araştırmalarda ilginç detaylar öğrendi. Öğrendiği bilgileri önce teze daha sonra kitaba dönüştüren Dolay, 38. Alay’ın sancağını da bularak fotoğraflarını aldı. Ayrıca Dolay, Çankırı’da o dönem İngiliz ve Anzak askerlerinin esir tutulduğu kampın fotoğrafının da sadece kendinde olduğuna dikkati çekti.
Doktora tezini kitaba dönüştürdü
Emekli olduktan sonra Çankırı’nın tarihiyle ilgilendiği için araştırmalar yaptığını kaydeden Emekli Albay Agah Dolay, tarih alanında doktora yaptığını dile getirdi. Doktora konusunun yazdığı kitapla aynı ismi taşıdığını söyleyen Dolay, "Yaklaşık 5 yıl süren araştırmalarla doktoramı tamamladım. Daha sonra yine Çankırı tarihiyle alakalı başka konularda da araştırmaya yapmaya devam ettim" dedi.
“38. Alay’ın (Kengırı Alayı) birkaç yerde adının geçtiğini duydum”
‘20. Yüzyılın İlk Yarısında Çankırı’ isimli kitabının 20 gün önce tamamlandığını ifade eden Dolay, araştırmaları sırasında hem Ankara’da hem İstanbul’da birçok kütüphaneyi ziyaret ettiğini belirterek, "Osmanlı arşivinde araştırma yaparken 38. Alay’ın (Kengırı Alayı) birkaç yerde adının geçtiğini duydum. Bu konuyu araştırmak istedim. Ama araştırmamı asıl tetikleyen nokta annemin dedesi, anneannemin babası olan Hıdırlıklıoğlu Mehmet oğlu İbrahim’in bir tütün ikramiyesi kağıdını bulmam oldu. O kağıttan yola çıkarak 38. Alay’ı araştırmaya başladım. Araştırma yaparken Milli Savunma Bakanlığı arşivinde dedemin şehit kaydını da buldum. ‘38. Alay 3. Tabur 11. Bölük’ten Hıdırlıklıoğlu Mehmet oğlu İbrahim, kangrenden şehit; zevcesi (eşi) Sare, yetimleri Adeviye ve Fatma’ diye yazar. Adeviye benim anneannem. Yaşımız küçük olduğu için bize anlattıkları net bir bilgi olarak hatırlamıyoruz. Kırıntı bilgilerle sonuca ulaştık" diye konuştu.
Dedesinin lakabını bilen şehitlik kaydına ulaşabilir
Eski zamanlardaki şehitlik kaydına ulaşmanın günümüzde daha kolay olduğunu vurgulayan Dolay, Milli Savunma Bakanlığı’nın internet sitesinde bulunan ‘şehidimi arıyorum’ bölümünden kayıtlara ulaşılabileceğini söyledi. Şehit olan dedesini bulmak isteyenler için tek şartın lakabını bilmek olduğunu ifade eden Dolay, "O zaman soyadı yok. Lakap olarak kaydedilmiş. Benim büyük dedem ‘Hıdırlıklıoğlu’ diye geçiyor. Ben bunu öğrendiğim için çok kolay buldum. Şimdi daha kolay. Arşive gitmeden internet sitesinden kolayca bulunuyor. Lakabını bildiğimiz bilgisayarda yapılan aratmadan sonra her şey ortaya çıktı" ifadelerini kullandı.
“Askeri müzeye gidip ‘38. Alay’ın sancağını arıyorum’ dedim”
38. Alay’ı araştırdığı sırada bu alayın tarihçesini ortaya çıkarttığına dikkati çeken Dolay, 1886 yılında kurulan alayın birçok yerde görevlendirildiğine değindi. 38. Alay’ın Samsun’da lağvedildiğini dile getiren Dolay, "Lağvedilen alay, eğitim birliğine dönüşmüş sanırım. İhtiyaç kalmamış. Kapatılan birliklerin sancakları yönetmelik gereği askeri müzeye gönderilir. Askeri müzeye gidip ‘38. Alay’ın sancağını arıyorum’ dedim. Onlar da ‘Evet burada. Hem Osmanlı hem Cumhuriyet sancağı var’ dediler. Görüp göremeyeceğimi sorduğumda ise bana sancağın fotoğraflarını verdiler. Osmanlı sancağının altında Çanakkale Muzafferiyet Kuşağı vardı. Onun da fotoğrafını çekip verdiler. Sancaklar ve kuşak halen askeri müzede ısı ve nem kontrollü bir ortamda saklanıyor" açıklamasında bulundu.
“Tesadüf eseri bir müzayedede bu esir kampının fotoğrafını buldum”
Çankırı’da bir dönem esir kampının yerini yine araştırmaları sonucunda keşfettiğini dile getiren Dolay, "Tesadüf eseri bir müzayedede bu esir kampının fotoğrafını buldum. Tek bir fotoğraf var şu an. Başka hiç çıkmadı" şeklinde konuştu.
Emekli Albay Dolay, herkesin bir araştırma yapabileceğini öğüt ederek halen birçok bilgi ve belge üzerinde çalıştığını vurguladı. Ayrıca Dolay, ‘bulanlar arayanlardır’ sözüne atıfta bulundu.